Bir yönetmen için oyuncular önemlidir. Bu yüzden sürekli yetenekli oyuncular aranır film için. Yönetmen, oyuncuyla çalışır. Eğer oyuncunun oyunculuğundan ve karakterinden memnun kalırsa onu diğer projeleri için düşünmeye başlar. Hatta diğer projelerinde başkarakter için aklına gelecek ilk isim “o” oyuncu olur. Neden yönetmen, hep “onu” tercih ediyor? Cevabı bellidir aslında. Yönetmenin oyuncuyla kimyasının tutması ve diğerlerinde görmediği çok başka şeylerin “o” oyuncuda olması… Sinemada bir sürü ortaklık sözkonusu. Ben de bazılarına değinmeye çalışacağım burada. Genelde Hollywood ortaklıklarına değineceğim. İlerleyen zamanlarda yerli ortaklıklara da değinirim belki de.*Robert De Niro-Martin Scorsese:
Sinemanın en verimli ortaklıklarıdır bu. De Niro ile Scorsese’nin kariyerleri aynı anda yükselişe girdi. İlk çektikleri (beraber) film olan Mean Streets’le ilgiyi topladılar. Sonraları Taxi Driver, Raging Bull, Cape Fear, King of Comedy, New York New York, Casino, Goodfellas’la ortaklıkları devam etti. Scorsese’nin başarısı De Niro’dan bağımsız değil. Aynı şekilde De Niro’nun başarısı Scorsese’den bağımsız değil. De Niro da Scorsese de en iyi işlerini beraber yaptılar ve bu zamanlarda hep yukarıdaki işlerle anılmaktalar.Peki bu ortaklık bir kez daha devam edecek mi? Hepimiz yeni Scorsese-De Niro ortaklığını içeren bir filmi bekliyoruz. Olur mu, belli değil. Umarız ki olur. Ufukta bir proje var ama belirsizliğini koruyor. Peki bu ortaklık neden bitti? De Niro ile Scorsese’nin ortaklığının bitişinin nedenini bilmiyorum. Ama nedenin stüdyo olduğunu tahmin ediyorum. Stüdyolar bu ortaklıklardan sıkılmış ve bitirmiş olabilirler. Ama şimdi de bu ortaklığı gündeme getirip para kazanmayı düşünüyorlar. İronik!

De Niro-Scorsese
De Niro-Scorsese

*Leonardo DiCaprio-Martin Scorsese:
Scorsese’den devam edelim. DiCaprio için “Yeni jenerasyonun De Niro’su” demişti. Eklemişti “De Niro’yla kurduğum bağı onunla kurmaktan memnunum.” Beraber sırayla Gangs of New York, The Aviator, The Departed ve Shutter Island filmlerinde çalıştılar. Bu ortaklık, Leo için çok verimli oldu. Kariyerini düzeltti ve başarılı performanslar göstermesini sağladı. Bu aralar ortaklık bitmiş gibi görünüyor. Yeni bir proje için DiCaprio’dan olumsuz bir cevap geleceğini sanmıyorum. Ama ufukta böyle bir proje yok. Aktör şu sıralar The Aviator’da kısacık görünen Jude Law ve Shutter Island’ın başrollerinden Ben Kingsley’li Hugo Cabret’i kotarmakla meşgul. Yani gene önceki işlerinde rol alan oyuncuları tercih etti.

DiCaprio-Scorsese Cate Blanchett (The Aviator)
DiCaprio-Scorsese Cate Blanchett (The Aviator)

*Johnny Depp-Tim Burton:
Muazzam bir ortaklık daha. Beraber 8 projede çalıştılar. Çalışmaya da devam edecekler. Nisan ayında yeni işleri Dark Shadows’u kotaracaklar. Setlerden birisinin söylediğine göre bu ortaklık sayesinde yeni bir dil yaratmışlar. Birbirleriyle konuşurlarken diğerleri ne dediklerini anlamıyorlarmış. Böyle bir ortaklık işte. Bu ortaklık sonucu kötü işler de çıktı, iyi işler de çıktı. Ama sonuçta bu ortaklık, en sevilenlerden bir tanesi. Dark Shadows’la da ortaklığın biteceğini sanmıyoruz. Belki ara uzayabilir ama 10.ortaklığın geleceğini düşünüyorum.

