bildirgec.org

yağma hakkında tüm yazılar

Hoşçakal “salmakız”.

| 05 August 2010 16:48

Orman donmuş çatır çatır! Bir zırhın elması, bir zümrüt bir yakut renginde alev saçmakta..Bodrum;Yolum Turgut reise düştü; Geçmişinde Heredot gibi tarhçiler,Turgut reis gibi denizciler,Neyzen Tevfik gibi rind şairler yetiştiren efsane yanıyor, yanmış daha da yanacak..Salmaki den su perisi diye bahsedilir.. Köpüklerle yıkanırmış, salmaki yıkıntılarının bulunduğu yerlerde..
Şimdi bu efsanelerin yerinde, çete reislerinin adamları kol geziyor..
Yağmalamışlar, kendi karakterlerine benzetmişler Bodrumu..
Onlar kuşatmayı daralttıkça halk köylere çekilmiş , huzur bırakmamış haramiler..
Bodrum kimsesiz tapınaklar gibi teslim olmuş, ne Venüs ne Adonis hepsi birilerinin ilhamı olarak donup kalmış..
Efsaneler haykırıyor adeta; “Yirmibirinci yy. insanları bana hiç bir şey yapamazsınız, yaksanız da yıksanız da bir şey yapamazsınız. Bütün izler tarihler , bana ait ne varsa burdayım burda beklemekteyim”
Efsaneler, beyhude yere nefes tüketedursunlar,
Bodrum da ormanlar yanıyor, tarih yağmalanıyor..
Bodrum tutsak bir aslana benzemiş..
güneş, güneş yine doğuyor, sabah, sabah oluyor. sadece bunlar oluyor.
Bir güzellik tacının tüyleri
Tavus kuşları gibi yolunuyor.
Burjuvazi büyülerinin tam göbeğinde,
Heveskar eğlencelerin tantanasında..
Bodrum da ölüm ve erotizm cirit atıyor..
En iyisi köye dönmek “salmakız”
hoşçakal..

Pergamon’un Laneti

Paga | 21 September 2008 11:07

http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=Detay&ArticleID=899462&Date=20.09.2008&CategoryID=85

Korsanlık geleneği

kopanisti | 27 January 2007 14:59

Korsanlık ve yağmacılık her devirde olmuştur. Bahsedeceğim olayın da bir geçmişi var. Tesadüfen oluşan bir durumun, yağmacılığa ve belki de korsanlığa dönüşerek günümüze kadar nasıl ulaştığını anlatıyor.

Olayımız İngiltere’nin batı kıyıları ve özellikle Devon isimli kıyı kasabasında geçiyor. Buradaki insanlar yüzyıllar önce kıyılarda ateşler yakarlarmış. Gecenin karanlığında fırtınalı havalarda, gökyüzü delinmiş halde yağmurlar yağarken, göz gözü görmez haldeyken, gemi kaptanları kıyıdaki bu ateşleri fener zannederler ve olumsuz koşullardan kurtulmak için teknelerini oraya yaklaştırmaya çalışırlarmış. Kurtulma ümidiyle kıyıya çok yaklaşan gemiler, kayalıklara bindirir, paramparça olur, kaptan suratı şallak mallak vaziyette teknesini mi kurtarsın, malları mı kurtarsın ne yaptığını bilmez halde debelenirmiş. Canını kurtarmak isteyen denizciler kendilerini kıyıya zor atar, yaralı maralı sağ kalmaya çalışırlarmış. Ertesi sabah da buranın halkı kıyıya vuran malları görüp, bunlarda nereden geldi diye şaşırıp ama yine de sahibi kimdir, nedir ne değildir diye araştırmadan toplamaya koyulurmuş.

Gel zaman git zaman bunun gerçek nedenin kıyıda yaktıkları ateşleri fener zanneden gemilerin parçalanmaları sonucunda olduğunu idrak etmişler ancak tıspıs olmuşlar, ses seda çıkarmadan biraz da salağa yatarak bu durumlarını devam ettirip denizden gelen mallarla günlerini gün etmişler, yağmacılıkları had safhaya ulaşmış, sağ kalan tayfalar bunların ellerine düşmemek için anında toz olup canlarını kurtarmaya bakmışlar. Böylece yaşamlarını sürdürmüşler mutlu mesut yaşamışlar. Modern zamanlarda unutulan bu gelenek gel zaman git zaman babaların çocuklarına anlattıkları birer şehir efsanesi halini almış.
Tarihlerinden bir parça olan bu anılarını, tarihlerini dürüstçe yansıtabilmek, eski günlerden dem vurabilmek ve belki de gelen turistlere biraz da eğlencelik bişeyler sunabilmek adına Deniz Yağmacılığının müzesini bile kurmuşlar. Burada yağmalanan eşyalardan birçoğunu da sergilemişler.

Büyüyünce GANGSTER olacağım…

c.b. | 19 April 2006 21:24

“1930’ların gangster ve mayfa dünyasında geçen oyun statüye, paraya ve saygıya dayanır. Oyuncular suç işleyerek, araba çalarak ve arkadaşlarını hapisten kurtararak kıdem puanı alırlar. Hatta kendi organize suç zincirinizi kurarak banka soyabilir ve sessiz yollarda arabalara bile el koyabilirsiniz. Karanlık suç dünyasının derinlerine indikçe, birçok oyuncu kumar, kaçak içki satışı ve hatta uyuşturucu satıcılığı gibi başka iş olanakları bulabilir.”
Bu paragraf bir oyundan alıntı.Oyun demek,böyle bir içeriği barındıran saçmalığı masumlaştırmaktan başka birşey değil.Ne yazık ki,popüler olan birkaç internet oyunundan biri.