bildirgec.org

yavuz turgul hakkında tüm yazılar

Sinemada Ortaklıklar

| 09 November 2010 16:15

Bir yönetmen için oyuncular önemlidir. Bu yüzden sürekli yetenekli oyuncular aranır film için. Yönetmen, oyuncuyla çalışır. Eğer oyuncunun oyunculuğundan ve karakterinden memnun kalırsa onu diğer projeleri için düşünmeye başlar. Hatta diğer projelerinde başkarakter için aklına gelecek ilk isim “o” oyuncu olur. Neden yönetmen, hep “onu” tercih ediyor? Cevabı bellidir aslında. Yönetmenin oyuncuyla kimyasının tutması ve diğerlerinde görmediği çok başka şeylerin “o” oyuncuda olması… Sinemada bir sürü ortaklık sözkonusu. Ben de bazılarına değinmeye çalışacağım burada. Genelde Hollywood ortaklıklarına değineceğim. İlerleyen zamanlarda yerli ortaklıklara da değinirim belki de.

*Robert De Niro-Martin Scorsese:

Sinemanın en verimli ortaklıklarıdır bu. De Niro ile Scorsese’nin kariyerleri aynı anda yükselişe girdi. İlk çektikleri (beraber) film olan Mean Streets’le ilgiyi topladılar. Sonraları Taxi Driver, Raging Bull, Cape Fear, King of Comedy, New York New York, Casino, Goodfellas’la ortaklıkları devam etti. Scorsese’nin başarısı De Niro’dan bağımsız değil. Aynı şekilde De Niro’nun başarısı Scorsese’den bağımsız değil. De Niro da Scorsese de en iyi işlerini beraber yaptılar ve bu zamanlarda hep yukarıdaki işlerle anılmaktalar.
Peki bu ortaklık bir kez daha devam edecek mi? Hepimiz yeni Scorsese-De Niro ortaklığını içeren bir filmi bekliyoruz. Olur mu, belli değil. Umarız ki olur. Ufukta bir proje var ama belirsizliğini koruyor. Peki bu ortaklık neden bitti? De Niro ile Scorsese’nin ortaklığının bitişinin nedenini bilmiyorum. Ama nedenin stüdyo olduğunu tahmin ediyorum. Stüdyolar bu ortaklıklardan sıkılmış ve bitirmiş olabilirler. Ama şimdi de bu ortaklığı gündeme getirip para kazanmayı düşünüyorlar. İronik!

De Niro-Scorsese
De Niro-Scorsese

[yeni yavuz turgul filmi] “av mevsimi”nden yayınlanan kareler

behman | 04 July 2010 14:40

av mevsimi filminden kareler yayınlandı!

türk sinemasının durumu gözler önünde bence. fazla açmaya gerek yok bu konuyu. her zamanki gibi popüler kültüre yenik düşen insanların ürünlerini tüketmeye mahkum ediliyoruz. neyse ki yavuz turgul ve onun gibi sinemacılar ve sahici yönetmenler var ki onlar sayesinde gözlerimizin pası silinip, sinema zevklerimiz okşanıyor zaman zaman. daha önce şu yazıda okuyunca inanılmaz sevinmiş ve takvimi işaretleyerek geri sayıma başlamıştım; yavuz turgul yeni filmi “av mevsimi”yle dönüyor! hem de öyle böyle değil! filmin başrollerinde şener şen, çetin tekindor, cem yılmaz, okan yalabık, melisa sözen gibi adamakıllı oyuncular ve her tür oyunculuğun üstesinden başarıyla gelen kişilerle dönüyor yavuz turgul! fahriye abla, eşkiya, gönül yarası, kabadayı derken şimdi de “av mevsimi”. gözümüz aydın!

10da kaç?

kahramancayirli | 24 June 2009 18:42

1-AY IŞIĞINDA SAKLIDIR:

Aydan Şener izlemeyeniniz var mı ya da sevmeyeniniz? Gül ve Diken dizisini hatırlamayanınız. Şener artı Toprak Sergen artı kısacık ama güzelim rolüyle Münir Özkul artı Demir Demirkan ve Şebnem Ferah’ın hazırladığı müzik artı sıcak bir hikaye. Bir ara Star mütemadiyen yayınlıyordu, şimdi de öyle mi bilmiyorum.