Depp-Burton Dergi İçin Poz Verirken...
Depp-Burton Dergi İçin Poz Verirken…

*Denzel Washington-Tony Scott:
Devam eden ortaklıklardan birisi daha. Bu ay “Unstoppable” ile sinemaya gene aksiyonla konuk olacaklar bu ikili. Bu proje onların 4.işbirliği. Daha evvel Man on Fire, Deja Vu ve Taking of Pelham 1 2 3 projelerinde çalıştılar. Verimli bir ortaklık mı? Bence pek değil. Scott hep aynı şeyleri (aksiyon, patlamalar, çarpışmalar) aynı kurguyla çekip duruyor. Yaratılan karakterler de fazla oyunculuk (Oscarlık diyelim) istemiyorlar. Bu da Denzel’ı hep benzer karakterleri kotarmasına neden oluyor. Ortaklık devam edecek mi? Ufukta açıklanmış bir proje yok. Ama bir 5.’sinin gelebileceğini düşünüyorum.

Washington-Scott Sette
Washington-Scott Sette

*Russel Crowe-Ridley Scott:
Biten ortaklıklardan bir tanesi. Tabiki resmi olarak değil. Ama bir 4-5 yıl bu ortaklığı görmeyeceğimizi düşünüyorum. Bunun da nedeni son işlerin pek sevilmemesi. Crowe ile Scott şimdiye kadar American Gangster, Robin Hood, A Good Year, Gladiator ve Body of Lies filmlerinde çalıştılar. Tekrar soralım, verimli bir ortaklık mı? Gladiator’da öyleydi ama diğer işlerde pek değil. Maalesef Crowe’un, diğer işlerdeki performansı öyle yüksek değildi. Scott da türler arasında dolaşmasına rağmen o başyapıtını ortaya çıkaramıyordu. Bunu R.Hood’la yapmaya çalıştı, gene olmadı. Bu yüzden ortaklık şimdilik bitti. En iyisi de buydu. Crowe’un Scott’ın projelerinde bir geleceği yoktu. Hep aynı vasat, vasat üstü performansı sergileyecekti. Crowe bu aralar yeni üçlemesi Alien’la uğraşıyor. O yüzden ortaklık bitti gibi görünüyor.

Crowe-Scott Body Of Lies Setinde
Crowe-Scott Body Of Lies Setinde

*Russel Crowe-Ron Howard:
Beraber sadece 2 film çektiler. A Beautiful Mind ve Cinderella Man. ABM’de Crowe gerçek anlamda yeteneğini kanıtladı. Cinderella Man’de de sağlam bir performans sergilemeyi başarmıştı. Verimli bir ortaklıktı Crowe için. Devam eder mi? Sanmıyorum. Howard artık yapımcılığa soyundu. Tabiki filmler çekecek ama eskisi gibi fazla değil. Ufukta böyle bir ortaklık yok.

Crowe-Howard A Beautiful Mind Setinde
Crowe-Howard A Beautiful Mind Setinde

*Brad Pitt-David Fincher:
Verimli bir ortaklık daha. Beraber Se7en ve Fight Club başyapıtlarını kotardılar 90’larda. Milenyumda ortaklığı devam ettirmeyi çok istiyorlardı. Uygun(!) proje geldiğinde çektiler: Benjamin Button. Maalesef ki iyi bir film değildi. Ama Pitt’e adaylık getirmeyi sağladı Oscarlarda. Shutter Island’la ortaklık devam edecekti ama vazgeçildi. İleride (çok ileride) bir projede daha çalışabilirler.

