bildirgec.org

yedi hakkında tüm yazılar

Cehennemi beklemeyen katil : ”Se7en (Yedi)”

gorcun | 06 May 2009 09:42

Se7en
Se7en

Ünlü yönetmen David Fincher’ın 1995 tarihli şaheseri Se7en (Yedi) hem yönetmenin hem zamanının en önemli ve başarılı filmlerinden biri olarak görülebilir. Se7en filmi ilhamını Hristiyanlık’taki yedi ölümcül günahtan alan olağanüstü planlı ve hedefine yönelik hareket eden seri katile karşı biri genç, diğeri emekliliğine 7 gün kalmış bir dedektifin katilin izini sürmelerini anlatır.
Genç dedektif David Mills (Brad Pitt) işinde yeni, fazlasıyla hırslı ve geleceğe umutla bakan bir karakterken, istemeden de olsa partneri olan olan yaşlı ve tecrübeli dedektif William Somerset (Morgan Freeman) işinde son derece uzman olmasına rağmen artık emekliliği için gün sayan karamsar bir karakter olarak karşımıza çıkar. Mills’ın karısı Tracy rolünde ise güzel aktrist Gwyneth Paltrow yer alır.
Filmde de belirtilen Hristiyanlık’taki yedi ölümcül günah kibir, açgözlülük, şehvet, kıskançlık, oburluk, öfke, tembelliktir. Katile göre bu günahları hergün milyonlarca insan işlemektedir. Kurbanlarınıda bu günahlardan birini belirgin şekilde işleyen kişilerden seçmektedir.

Se7en
Se7en

Ama katilin planları insanlara daha fazla şeyi farkettirmek ve geleceğe bir iz bırakmaktır. Bu muhteşem filmin atmosferi oldukça karanlık ve karamsardır. Müthiş atmosferin yaratıcısıda görüntü yönetmeni Darius Khondji’dir. Filmde hangi şehir olduğu belirtilmemesine rağmen sürekli yağan yağmur, kapalı hava ve soğukluk filme yakışır şekildedir.

Hafta: Gereksiz Birim

kapuska | 14 July 2008 10:04

Herhalde herkes ya bir şekilde işini yetiştiremediğinden ya da haftasonu tatilinin kısalığı yüzünden düşünmüştür: bir hafta neden yedi gündür? Niçin sekiz, dokuz, vs. değildir de illa yedidir?

Gün, ay ve yıl kavramlarını açıklamak isterseniz, bunlar astronomik birimlerdir ve fizik ile açıklanabilirler. Yani gün dediğimiz şey Yer’in kendi ekseni etrafındaki dönüşünün süresidir. Benzer şekilde ay Dünya’ya göre Ay’ın, yıl ise Güneş’e göre Yer’in tur süreleridir. Peki bu matematiksel niceliklerle tek ortak paydasının gün olduğu hafta kavramı da ne oluyor ve niye periyodu yedidir?

Ama yedinin serüvenine geçmeden önce hafta kelimesini ve kavramın kendisini de biraz irdelemek lazım. Semantik kökenine baktığımızda, Türkçe’de erken örnekleri 14. yy’a kadar takip edilebilen ‘hafta’ sözcüğü aslında Farsça’da yedi anlamına gelen ‘haft’ (heft okunur) kelimesinden türetilmiştir. Bu sözcüğü de ilk kez Avesta’da, Zerdüşt’ün dörtlüklerini topladığı ve kullandığı Hint-İran diline de adını veren kitapta görürüz (yani nereden bakılsa 3500 yıllık bir sözcüktür).

Bizim coğrafyamızda izi kolay sürülse de batı dünyasında bugün kullanılan ‘week’ kelimesine ulaşılması daha bir çetrefillidir. Kesin olarak bildiğimiz Romalılar’ın yüzyıllarca hafta kavramı olmadan gayet mutlu mesut yaşadıklarıdır. Fakat ne zaman Roma Ordusu 1. yy civarında Zerdüştlüğün bir mezhebi olan Mitraizm’le tanışmış, hafta kavramıyla beraber diğer kültürel öğelerini de benimsemeye başlamıştır. Ancak Romalılar’ın hafta kavramından pek haz aldıkları da söylenemez. Öyle ki bu kavram için kullandıkları kelimeler öylesine ve alelade sözcüklerdir. Bir süre ‘hebdomas (yedi gün)’ (Eski Yunanca hepta-‘dan türetme) bir süre de ‘septimanus (yedi kat)’ (Latince septa-‘dan türetme) demişlerdir. Yeri gelmişken ekleyelim, hafta anlamına gelen ve bugün hala kullanılan Fransızca ‘semaine’ ve İspanyolca ‘semana’ yine septimanustan türetilmişlerdir.