2-LOLA VE BİLİDİKİD

Listenin zor filmi. Siyah ve arka filmi. Temkinli yaklaşılacak filmi belki de. Ama birçok gerçeği içinden izlemek için. Başka dünyaları öyküleri görmek için. Ya da sadece görmek için önerimdir. Beğenmediğiniz an, kaçın.

Çok zor, çok despot: Yavuz Turgul

kahramancayirli | 27 April 2009 17:35

züğürt ağa
züğürt ağa

Çok zor, çok despot: Yavuz Turgul

Kahraman Çayırlı

Ne kadar da sert! Bozar etrafındakileri. Hatta ağlatır. Kimselere röportaj vermez. “Vay be, konuştuk onunla, konuştuk işte” diye çığrınırlar onunla röportaj yapabilenler. Zor adamdır vesselam.

Sultan filmini izlemeye başlayıp da bırakabileniniz var mı? Türkan Şoray’ı, Bulut Aras ve Şener Şenle buluşturan mükemmel öyküyü, o sert adam yazdı işte… Derken Çiçek Abbas’ı da yazar, ilk kez yönetmenlik koltuğuna oturduğu “Fahriye Abla” gelir sonra, “Züğürt Ağa” (senaryosunu yazdı-Nesli Çölgeçen yönetti), “Muhsin Bey“, “Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni“, “Gölge Oyunu“, “Eşkıya” , “Gönül Yarası” ve nihayet “Kabadayı”…

Eşkıya

Nosy | 23 August 2008 11:55

Eşkıya 1996 yapımı bir Türk filmidir. Yönetmenliğini Yavuz Turgul yapmıştır. Başrollerinde ise Şener Şen ve Uğur Yücel oynamakta. Filmin konusu ise şöyle: Türkiye’nin doğusunda bir hapishanede 35 yıl hapis cezasını çektikten sonra Baran (Şener Şen), köyüne döner. Fakat köyü artık baraj suları altında kalmıştır. Baran geçmişinin izini sürerken, en yakın arkadaşının ihaneti yüzünden hapis yattığını öğrenir. Bu kişi aynı zamanda Baran’ın çocukluk aşkı olan Keje’yi de İstanbul’a kaçırmıştır. Baran bu olay üzerine hiç bilmediği İstanbul’a doğru yola çıkar. Yolculuğu sırasında, trende Cumali (Uğur Yücel) ile tanışır. Cumali ise beyoğlunun arka sokaklarında büyümüş,pavyon, kumarhane, uyuşturucu ortamı içinde yaşayan, mafyanın bir üyesi olmaya çalışan biridir .

Yavuz Turgul

gungorayca | 09 August 2008 12:25

yavuz turgul
yavuz turgul

Yavuz Turgul, 1946 yılında İstanbul’da doğdu. Sinema hayatından önce yıllarca gazetecilik yaptı. 1976 yılında Ertem Eğilmez’in desteğiyle senaryo yazarlığına başladı. Senaryosunu şair Ahmet Muhip Dranas ile birlikte yazdığı, 1984 yapımı Fahriye Abla filmi ilk yönetmenlik denemesidir. Fahriye Abla filminde Müjde Ar ve Tarık Tarcan ile çalışmıştır. 1987’de senaryosunu yazıp yönettiği Türk sinema tarihinin unutulmaz filmi Muhsin Bey’de Şener Şen ve Uğur Yücel ile çalışmıştır. Her ikisinin de inanılmaz oyunculuğu sözün bittiği yerde başlar. Film, Altın Portakal Film Festivalinde En İyi Aktör, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu, En İyi Senaryo, En İyi Film ödüllerini aldı. İstanbul Film Festivalinde Jüri Özel Ödülü ve San Sebastián Film Festivalinde ödüller aldı.

