bildirgec.org

uyarlama hakkında tüm yazılar

Broadway’den Beyaz Perdeye 1 – Grease

mediamonster | 21 September 2008 12:22

Müzikal denildiği zaman akla ilk gelenlerden birisi kuşkusuz Broadway olmalı.(Broadway ABD’nin New York kentindeki Manhattan bölgesinde yer alan bir caddedir). Cadde üzerindeki tiyatro ve konser salonlarında zirveye ulaşan gösteriler daha sonra sinema perdesine yansıtılmış; sinema izleyicisinin de büyülü Broadway dünyasından nasibini alması sağlanmıştır.
Broadway’den beyaz perdeye uyarlanan en önemli müzikaller arasında birçoğunuzun okuduktan sonra “Ben bu filmi izlemiştim” diyeceği ;Batı Yakası Hikayesi, Titanik, Chicago,Saç Spreyi,Mamma Mia ve daha niceleri bulunuyor.
Bu müzikallerden en önemlisi tüm zamanların en iyi müzikalleri arasında bulunan Grease, Jim Jacobs ve Warren Casey tarafından yazılmış. 1978 yılında Randal Kleiser direktörlüğünde sinema perdesine yansıtılmış.
Film aynı ismi taşıyan Frankie Vali şarkısı eşliğinde gösterilen çizgi film animasyonu ile başlıyor. Bundan sonra 110 dakika boyunca basit bir aşk hikayesi çerçevesinde eğlenceli ve hepsi birbirinden farklı karakterlerin hayatlarına dahil oluyoruz.

X-Men: First Class (2011)

kafkaesk | 14 September 2008 11:59

X-Men Origins: Wolverine (2009) filminin fragmanının internete düştüğü ve bizi (görece) türlü heyecanlara gark ettiği şu günlerde,
comingsoon.net
‘in haberine göre 20th Century Fox yeni bir X-Men filmi için kolları sıvamış. 2006-2007 yılları arasında, Jeff Parker tarafından yazılan ve Roger Cruz’un çizimlerini yaptığı X-Men: First Class çizgi roman serisinin bir uyarlaması olması beklenen filmde, bu seriye sadık kalındığı takdirde kahramanlarımızın gençlik yıllarına gideceğiz. Oyuncu kadrosu, senaristi ve yönetmeni henüz açıklanmamış olmasına rağmen X-MenFirstClass.com sitesinin foxmovies.com’a yönlendirilmiş olması bir dedikodudan fazlasıyla karşı karşıya olduğumuza bir işaret.

Secret Window

queennothing | 19 August 2008 16:22

2004 yılı sinema dünyası için oldukça hareketliydi. 2008 sonuna doğru 5.si beklenen “Saw” serisinin ilk filmi, Adrien Brody’nin en iyi performanslarından birini sergilediği “The Village”, hafızalara kazınan film “Eternal Sunshine Of The Spotless Mind”, efsanevi Truva Atı’nı anlatan “Troy”, Tarantino’nun iki parçaya ayırdığı için pişman olduğu “Kill Bill” filminin ikinci parçası “Kill Bill: Vol.2” ve daha yüzlerce film.

Dünyaca ünlü yazar Stephen King de, bugüne kadar yazdığı onlarca romanla, edebiyat dünyasında olduğu kadar sinema dünyasında da efsanevi bir isim oldu. 4 dalda Oscar adayı olan “The Green Mile”, “Hearts in Atlantis”, “Salem’s Lot”, “1408”, “The Shawshank Redemption”, “Dolores Claiborne” gibi onlarca kitabı / hikayesi başarılı yönetmenler tarafından sinemaya uyarlandı.

2004 yılında da Stephen King kitapları, sinema dünyasına çok değerli filmler kazandırdı.

Four Past Midnight” adlı kitabından çok özel bir hikaye “Secret Window, Secret Garden”, yönetmen David Koepp tarafından sinemaya aktarıldı. “The Secret Window” adıyla sinema dünyasına kazandırılan bu hikaye, David Koepp’in Stephen King ile ilk buluşması oldu.

Friends Beyaz Perdeye Uyarlanmıyor

kakariku | 06 July 2008 18:14

Amerika’nın sevilen dizisi Friends hakkında çıkan sinemaya uyarlanacak dedikoduları yalan çıktı.Warner Bros sinemalarının BBC‘ye yaptığı açıklama sonrasında yalanlanan film haberlerinin gerçeği yansıtmadığı belirtildi.
Sex and the City dizisinin kazandığı başarı ile film uyarlaması haberleri çıkan ve 2009 başında beyaz perde de olacağı söylenen Friends dizisinin haklarında elinde bulunduran Warner Bros şirketinin, İngiltere sorumlusu söylentilerin yalan olduğunu bildirdi.

