bildirgec.org

yardım hakkında tüm yazılar

FACEBOOK’UN KURUCUSUNDAN YENİ SİTE.

eyupcan199 | 06 December 2010 13:09

Facebookun kurucularından biri olan Chris Hughes yardıma ihtiyaç duyan kuruluşlarla üyelerini buluşturuyor. JUMO adıyla 3 aralıkta resmen açılan ve 3500 konuda kuruluşların bulunduğu sitenin içeriği ve katılımcıları her geçen gün artmakta.

Facebook hesabınızı birleştirebileceğiniz site üyelerine sanal ortam dışında kitlesel hareketlere katılarak sosyalleşmeyi vaat ediyor. Ayrıca üyeler kendi problemleriyle ilgili olarak uzmanlarla iletişime geçmek için bu siteyi kullanıyor.

Katılmak için: http://www.jumo.com/

karanlıktan, aydınlığa (2)

zarifce | 24 September 2010 16:17

Maalesef sorulan sorulara doğru cevap verememiştim. Dünyada iken üzerinde yürüdüğüm, çocukken koşup oynadığım toprak ana, beni sıkmaya başladı, kemiklerim un ufak oldu. Bu ne şiddetli bir azap. Neden? Diye sordum. Toprak ana “Allah böyle emrettiği için” dedi.
Dostlarım, ölüm bir kere oluyor. Canlı bir kere ölüyor. Şayet amelin azabı gerektiriyorsa ölüp ölüp diriliyorsun. Evet, başıma gelenleri size anlatayım. İkinci kez uyandığımda kabirdeymişim. Yanıma gelen Münker ve Nekir isimli sorgu melekleri imiş. Bana sordukları sorulara doğru cevap verebilirsem kabrim genişleyecek ve açılan kapıdan cenneti seyredecektim. Doğru cevap veremezsem kabir beni sıkacak, sabah akşam cehennemdeki yerim gösterilecek. Yani amele göre mükafatınız yada cezanız kabirde verilmeye başlıyor. Ameli iyi olan kıyametin kopmasını ve gösterilen cennete biran önce gitmeyi arzuluyor, kötü amel sahipleri ise kıyamet kopmasın bu azaba razıyız diye yalvarıyorlar. Cehennem azabı daha çetin. Burada temizlenebilen mahşerde rahat ediyor. Birde ameli iyi olanlar kendi amellerine denk olan amel sahibi insanlarla görüşebiliyor. Ben görüşemiyorum. Ruhum ızdırap içinde. Eşim ve çocuklarım ziyaretime geliyorlar, bu beni çok sevindiriyor, yaptıkları dualar rahatlatıyor. Keşke dinimin gereğini yapsaydım. Keşke amelim iyi olsaydı. Ama burada keşkelerin bir önemi yok. Burada günler böyle geçiyor.
Cehennemdeki yerim gösteriliyordu, kabrimde yankılanan bir ses “Allah’ ın izni ve rahmeti ile azabın sona erdirildi” dedi sonra kabrim birden genişledi, üzerimdeki acı ve korku yerini heyecan ve sevince bıraktı, daha sonra yeni bir kapı açıldı ve cennetteki yerim olduğu söylendi. Aman Allah’ ım bu ne muhteşem bir yer, dünyada böyle bir yeri ne gözler görmüş ne de kulaklar duymuştur. Müjdeyi getiren melek benimle konuşmaya başladı;*Allah’ın izni ile azabın sona erdi.
-Artık hiç azap görmeyecekmiyim?*Allah seni bağışladı.
-Ne yaptım ki Rabbim beni bağışladı?*Kabrini ziyarete gelen kulu hatırına bağışladı.
-Kimmiş bu muhterem insan ki Rabbimin rahmeti üzerime yağdı?*Bir öğretmen.
-Benim öğretmen bir akrabam yok ki?*O sana akrabandan daha yakın.
-Allah ondan razı olsun. Ben ona ne yapmışım ki kabrimi ziyarete gelmiş?*Onlara sıkıntılı günlerinde yardım etmişsin. O da öldüğünü duyarak ziyaretine gelmiş. Dedi.
Bir gün hastanemdeki makam odasında dinleniyordum. Halkla ilişkiler müdürüm yanında bir gençle içeri girdi.
–Efendim, arkadaş öğretmen olduğunu ve sizinle görüşmek istediğini söyledi.
-Tamam. Buyrun oturun.**Teşekkür ederim, ismim Murat. Öğretmenim.
-Hikmet. Hastanenin sahibiyim. Size nasıl yardımcı olabilirim?**Hikmet bey, bizler gönüllü insanlar olarak ihtiyacı olan yerlere öğretim yuvaları açıyoruz. Sizin gibi hatırı sayılır iş adamlarımızdan yardım talep ediyoruz. Tabi gönlünüzden ne geçerse.
-Ne okulu bu, nereye açacaksınız?**Efendim, açmayı düşündüğümüz okul ilk ve orta öğretim düzeyinde olacak, yer de Avustralya.
-Ülkemizde yer kalmadı mı? Neden yurt dışına açıyorsunuz?**Ülkemizde birçok okulumuz var. Yurt dışındaki insanlarında bu okullara ihtiyacı var.Genç öğretmen ile bir müddet daha sohbet ettikten sonra kendilerine, şuan az olduğunu düşündüğüm bir miktar maddi destekte bulunmuştum. Daha sonra Murat öğretmen birkaç kez ziyaretime gelmişti. Bilseydim onu hiç bırakmazdım. İşte o muhterem insanın benim için yapmış olduğu dua ve ufakta olsa yaptığım yardımdan Rabbim razı olmuş. Keşke dünyaya dönsem de tüm malımı sarfetsem.