Nihayet, “Kabadayı”nın DVD’si çıktı

kahramancayirli | 10 April 2008 00:08

kenan imirzalıoğlu, devran'da çok başarılı
kenan imirzalıoğlu, devran’da çok başarılı

yavuz turgul sinemasını her zaman beğenmişimdir. örneğin muhsin bey, türk sinemasının en iyi on filminden biridir. sonra eşkiya çok keyifliydi ve gönül yarası.

2007nin en iyi filmlerinden..
2007nin en iyi filmlerinden..

aynı konunun tekrar edildiği yönünde epey eleştiri aldı gönül yarası ama sırf timuçin esen’i türk sinemasına kazandırması bile bu filmi üst noktalara taşıdı bence. nihayet kabadayı geldi. film çekilmeden uzun süre önce haberdardım, yavuz turgulun hem senaryoyu yazacağını hem de filmi çekeceğini biliyordum ki, yönetmenlik koltuğuna ömer vargı oturdu.

tartışmasız 2007 yılının en iyi filmlerinden biri olan kabadayı’nın dvd’si çıktı şimdi de. kabadayı, özellikle kenan imirzalıoğlu’nun çok farklı ve başarılı performansıyla göz doldurdu.

nihayet dvdsi çıktı
nihayet dvdsi çıktı

imirzalıoğlu, hem yavana kaçabilecek, hem de psikolojik açıdan derinlikli devran karakterini resmen ete kemiğe büründürmüş..tutarlı sinematografik unsurları, akıcı senaryosu ve iyi oyuncu yönetimiyle izlenmeyi mutlaka hak ediyor. hala izlemeyen kaldıysa dvd’sini kaçırmasın..

kabadayı filmi

kahramancayirli | 17 December 2007 16:12

kabadayı filmi, senaryosuyla, oyunculuklarıyla ve elbette yönetimiyle kusursuz…
özellikle kenan imirzalıoğlu, mükemmel oynuyor. ne yapın yapın, mutlaka izleyin.
uzun zamandır sinema salonlarımıza gelen en güzel türk filmi..

işte sezonun en iyi Türk filmi: Kabadayı!

kahramancayirli | 08 October 2007 22:26

filmin ismini, fragmanlarını, oyuncularını, konusunu muhtemelen birçok yerden okudunuz / gördünüz..

Kabadayı’nın senaryosunu Yavuz Turgul yazdı.
yönetmeni Ömer Vargı.
filmin usta oyuncusu Şener Şen. bir başka önemli isimse Kenan İmirzalıoğlu.
Genç yeteneklerden Aslı Tandoğan ve İsmail Hacıoğlu ise bu iki oyuncuya eşlik edecekler. Kabadayı’nın konusu da malumunuz, mahallenin ağır abisi ali osman’la -yani şener şen- günümüz kabadayısı kozlarını paylaşıyor.

Sabırsızlıkla 14 Aralık’ı bekliyoruz..

En son Gönül Yarası ile bir araya gelen Yavuz Turgul-Şener Şen ikilisi bakalım bu kez ne gibi mucizeler yaratmışlar…

Muhsin Bey

murattolga | 24 September 2007 12:07

“Kusura bakma agam! kendimi kurtarmam gerekti…”
“kurtardın mı bari…”

“Muhsin Bey” çiçekleri seven bir adamın öyküsü… o yüzden olsa gerek, köyünden emmisinin tavsiyesiyle gelen Ali Nazik’e sahip çıkıyor, koruyor, kolluyor ve çabalıyor. sessiz sedasız bir adam ama bir zamanların çok mühim plakcısı muhsin bey 80′ler geldiğinde artık köşesine çekilmek zorunda kalmıştır. çünkü artık toplumun önemsediği herşeyin kökten değiştiğii, yılların sanatcılarının yüzüne bakılmadığı ama bir gecede sanatcı ve şöhret olunabildiği zamanlar…
İşte böyle bir zamanda gelince Ali Nazik, iki adamın hızlı ve sımsıkı kenetlenişi anlatılmaya başlanıyor. Muhsin sözünün eri… kendi redddetiği tüm metodlarla olsa bile Ali Nazik şöhret olacak…