bildirgec.org

willem dafoe hakkında tüm yazılar

Wild at Heart (1990)

queennothing | 17 June 2011 22:23

Şaşırtıcı sonlu, zor anlaşılır filmlerin ustası David Lynch, 1946 senesinde Amerika’da dünyaya geldi. Dört defa Oscar’a aday gösterilen yönetmen, 15’ten fazla filme imza attı. Lynch’in yönetmenliğini yaptığı sinema filmi “Wild at Heart“, 1990 senesinde çekildi. Orjinal süresi 125 dakika olan film, Barry Gifford’un romanından uyarlandı. Oscar Ödüllü Amerikan aktör Nicolas Cage ile Oscar adaylığı bulunan Amerikan aktris Laura Dern‘in başrollerini paylaştıkları yapımda iki defa Oscar’a aday gösterilen Amerikan aktör Willem Dafoe, J.E. Freeman, Isabella Rossellini, Diane Ladd, Harry Dean Stanton, Grace Zabriskie, William Morgan Sheppard, Sherilyn Fenn ve Freddie Jones gibi isimler rol alıyor. Yaklaşık 10 Milyon Dolar gibi bir bütçeyle çekilen “Wild At Heart” (Vahşi Duygular), 1997 senesinde İspanyol yönetmen Alex de la Iglesia tarafından “Perdita Durango” adıyla yeniden uyarlandı. Lula Fortune ile Sailor Ripley’in çılgın aşklarına engel olmaya çalışan anne Fortune’nin yaptıkları ve çiftin her geçen gün birbirlerine daha sıkı bağlanmasını anlatan yapım, psikanalitik açıdan incelendiğinde aile içerisinde kurulan ilk ilişki ve sorunlara kadar gidiyor.

Daybreakers (2009)

queennothing | 18 April 2011 13:02

Almanya’da dünyaya gelen ikiz kardeşler Michael ile Peter Spierig‘in yönetmenliğini yaptığı sinema filmi “Daybreakers“, 2009 senesinde vizyona girdi. Senaryosu yine Spierig Kardeşler tarafından yazılan bilim-kurgu, gerilim filminde iki defa Oscar’a aday gösterilen Amerikan aktör Ethan Hawke, 1955 doğumlu Amerikan aktör Willem Dafoe, İngiltere’de dünyaya gelen aktör Sam Neill, Michael Dorman, Isabel Lucas ve Claudia Karvan gibi isimler rol alıyor. 20 Milyon Dolar bütçeyle tamamlanan filmin çekimleri, Avustralya’da gerçekleşti.

Kayıp Balık Nemo; Finding Nemo (2003)

queennothing | 11 April 2011 19:38

Ana hikayesi Andrew Stanton tarafından yazılan ve Bob Peterson ile David Reynolds tarafından senaryolaştırılan animasyon filmi “Finding Nemo“, Andrew Stanton ile Lee Unkrich tarafından çekildi. 2003 senesinde vizyona giren ve 100 Milyon Dolar’a yakın bir bütçeyle tamamlanan Disney eseri, ‘Yılın Animasyonu’ Oscar’ını kazandı. Seslendirmelerini Ellen DeGeneres (Dory), Albert Brooks (Marlin), Alexander Gould (Nemo), William Dafoe (Gill), Allison Janney, Elizabeth Perkins, Geoffrey Rush ve Brad Garrett’in (Bloat) yaptığı film, ülkemizde 2004 başında ‘Kayıp Balık Nemo’ adıyla vizyona girdi.