karanlıktan, aydınlığa (1)

zarifce | 24 September 2010 14:33

Uyandığımda her taraf karanlıktı. Muhtemelen elektrikler kesildi. Geceliğim bedenimi sıkıyor, belki de kafama çektiğim yorgandan etraf karanlıktı. Sağ kolumun üstüne yatmışım, sırtüstü dönmek istedim ne bedenim ne de kafamı kımıldatmam mümkün olmadı, bu arada korkuya kapılarak eşime seslendim duymadı, çocukları çağırdım onlardan da ses gelmedi. Bir müddet bekledim, hani bazen rüyalarda bağırırsınız kimse duymaz, korktuğunuz bir şeyden kaçmak istersiniz kaçamazsınız ya, işte böyle bir rüyada olduğumu düşündüm.
Teselli ararken tekrar uykuya daldım. Bu sefer uyandığımda oturur vaziyette idim, etraf yine karanlıktı ve üzerimde ne yorgan ne de beni sıkan geceliğim vardı. Bir takım sesler duymaya başladım. Sesler gittikçe çoğalarak, korkunç bir hale geldi. Siyah ve mavi renklere bürünmüş iki kişi yanımda belirdi. Daha sonra etraf aydınlandı. Kare biçiminde ama her tarafı kapalı bir yerdeydim. Toprak üzerinde oturuyordum. Duvarlara baktığımda her tarafın toprak olduğunu anladım. Yanımda duranların kim olduğunu anlamaya çalışırken, bana sorular sormaya başladılar. “Rabbin kim? Dinin ne? Muhammed (S.A.V.) isimli zat hakkında ne söylersin? Amelin nedir?” Afalladım kaldım. Bana bu soruları soran kim? Burası neresi? Az önce yatağımda değil miydim? Eşim nerede? Çocuklarım neredeler?
Sahibi olduğum hastane aklıma geldi. Meslektaşlarım bana bakar. Mutlaka ateşli bir hastalığa düştüm. Onlar çaresini bulur. Ancak kimseye sesimi duyuramıyorum. Tekrar aynı ses bu sefer sinirli tonda aynı soruları soruyor, ben cevap yerine neler olduğunu anlamaya çalışıyorum.
-Siz de kimsiniz? Bana ne oldu? Neredeyim?*Sana vaat edilen gün geldi.
-Ne vaadi? Ne günü?*Allah, senin için biçtiği günü tamamladı. Fanilik bitti. Sıra sonsuzlukta.
-Ben öldüm mü?*Her canlı ölümü tadacaktır.Demek doğruymuş. Rüya da değil miydim? Korktuğumdan kaçamamıştım. Demek ki kabir ve öbür dünya varmış. Ölüm.
-Ne olur bana zaman tanıyın. Benim daha yapmam gereken birçok iş var. Hem bu arada biraz iyilikte yaparım. Belki bana yardımı dokunur.*Allah senin için biçtiği günü tamamladı. Fanilik bitti. Sıra sonsuzlukta. Ne getirdiysen onunla yetinirsin ancak Allah’ın rahmeti boldur. O ne dilerse kul o şekilde haşrolur.
-Ama benim hastanem var ayrıca çok zenginim, zaman tanırsanız fakirlere yardım da ederim.*Mülkün sahibi ancak Allah’tır. Sen kullanmakla mükellefsin.
-Şimdi bana ne olacak? (devamı gelecek)

Google’dan Şili depremi için kişi bulucu

KAYAgibi | 01 March 2010 15:42

Bilindiği üzere son zamanların en büyük depremi bugün (8.8M) Şili de meydana geldi. Bu konu hakkında yazdığım ayrıntılı bilgi.

Google ın daha önce Haiti depremi için açtığı kriz sayfası şimdi de Şili için açılmış durumda http://www.google.com/relief/chileearthquake/ . Sayfada Google Checkout ile Unicef ve Direct Relief’e bağıs yapılabilmesinin yanı sıra deprem hakkında gerçek zamanlı arama sonuçlarının linki de mevcut.

HAİTİ’Lİ ÇOÇUKLARIN DURUMU

A D A L I | 25 January 2010 11:37

12 ocak ta meydana gelen 7.0 lık deprem Haiti’yi yerle bir etti. Büyük bir insanlık dramının yaşandığı, son derece yoksul olan bu ülkede 200 binden fazla insan öldü. En büyük dramı çocukların yaşadığı Haiti’ye yardım etmek için bulunanlar, ülkelerine elleri boş dönmüyorlar.

