bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

okuma notları-9

kahramancayirli | 29 July 2008 13:28

elif şafak’ın mahrem’i upuzun, ikiyüz küsur sayfalık bir şiir adeta. öyle akıcı, kafiyeli ve güzel. yazarın birçok okuru da mahrem’in şafak’ın en iyi kitabı olduğu konusunda hemfikir. konu, anlatım, dil tümü çok iyi. 28 yaşında böyle iyi bir kitabı kaleme alması, elif şafak’ın önümüzdeki yıllarda yazacakları hususunda heyecanlandırıyor beni. şimdilik şehrin aynaları’nı atlayıp elif şafak romanları okumaya devam etmem gerek.
furuğ’un şiirleri (yeryüzü ayetleri) çok güzel. kadın duyarlılığı içeren kırılgan, iyi, keyifli şiirler. içinde bulunduğu coğrafyayı, yaşadığı sosyo ekonomik koşulları göz önünde tutarak okumalı, şiirlerini.
yücel kayıran’ın çalgın’ı ise, altın portakal ödüllü şairin daha önce dergilerde yayımlanan şiirlerini bir araya getiriyor. çok derin ve felsefi şiirler, bunlar.. tekrar tekrar okumakta fayda var.
arada bir de öykü kitabı okuyabildim. usta öykücü tomris uyar’ın ilk öykü kitabı ipek ile bakır, yazarın 1965-1970 yılları arasında yazıp yine dergilerde yayımladığı kısa öykülerden oluşuyor. türk öykücülüğü denince ilk akla gelen isimlerden biridir tomris uyar, bu kısa öyküler bile uyar’ın bu payeyi ne kadar hak ettiğini kanıtlıyor. sıcak ve samimiler ayrıca.
orhan kahyaoğlu aynı zamanda müzik eleştirmeni. radikal kitapta şiir kitabı eleştirileri de yayımlıyor düzenli olarak. rahimdeki ot, yazarın dosya bütünlüğündeki son şiirlerini bir araya getiriyor. anlattığı hikaye, etkili ve güzel. bitirdiğinizde kitabı, aklınızda kalacak tat muhtemelen sizin de hoşunuza gidecek. ancak kahyaoğlu’nun şiirlerinin zor olduğunun altını çizmekte fayda var yine de.

Biraz Da Sen Sev-Sen

GRAFTONCUN | 29 July 2008 12:30

Düş-tün gözüm-de
Su-ya ver-dim adın
An-mayan dil yan-sın
Adın-ı ezber
Ayar-sız kal-sın göz-lerim
Tarumar ellerim ten-inle yansın
Göz pınarlarımda boğul-sun
Umut-larım
Yüreğim ellerinde sütünü
Dökmüş savunmasız
Çarpar duvara çığlık
Hezeyanlar utangaç
Ne yazar anmazsa
Na-merdim geceye uzak
Uykum bölük bölük
Gidişin yıkmaz büyütür
Bendeki sevda seni de yürütür
Fecre kadar dinmez, acıtır
Giriftar yüreğim yüreğine
Biraz da sen sev-sen

Sen De Benim Gibisin

GRAFTONCUN | 29 July 2008 12:14

Sen De Benim Gibisin
en son ne zaman öpüştün
ne zaman hemhal oldun
sevdi mi sevdiğin gibi
beklemene değdi mi
yoksa seni senden
alıp ta gitti mi
ben düşündüm
sen de düşün
sanma ki ardından sevilmez
yürek derin, yürek geniş
yelken açar yeni aşklara
göz kırpar tıpkı senin gibi

Dünyaya Stiletto Bakmak

pilli pati | 29 July 2008 10:57


Bu yazıda stiletto’dan bahsedeceğimi okuyanlar eğer ilk anda X-3’leri hayal ettilerse, hiç üzülmesinler ve hayal kırıklığına uğramasınlar: Hemen kendilerini sayın @serdarsabri‘nin bloglarına yönlendirelim ve kendisinden “Dünyaya X-3 Stiletto’dan Bakmak” konulu bir yazı yazmasını rica edelim; zira ben tamamıyla başka bir cihete kaydırma niyetindeyim mevzuyu…

Eğer bu konu üzerinde anlaştıysak, bir an önce “stiletto topuklar üzerinden dünyaya bakmak nasıl birşeydir” mevzuunu derinleştirmek istiyorum ve konuya balıklama dalıyorum. Stiletto topuk tanımı ‘ince ve sivri uçlu ökçe’ şeklindedir ki; şekil itibariyle olsa gerek ve biraz da Billy Joel’in şarkıda dediği gibi can alıcı potansiyel(!) taşıdığından stiletto hançerden esinlenilerek ayakkabı tasarımlarına girmiştir. Kelime kökü ise Latince’de ‘stil’e dayanır. Stiletto topukların yüksekliği 2.5 cm’den (1 inch) 20 cm’ye (8 inch) yahut altlarında platform olduğu takdirde daha yüksek ökçeye çıkabilmektedir, lakin 5 cm’den kısa stiletto topuklar için İngilizce’de “kitten heels” (Audrey Hepburn tarzı) diye de bir tanım mevcuttur.