Basquiat (1996)

queennothing | 28 November 2010 20:11

1951 doğumlu Amerikan sinemacı Julian Schnabel‘in yönetmenliğini yaptığı 1996 çıkışlı sinema filmi “Basquiat“, Amerikan graffiti sanatçısı Jean-Michel Basquiatın hayatını anlatıyor. Filmde Amerikan aktör Jeffrey Wright, Kanadalı aktör Michael Wincott, Porto Rikolu aktör Benicio Del Toro, İngiliz aktris Claire Forlani, İngiliz müzisyen David Bowie, Amerikan aktör Christopher Walken, İngiliz aktör Gary Oldman, Willem Dafoe, Courtney Love ve Parker Posey rol alıyor.
1960 senesinde Brooklyn’de, üç çocuklu bir ailenin ilk çocuğu olarak dünyaya gelen Jean-Michel Basquiat, 19’undayken İngilizce, Fransızca ve İspanyolca’yı akıcı bir şekilde konuşabiliyordu. 18 yaşında alesini terkedip New york’a gelen Basquiat, New York sokaklarında graffiti yapmaya başladı. Müze önlerinde kendi çizimlerini satan genç sanatçı, 1980’lerde Amerika’da tanınmaya başladı.

The English Patient (1996)

inanck | 14 November 2010 11:45

Savaşlar, geride bıraktıkları acılar, felaketlerle içine geçmiş büyük aşklar beyaz perdenin sıklıkla işlediği bir tema olagelmiştir.

1996 yapımı, yönetmenliğini Anthony Minghella’nın üstlendiği “The English Patient” bu temayı başarıyla beyaz perdeye taşımış 9 Oscar’lı olağanüstü bir film.

Kuzey Afrika çöllerine düşen bir uçaktan ağır yanıklarla kurtulan Kont Laszlo de Almasy’nin (R.Fiennes) tedavi amacıyla yollandığı İtalya’da gözlerini açmasıyla başlar film. Ölümcül yaralarına rağmen müttefik kuvvetlerle beraber başka bir bölgeye nakledilen hasta, kendisiyle ilgilenen hemşire Hana’nın (J.Binoche) ısrarıyla yol üzerinde yıkık dökük bir kiliseye yerleştirilerek Hana’ya emanet edilir.

Hikayeye bu sırada katılan Caravaggio (W.Defoe)’nun kendileriyle aynı viraneye sığınmasından sonra “hasta” nın belleği de ağır ağır yerine gelecektir.

Sevdiklerini bir bir kaybetmiş Hana (Juliette Binoche), bu esnada tanıyacağı Kip (N.Andrews) ile yeni bir umuda tutunurken, izleyici de Kont Almasy’nin kimi zaman canlanan belleğinde gizlenmiş yasak bir aşk hikayesine tanıklık etmeye başlar.

18 kısa film bir arada: Paris, je t’aime (2006)

768 | 28 February 2010 13:28

Paris, hayallerin şehri!
Birçok insanın zihninde aşk ve tutkuyla özdeşleşmiş olan Paris şimdi muhteşem görüntüleriyle ve Pierre Adenot, Johnny Klimek, Christophe Monthieux ve Tom Tykwer imzalarını taşıyan müzikleriyle ayaklarınızın altına seriliyor. 2006 yapımı bu film, 21 usta yönetmenin 4 sene süren çalışmaları sonucu 18 farklı aşk hikâyesini beyazperdeye yansıtıyor. Sadece aşka değil, toplumsal sorunlara da kenarından köşesinden yer veren bu film, özgün konuları ve usta oyuncularıyla da oldukça dikkat çekiyor.

Oyuncular arasında Gérard Depardieu , Natalie Portman , Alexander Payne , Bob Hoskins , Nick Nolte , Willem Dafoe , Juliette Binoche , Steve Buscemi , Wes Craven , Elijah Wood , Olga Kurylenko gibi isimlerin yer aldığı filmin yönetmenleri de Frédéric Auburtin, Emmanuel Benbihy, Sylvain Chomet, Ethan Coen, Joel Coen, Wes Craven, Gérard Depardieu, Christopher Doyle, Vincenzo Natali, Alexander Payne, Walter Salles, Oliver Schmitz, Gus Van Sant gibi isimlerden oluşuyor.