Özellikle Amerika ve Avrupalılar; Haitili çocukları evlat edinerek ülkelerine geri dönüyorlar. Hollanda’ya dönen kurtarma ekibi de, yetkililerin izniyle, yanlarında tam 106 çocuk götürdü. Böylece sahipsiz kalan çocuklar yeni yuvalarıyla tanıştı.
Gazete ve tv’nin yapmış olduğu haberlere göre; bunun yanı sırada ülkede çocuk ticareti yapıldığı ve hastanelere getirilen 15 kadar çocuğunda kaybolduğu tespit edildi. BM yetkilisi Jean-Luc Legrand, çocuk ticareti sorununun daha önce de bu ülkede mevcut olduğunun bilindiğini ifade etti.

Evrim ve Özveri

massay | 06 January 2010 13:00

Darwin‘den beri evrim teorisi çok kuvvet kazandı. Diğer bilim dalları ile olan etkileşimi sonucu evrimi, Darwin’in hayal edemeyeceği bir berraklıkla görebiliyoruz.

Matematik ve istatistik kullanılarak bir toplulukta farklı bireylerin oranlarının zamanla nasıl değiştiğini anlayabiliyoruz.

Paleontolojinin
bulgularıyla canlıların son birkaç milyon yılda nasıl bir değişim sürecinden geçtiğini tahmin edebiliyoruz.

Genetik ise, yeni tiplerin oluşma mekanizmalarının en ince ayrıntılarını ortaya çıkarıyor.

Yakın yıllarda ise sosyobiyoloji, Darwin’cilerin bir yüzyılı aşkın süredir çözümleyemediği bir soruna yeni boyutlar kazandırdı.

Sorun, canlıların niye birbirlerine yardım ettikleri.

Darwin’in teorisine göre, her bir canlı kendi varlığını sürdürmek ve üreyebilmek için bir savaş verir. Başkalarına yardım etmek, o canlının sağ kalma olasılığını bağıl olarak azaltacağına göre, uzun vadede evrimde bu davranışın elenmesi gerekir.

Oysa canlıların özverili olabilecekleri (oldukları) bilimsel gözlemlerle kanıtlanır.

Balarıları, kovanlarına saldıran bir hayvanı sokmakla intihar etmiş olurlar; çünkü sokma sırasında iğneye bağlı bir takım iç organlar yırtılıp gövdeden sökülürler.

laptop tercihi

oplk | 01 November 2009 12:17

arkadaslar 1500 tl civarı laptop arıyorum hangi laptopları onerirsiniz? hdmi olması onemli ama sanırım artık standard oldu bide samsung begendigim bi marka onun ayrıca hangi modelini onerirsiniz lutfen cevap bekliyorum. ilk laptopum olacak bilgisayar donanımındanda fazla anlamıyorum yardımcı olursanız cok sevinirim….

Yararlı Öneriler

morkadln | 25 October 2009 20:18

Bireyin fiziksel işlevlerindeki bozukluk ve bunların hareket yeteneğinde yarattığı eksiklik ve güçlük, onu toplumun diğer bireylerinden farklı kılar. Bizim kolaylıkla yaptığımız hareketler, işler onlar için oldukça zordur. Burda yararlı öneriler ve kullanışlı tasarımlar bulabilirsiniz.
Head Pointers bunlardan bir tanesi

Archeworks tarafından tasarlanmış olup sıhhi kullanım için anti-bakterilyel olarak sunulmuştur. Rahat kullanım için ayarlanabilir elastik bir kayışla bağlama sistemi var.

Kullanıcı, rahat konumda kalır ve minimal baş hareketi, gerektirilir.
Diğer ürünler, Mouthsticks ve Handsticks
Bir de buna bakmanızda fayda var.
Kaynak

Acil Yardım El Feneri

axanc | 25 September 2009 10:02

Acil Yardım El Feneri
Acil Yardım El Feneri

Terör saldırılarının artmasından sonra, önlemler ve acil yardım teçhizatlarında büyük bir artış yaşandı. Artık herhangi bir alışveriş merkezine metal detektöründen geçmeden girmek imkansız. Benzer şekilde de her sinema’da yangın söndürücü var, her otobüste de cam kırma çekici. Ancak esas sorun yer altında olan metrolarda yaşanıyor. En ufak elektrik kesilmesinde yerin metrelerce altında ve karanlıkta kalıyorsunuz. İşte bu soruna çözüm olması amacıyla Dohyun Ryu, acil yardım el fenerini tasarlamış. Normal bir tutacak gibi görünüyor ancak kaza sonrasında serbest kalarak el feneri işlevi görüyor ve insanların güvenli ortama ulaşmalarını kolaylaştırıyor.

Acil Yardım El Feneri
Acil Yardım El Feneri