Eski oyunlar gerçek hayata uyarlanırsa ne olur?

pisho | 28 June 2008 21:46

Eski atari oyunlarının günlük yaşama dahil edilmesiyle oluşabilecek olası izlenimleri bizlerle paylaşan abduzeedo sitesi ortaya çok güzel bir çalışma çıkarmış.

haydi resimlere birlikte bakalım.

street fighter : ortaya çıkmasından beri her zamana hükmetmesini bilen efsanevi oyun ve gerçek hayattaki izlenimi

sokak  dövüşçüleri
sokak dövüşçüleri

Mario Bros 3 : mario kardeşler.. bir başka oyun çılgınlığı.. nintendo wii ile halen ne kadar etkili olabildiğini gösteren bu oyunun gerçek yaşamdaki izlenimi de oynu gibi eğlendirici.

Böyle “Baba” Görülmedi – The Godfather 1

toz66 | 03 June 2008 11:06

The Godfather
The Godfather

Onlar, sinema tarihinin büyük babaları… En büyük baba ise Don Vito Corleone ( Marlon Brando)… New York‘un en güçlü ailesi ise İtalyan Corleone ailesidir. Aile göçten sonra sıkı bir şekilde birbirine bağlanmış, güçlenmiş, kendilerine göre iyi bir aile; başkalarına göre ise büyük bir mafya olmuştur. New York’taki güçlü çevreler Corleone ailesi ile birlikte uyuşturucu işine girmek istemişlerdir. Bu teklifi reddeden Don Vito Corleone, çevresine düşman toplamış ve bu düşmanlık kendisine suikast düzenlenecek kadar ciddileşmiştir. Yaşanan düşmanlıklar sonunda yıpranan Büyük Corleone, yerine veliaht olarak soğuk kanlı 2. Dünya Savaşı’nın Kahramanı, en küçük oğlu Michael ( Al Pacino) tayin eder. Mafyalık işleriyle alakası olmayan Michael bir anda kendisini çatışmaların ve intikamın içinde bulur…

The League of Extraordinary Gentlemen

dionysia | 03 May 2008 18:33

Blade ile adını duyuran Stephen Norrington‘ın yönettiği ve Sean Connery‘nin başrollerden birinde rol aldığı 2003 yapımı The League of Extraordinary Gentlemen(kısaca LXG), aslında aynı adlı çok satan çizgi romanın, çekildiği dönemde özellikle çizgi romanın fanatikleri tarafından heyecanla beklenen uyarlaması.

Alan Moore ve Kevin O’Neill tarafından 1999 yılında yaratılan ve edebiyat dünyasının meşhur kahramanlarının maceralarını, nefis bir kurgu ve hayal dünyasının sınırlarının çok ötesinde bir atmosferde betimleyen tam bir steampunk örneği çizgi romandan yola çıkan film vizyona girdiğinde, çizgi romanın sağlam temellerinin aksine son derece yüzeysel ele alınmış olması nedeniyle pek çok sinemaseverde hayalkırıklığı yaratmıştı.

Kilink İstanbul’da (1967)

dionysia | 24 April 2008 19:51

Konu Fantastik Türk filmleri olduğunda ilk akla gelen filmlerden biri hiç kuşkusuz, yönetmenliğini fantastik Türk filmlerinin unutulmaz yönetmeni Yılmaz Atadeniz‘in yaptığı 1967’de çevrilen Kilink İstanbul’da olur. 1965’te İtalya’da yayınlanmaya başlayan Killing adlı çizgi romanın Türkiye’de büyük ilgi görmesi üzerine, yine Yılmaz Atadeniz tarafından uyarlanan film, o dönemde büyük gişe hasılatı elde etmekle kalmaz, Türk sinemasında bir Kilink furyası başlamasına neden olur.

Yönetmen Atadeniz ve senarist Çetin İnanç‘ın orijinal hikayede yaptıkları ilk değişiklik orijinali Killing olan kahramanın adını Kilink’e çevirmek olur. Ardından, iskelet desenli taytı, aynı desende eldivenleri ve yüzündeki maskesi ile halihazırda fazlasıyla fantastik bir anti-kahraman olan Kilink’in karşısına, Superman’den kopyalanmış bir karakter olan Uçan Adam’ı çıkarır.(Aslında, Atadeniz tarafından yönetilen üç Kilink filminden Kilink İstanbul’da ve Kilink Uçan Adam’a Karşı aynı anda çekilmiştir. Seriyi tamamlayan üçüncü film olan Kilink:Soy ve Öldür‘de Uçan Adam gerçekten uçmuş olacak ki, hikayede yer almaz.)

kamyon

| 20 January 2008 23:16

Mizah adına yapılan bir çok kişiyi ve
eseri eleştirdim – eleştiriyorum.
Avrupa Yakası, Maskeli Beşler, Cem Yılmaz…

Mizah, insanın zekasını, bilgisini, kültürünü de
gösterir.
…Diye düşünüyorum.

Onun için bayağılıklardan sıkılıyorum.

Belden aşağı espiri yapmak zor mudur?
Ağız eğmek, dalga geçmek…
Küfür bilgi ister mi?
Laubali tavırlar, rol ustalığı gerektirir mi?
Peki ilginç tiplemeler ve laf kalıpları
üretmek?…

Evet, güldürü dünyamızda bunlardan geçilmiyor.
Müşkülpesent mide bu bulamaçtan biraz tiksiniyor.
Biraz lezzet, biraz emek, biraz doğallık istiyor.