John Carter’in Mars atağı beyazperdede!

queennothing | 02 February 2010 09:53

1875 – 1950 tarihleri arasında yaşamış Amerikan asıllı yazar Edgar Rice Burroughs, Afrikalı Tarzan Serisi” ile bilinse de kendisi Mars, Ay, Venüs, Barsoom (nam-ı diğer John Carter Serisi) ile de tanınır, çokça sevilir. Ta 1912’deki “A Princess Of Mars“tan 1964’e, “John Carter Of Mars“a dek 11 kitaptan oluşan Barsoom Serisi’nin son kitabı “John Carter Of Mars“, sinemaya uyarlanıyor.
Filmi yönetecek kişi ise “WALL-E” ile 2 Oscar Ödülü sahibi olan (hastalıklı robot BURN-E ve Finding Nemo‘yu da unutmamalı) 1965, Amerika doğumlu yapımcı/ yönetmen Andrew Stanton.

2012 senesinde vizyona girmesi beklenen “John Carter Of Mars“, Pixar damgalı olacak. Filmde ‘John Carter‘i 1981, Kanada doğumlu aktör Taylor Kitsch canlandıracak. (Taylor’u hatırlamak isterseniz “X-Men Origins: Wolverine“de ‘Remy LeBeau’ karakteri)

Antichrist Traileri Yayınlandı

JaAaa | 17 September 2009 13:46

Çocuklarını kaybettikten sonra ormanda bir evde teselli bulmaya çalışan ailenin hayatını anlatan Antichrist filminin traileri yayınlandı.Başrollerini Willem Dafoe ve Charlotte Gainsbourg paylaşıyor.Traileri izlemek isteyenler yukarıdan izleyebilecekleri gibi ayrıntılı bilgileri: IMDB,Twitter,FriendFeed ve Sinemalar.com sayfalarında bulabilirsiniz. (Film 4 Aralık 2009’da Türkiye’de vizyona giriyor.Filmin web sitesi şurada..)

AntiChrist – Lars Von Trier

volkanyasarlar | 09 September 2009 12:47

AntiChrist Poster
AntiChrist Poster

Lars Von Trier‘e ait yapım, 62. Cannes Film Festivali’nde büyük tartışmalar yarattı. Tabulardan hoşlanmayan yönetmen Trier, senaryosunu, Adam’s Apples (Ademin Elmaları) filminden de hatırlayacağımız Anders Thomas Jensen ile beraber yazdığı Antichrist‘da yine izleyiciyi derinden rahatsız edeceğini tahmin ettiğimiz objelere yer veriyor.

Çocuklarının ölümü üzerine, karısının yaşadığı ağır travmayı tedavi etmek amacıyla bir dağ klübesine yerleşirler ve orada korkuları ile yüzleşmesine çalışır. Önceleri iyiye giden tedavi bir süre sonra kontrolden çıkar ve olaylar gelişir. Tanrı’nın varlığı, günah, yas tutmak, korkularla yüzleşmek gibi temel psikolojik öğeler üzerinden hayat bulan filmde, oyuncuların yüksek performansı dikkat çekiyor. Mahremiyetini soğukkanlılıkla sergileyen Fransız aktris Charlotte Gainsbourg, Antichrist’taki performansı ile 62. Cannes’da En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazandı.

Fireflies In The Garden (2008)

turictanyel1 | 06 February 2009 11:57

Bir yazar olan Michael Waechter çocukluğundan kalan buruk hayatıyla ilgili hatırladığı en güzel şeyin, yaz akşamlarında bahçesinde uçuşan ateş böceklerini tenis raketiyle patlattıktan sonra ortaya yayılan ateş parçacıklarının onu mutlu eden tek şey olmasından dolayı kitabına “Bahçedeki ateş böcekleri” adını vermiştir.
Michael Waechter’ ın hayatına kuzeni Jane Lawrence girdikten sonra onun için her şey daha güzel olmaya başlar. Acımasız babasınınMichael’e davranışları adeta işkence gibidir. Babası Charles Waechterdurduk yere problem çıkaran ruhsal sağlığı yerinde olmayan biridir ve her fırsatta oğlunu rencide etmeye, küçük düşürmeye, incitmeye, ağlatmaya fırsat güden, onu kendisiyle kıyaslayan biridir. Annesi Lisa ise son derece olumlu bir insadır ve evde yaşanan problemleri her seferinde alttan alabilen ve sorunları bir şekilde çözebilen, kocasına tahammül edebilen biridir.