Pitt-Fincher, Benjamin Button Galasındayken...
Pitt-Fincher, Benjamin Button Galasındayken…

*Matt Damon-Steven Soderbergh:
Herkesin ortaklığı olur da Damon’ın olmaz mı! Beraber Ocean’s serisini kotardılar. Sonra uupppuzun metraj (4,5 saat) Che’yi kotardılar. Damon Che’de çok fazla görünmüyor, belirtelim. Son olarak The Informant!’u çektiler. Verimli bir ortaklık. Evet, ortaklık Damon’a ödül getirmedi ama sağlam performans sergilemesini sağladı. Özellikle The Informant!’ta çok iyiydi. Ortaklık yıldızlar topluluğu Contagion ile devam edecek. Sonrası için bir şey söylemek mümkün değil şimdilik.

Damon-Soderbergh
Damon-Soderbergh

*Matt Damon-Clint Eastwood:
Beraber sadece 2 film çektiler. Damon, Eastwood’un başarılı işi Invictus’ta rol almış ve Oscar’a aday olmuştu. Sonra Hereafter’da rol aldı. Ama film, beklenen hasılatı getirmedi. Ayrıca eleştirmenlerce beğenilmedi. İki tarafta da dayak yediğini söylemek mümkün Hereafter’ın. Az verimli ortaklık olarak niteliyorum bu işbirliğini. Devam eder mi? Sanmıyorum.

Damon-Eastwood+Freeman Invictus Setinde
Damon-Eastwood+Freeman Invictus Setinde

*Matt Damon-Paul Greengrass:
“Matt de hep aynı kişilerle çalışıyor yahu!” diyebiliriz. Greengrass’la ilk işbirliği Bourne’ün ikinci filmiydi. Ondan sonra birbirlerini bayağı sevdiler. Seriyi bitirdikten sonra ortaklık dandik bir film olan (bence öyle) Green Zone’la devam etti. İlerleyen yıllarda da bir film daha çekeceklerini düşünüyorum. Hatta bazı projeler için Damon, Greengrass’ı öneriyormuş. Bayağı sevmiş kereta, Greengrass’ı. O kadar ki “4.Bourne’ü Greengrass çekmezse beni unutun” diyecek kadar sevmiş. Verimli bir ortaklık. Son film ikisinin kariyerinde iyi bir yerde durmuyor ama bundan sonraki işler durabilir.

Damon-Greengrass
Damon-Greengrass

*Morgan Freeman-Clint Eastwood:
Freeman ile Eastwood’un ilk çalışmaları Unforgiven’dı. Başarılı bir işti bu. İkisine de adaylıklar ve ödüller getirmişti. Sonraları Million Dollars Baby ve Invictus ile ortaklıkları devam etti. Verimli ortaklıklardan bir tanesi. Freeman, oyunculuğunu Eastwood’un filmlerinde daha fazla gösteriyor. İlerleyen yıllarda devam edeceğini sanmıyorum, ama küçük bir ihtimal var.

Freeman-Eastwood
Freeman-Eastwood

Christian Bale/Michael Caine-Christopher Nolan:
Muhteşem üçlü… Beraber Batman Begins, The Dark Knight ve The Prestige’i kotardılar. Verimli ortaklık Bale ve Nolan için. Caine için pek değil. Zira Nolan’ın senaryosu onun görkemli oyunculuğunu göstermesine olanak tanımadı şimdiye dek. The Prestige’de aktör iyiydi ama önplanda Bale ve Jackman vardı. Yani Nolan, Caine’i çok seviyor (“O, benim maskotum”) ama oyunculuğunu göstermesine fırsat tanımıyor. İlginç. Caine ile Nolan en son Inception’da kısa bir süre çalıştılar. Bu üçlünün ortaklığı The Dark Knight Rises’la devam edecek. Caine, Nolan’ın diğer işlerinde rol alabilir, onu geri çevireceğini sanmıyorum, zira ikisi de İngiliz. Ama Bale ile Nolan’ın ortaklığının Batman 3’le biteceğini düşünüyorum. Umarım yanılırım.

