bildirgec.org

yalancı hakkında tüm yazılar

haber mi yapıyorsunuz adam mı seçiyor sunuz?

neoturk | 23 May 2007 13:55

yalancının mumu
yalancının mumu

Bir medya dezenformasyonu daha Manisada yapılan 19 mayıs kutlamalarında kızların eşofman giymesini maşete taşıyan medya ( Milliyet ve Posta ) bu çağda bu olur mu bak 1960 larda nasıldı diyordu. Ben bile organizasyon komitesi hakkında yanlış bir kanaate kapıldım. Gerçek yine ortaya çıktı , arkası önü araştırlmayan haberle halkı kandırmayın lütfen…ondan sonra zaman gazetesi bir numara oluyor niye senin bu yalan haberlerin yüzünden…çamur atma doğruları yaz!

Yalancının Mumu

infuscoare | 11 July 2003 19:40

Belki de, çeşitleri sonsuza kadar uzanmasına rağmen, altında yatan sebepleri bu denli yavan olan, üzerinde düşünülmeye başlandığında, bu çeşit-neden ikilisinin beraberce pek güzel bir halka oluşturduğu başka bir kavram yoktur. Yine, geometrisinden olsa gerektir ki, nerede başladığı, nerede biteceği belli olmayan, sonunun sadece insanın yok olmasıyla geleceği bilinen, tedavisiz, tedavisini bulmaya kimsenin gönüllü olmadığı, zaten artık rahatsızlıktan bile sayılmayan, hatta öyle ki, bir çok durumda sağlık göstergesi olarak kabul edilen, buna rağmen tu-kaka tek kavram “yalan” olabilir mi ?
Olsa bile, yataktan kalkar kalkmaz yaptıklarını ve yapacaklarını gerçek dışı hayali olaylara bulayanları ve bunları nakletmeyi saplantı haline getirmiş örnekleri konu dışında bırakmak doğru olacaktır, zira bunlar tıbbın ilgisni çekmeyi hala başarabilen tek yalancılar komünüdür. Bu saykoları, onlara kafa yoran değerli saykolog ve saykiyatristlere bırakıp, uğraşması daha zevkli, ancak içinden çıkamayacağımı bildiğim ; daha az komplike ve bilindik yalanları, üç öğün aç veya tok karna yutan ya da yutturan tiplemelere dönmeli.
Aslında, “yalanların nerede başlayıp, nerede bittiklerini-biteceklerini söyleyemeyiz” deyişini, yeryüzüne indirip, sağından solundan kırpıp, ölçeğini küçültüp açısını daraltmak suretiyle, insanın bir günlük yaşantısının, yataktan kalkarak başlayıp, geceleri yine yatağa uzanmasıyla sona erdirmesi fikrinden yola çıkarsak, yalanların başlangıç ve bitiş noktası konusunda da bir fikrimiz olabilir.
Tabii ki bu kadrajın seçilmesi bir tesadüf değildir, zira bilinen en efsanevi yalanlardan biri, partnerlerin çoğunlukla yatakta gerçekleştirdikleri bir takım faaliyetler esnasında gerçekleşmektedir. Bu hususta, kadınların bir takım numaralarla finali oynamaları yüzünden, daima başroldeki yalancı oldukları inancı yaygın olsa da, esasında erkeklerin de farklı istikametlere yönelen yalancıkları ve de takdire şayan yaratıcılıkları kadınlardan geri durmayacak gibidir. Kadınların neden bu konuda yalan söyledikleri ya da rol yaptıklarını rasyonalize etmek güç olsa da, erkeklerin süre ve basınç gibi değerlerle bağıntılı başarısızlıklarını örtbas etme girişimleri anlaşılır durumdadır. Aradan çok uzun zaman geçmeksizin bu tür konularda itiraflarda bulunanlara tanık olmak, “dün gece benim herifi şöyle uyuttum” ya da ” abi dün gece bana bi haller oldu, fıstık gibi hatun, ben de tık yok” benzeri diyaloglar açısından şaşırtıcı olabilir.Bu arada, konunun, “nasıl anlıycaz peki bu kadının ne zaman yalan söylediğini ? ” kısmına kafa yoran araştırmacıların sayısı, “neden peki ? ” kısmıyla ilgilenenlerden bir parça fazladır, her nedense ?!… Bir takım sonuçlara da varılmış bu konuda, ancak kadınların öğrenip tedbirli davranma olasılığına karşı açıklanmıyor olsa gerek. Bu çok ciddi ! sonuçlardan biri aklımda kalmış ki, kadının mevzu bahis eylem esnasında, ayak baş parmaklarının aldığı pozisyonla ilgili bir şey idi 🙂