Mitras Rölyefi
Mitras Rölyefi

87.7

odo | 14 December 2007 22:34

bir radyo var. neyin nesi kimin sesi hiç bilmiyorum. haftalardır kesintisiz dinliyorum. frekansı öyle sanıyorum ki 87.7. değilse de, buna çok yakın birşey olmalı. çok güzel müzikler çalıyorlar. hani şöyle diyeyim. 100 parça çalıyorsa 95’ini büyük bir zevkle dinliyorum. konuşan eden yok. reklam neyim yok.

araştırdım. 87.7 frekansında veys fm’den sonra rokket fm yayın yapmış. ama her ikisi de şimdi mefta. bu yeni radyo neyin nesi çok merak ediyorum. bilen eden var mı acaba?

miniminicik

| 02 November 2007 17:52

“…birbirine teğet geçen hayatların hikayesi..” dedi ses.. sesin ardındaki mekanik titreşim.. siyah cep telefonunun yan yüzündeki ufak deliğe ince bir jak vasıtası ile bağlanmış kablonun ucundaki küçük hoperlörün membranının titreşimidir bu mekanik sesin kaynağı.. bu titreşimin ulaştığı algı merkezlerinden iletilen sinyaller bir çok sinaps aktivitesi ile sayısız veri sentezine sebep oldu bir kaç milisaniye önce yumuşak, kıvrımlı, tavası leziz olan beynimde.. mekanik titreşim sonucu oluşan kimyasal işlemler nihayetinde bir çok anı, hatıra, resim, ses, duygu kaydı harekete geçti.. ve bilinç denen, tanımlanamayan, garip, ne idüğü belirsiz (idük nedir ki?) varlıktan açığa çıktı.. sonra benzer bir mekanizma ile hızla unutuldu tekrar.. unutuldu.. unutuldu.. unu.. unutmak da bilincin üzerine yamanmış bir yafta.. aslında herşey kimyasal değil mi üstadım..? milimiliminicikmikrogramlarla ifade edilen dozlarda binde birlik bir sapma nelere kadir.. herşeyin sorumlusu bu saçma sapan kimyasallar üreten bezler değil mi..? o zaman, her şey böylesi kimyasal, herşey böylesi mekanikse nedir bilinç..? nerde bu işin sorumlusu ey kadim dost..? yok ki cevabı.. ruh da derler adına, can da.. ama kimyayı, mekaniği çözen insanevladı bunun pozitif bir açıklamasını yapamamış.. zahiri ilimlerin ilerlemesi elbet mühim.. ancak bu ilerleme dahi, varlığımızın “öz”ünü açıklamaya yaklaşmıyor bile.. narın kabuğunu yiyip, dolgun, kırmızı, baştan çıkarıcı sulu danesini es geçiyor.. ya ruh..? hep varsayımlar ile konuşuluyor bu hususta.. insanın mayasındaki bir yerlere bağlanma, kendinden güçlü bir varlığa sığınma isteği de hor görülüyor bu zahiri ilim ehli tarafından.. zaafiyet olarak isimleniyor çoğu zaman..

Ajdar Dayak Yedi

hypn0s | 28 January 2007 11:53

Alihan ile bir süre tartışan ajdar “ben burayı terk ediyorum” dedi ve olan oldu. Aşırı sinirlenen alihan herkezin önünde ajdarı bir temiz dövdü. Şuradan videosuna ulaşabilirsiniz.

7’sinde sansürü yedi

astral | 27 October 2006 13:51

Vakit Gazetesi dünkü sayısında akıllara durgunluk verecek bir habere imza attı. Kuran kursları ile ilgili haberde çocuk masumiyeti hiçe sayılarak, 6 -7 yaşlarındaki balerin kızın etek altı mozaiklendi.ayrıntılar burada

Geçtiğimiz günlerde Jet Ski’li görüntüleriyle medyanın gündemine yerleşen Cüppeli Ahmet Hoca, ‘Biz 7 yaşına geldi mi kızlardan sakınırız. 11 yaşındaki öz kızımı bile öpmüyorum’ diyerek tartışma yaratmıştı.