Bale-Nolan-Caine TDK Setinde
Bale-Nolan-Caine TDK Setinde

*Penelope Cruz-Pedro Almadovar:
“Pedro’nun yanına ilk gittiğimde henüz 14 yaşımdaydım.” Penelope Cruz, uzun bir ortaklığı böyle özetleyivermişti bir röportajında. İkisi de İspanyol. Penelope’nin ünlenmesini ve Hollywood’a yerleşmesini sağlayan isim Almadovar şüphesiz. 22 yıllık bir dostluk onlarınki. Verimli ortaklıklardan bir tanesi. Bu ortaklık ilerleyen yıllarda devam edebilir. Zira Cruz, hala memleketinde film çekmeyi sürdürüyor ve Almadovar’ın teklif ettiği küçük bir rolü bile oynar.

Cruz-Almadovar
Cruz-Almadovar

*Tom Hanks-Steven Spielberg:
Sinemadaki uzun süreli ortaklıklardan bir tanesi. Üstelik De Niro-Scorsese, Pitt-Fincher gibi bu ortaklık da kamera arkasına taşındı. En son Emmy ödüllü minidizi “The Pacific”in yapımcıları olmuştu Hanks ile Spielberg. The Terminal ve Saving Private Ryan filmlerinde başrolü vermişti Spielberg, Hanks’e. Hanks de sağlam performanslar çıkarmıştı. Şimdilerde pek aranan bir aktör değil ne yazıkki. İyi filmlerde de yer almıyor. Spielberg’le de ancak kamera arkasında yer alıyor. İlerleyen yıllarda Spielberg’ün yönettiği ve Hanks’in başrolde yer aldığı filmin çekilme ihtimali çok düşük. Ama yapımcı olarak yeni bir diziye hazırlandıklarını söyleyebilirim. “Band of Brothers” minidizisini de beraber kotardıklarını belirtmeden geçmeyelim.

Hanks-Spielberg
Hanks-Spielberg

*George Clooney-Steven Soderbergh:
Beraber Ocean’s serisini kotardılar. Yapımcı olarak Good German’a imza attılar. Hatta bir yapım şirketi kurdular 2000’lerde ama çok fazla film yapmadan kapattılar. Uzun süreli bir ortaklık değil. Clooney’le Soderbergh en son Soderbergh’in yönettiği “The Informant!”ın yapımcılığını üstlendiler. Syriana da diğer yapımını üstlendikleri filmdi.

Clooney-Soderbergh
Clooney-Soderbergh

*Max von Sydow-Ingmar Bergman:
Biraz eski jenerasyona değinelim. Ingmar Bergman ile Max von Sydow (Shutter Island ve Robin Hood filmlerinde rol aldı en son) beraber 7 film çektiler. Bergman’ın 7 başyapıtında da Sydow başroldeydi. Hatta Sydow için “Ancak Bergman’ın filmlerinde oynar. Başka yönetmenlerin filmlerinde oynayacak, oynayabilecek bir oyuncu değil” diyerek eleştiriler getirilmişti. Ama dönüp bakıldığında De Niro Amerika için neyse Sydow da İsviçre için odur. Büyük oyunculardan bir tanesidir ve Bergman’ın filmlerinde büyük performanslar ortaya koymuştur. De Niro’nun Scorsese filmlerinde büyük performanslar göstermesi gibi…*Jason Statham-Guy Ritchie:
Statham’la Ritchie’nin ortaklıkları Ritchie’nin ilk filmine kadar dayanır. “Lock, Stock…”, “Snatch”, “Revolver” filmlerinde başroller arasında Statham da vardı. Hatta Ritchie’nin kısa filminde (uzun metrajlı ilk filminden evvel kotardığı bir kısa filmdi) de Statham’ı görmek mümkün. İlerleyen yıllarda ortaklık devam eder mi bilinmez ama şimdilik Ritchie Sherlock Holmes üçlemesiyle uğraşmakta.

Statham-Ritchie
Statham-Ritchie

*Şener Şen-Yavuz Turgul:
Bence bir De Niro-Scorsese ortaklığı kadar görkemli ve önemlidir bu ortaklık. Eşkiya’yla, bitme noktasına gelmiş sinemayı hareketlendirdiler. Hatta ileri gidebiliriz: Şimdi yılda 70 film üretmemizi sağlayanlardan birisi Şener Şen muazzam performansı, diğeri Yavuz Turgul’un görkemli yönetmenliğidir. Tabi başka isimler de mevcut sinemanın hareketlenmesi ve kendine gelmesini sağlayanlar arasında. Ama Şen ve Turgul bu konuda bir adım öndeler.Milenyumda Gönül Yarası gibi başarılı bir yapıt çıkardılar. Ama maalesef başarıyı devam ettiremediler. Turgul’un senaryosunu yazdığı Kabadayı, vasat altı bir filmdi. Buna rağmen Şen, iyiydi. Bu ortaklık bu sene Av Mevsimi ile devam edecek. İlerleyen yıllarda da devam edeceğini düşünüyorum. Zira Şen, kendisine gelen senaryoların hiçbirini beğenmiyor (haklı). Bu da sürekli Turgul’la çalışacağını gösteriyor. Onun kötü işlerine bile kayıtsız kalamıyor (Kabadayı).Ortaklık bize çok güzel filmler bıraktı. Ve bir de İkinci Bahar adında müthiş bir dizi. Umarım ki daha da devam eder bu ortaklık.

Şen-Turgul Gönül Yarası Setinde
Şen-Turgul Gönül Yarası Setinde

*Viggo Mortensen-David Cronenberg:
Hollywood’un üretken yönetmenlerinden Cronenberg’le Oscar adayı Mortensen’in ortaklıkları, beğendiğim ortaklıklardandır. Şimdiye dek beraber 3 film kotardılar. İlk işleri “A History of Violence” (Şiddetin Tarihçesi) idi. Bu filmle Mortensen de Cronenberg de festivallerden ve ödül törenlerinden adaylıklar ve ödüller almayı başardılar. Ortaklık “Eastern Promises” filmiyle devam etti. 2012’de de bu ortaklık Eastern Promises’in devam filmiyle devam edecek. E.P. 2’den evvel Cronenberg’in dönem filmi “A Dangerous Method” ile bu ortaklığı tekrar perdede göreceğiz. Üstelik bu kez Mortensen eli silah tutan birisini değil, psikoloji biliminin babası Sigmund Freud’u canlandıracak. Ve bu ortaklık E.P. 2’den sonra da devam edecektir.

Mortensen-Cronenberg
Mortensen-Cronenberg

*John Turturro-Coen Kardeşler:
Coen Kardeşler (Joel ve Ethan) genelde hep aynı kişilerle çalışmayı severler. Örneğin “No Country For Old Man” filminde ilk kez Josh Bronlin’le çalıştılar. Henüz vizyona girmeyen (25 Ocak’ta gösterilecek) yeni filmleri “True Grit”ta (İz Peşinde) da Brolin’le çalışıyorlar. John Turturro, John Goodman, Frances McDormand, George Clooney, Steve Buscemi; Coen’lerin en çok çalıştıkları oyuncular. Ben en çok “Turturro-Coen” ortaklığını sevdim. Turturro’yla beraber “Barton Fink”, “Miller’s Crossing”, “Big Lebowski”, “O Brother, Where Art Thou?” filmlerini kotardılar. Bunlar aynı zamanda Turturro’nun kariyerinin en iyi performanslarını sergilediği filmler de olmakta. Özellikle “Barton Fink”te aktör adeta döktürüyordu. Bu filmden sonra Cannes Film Festivali’nden “en iyi oyuncu” ödülünü almayı başarmıştı. Film ve yönetmen dallarındaki ödüller de Coen ve filmlerine gitmişti. Yani 3 büyük ödülü kapan az yapımdan bir tanesiydi Barton Fink. İleride ortaklık devam eder mi, diye bu ortaklık için de soralım. Coen’ler en son çektikleri kara komedi filmi olan “Burn After Reading”te George Clooney ve Frances McDormand ile tekrar çalışmışlardı. Bu yüzden ileride tekrar çalışabilirler.