bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Osmanlı Hükümdarı Osman Bey’in, Yiğit Ve Bahadır Oğlu Orhan Gazi

zaynakim | 24 August 2008 11:42

Gazi, Sucau’d-dünya ve’d-din, Ihtiyaru’d-din ve Seyfu’d-din gibi unvanlara sahip olan Orhan,Tahtı kardeşine bırakmayı teklif edecek kadar da mütevazı bir kişiliğe sahip ancak kardeşi bu teklife sıcak bakmamış ve yardımcısı olarak kalmıştır.Enerji ve ustalıkları ile çevresindekileri etkilemeyi başaran bir hükümdar. Diğer padişahlar gibi toprağı genişletmesi gerektiği bilinciyle yola çıktığında hedefi babası gibi güçlü olabilmekti. 38 yıllık idare dönemi olmuştu.Görünüşü insanları kolay etkisi altına alabilecek kadar görkemliymiş. Huy olarak ise mülayim bir yarısı varmış. Zaten bu genelde o kültürü almış halkı idare edecek mevcudiyete sahip olunması gereken bir özellik. Halk kendine yakın bulduğu, kaprisi olmayan, kendine tepeden bakmayan ve adil olabilen yönetici ister, bulunca da yanında yer alır.Yoksulları hep gözetir hatta onlara verilecek hizmette kullanılan ocağı bile kendisinin yaktığı görülmüş. Kısacası yoksulun hakkını gözetecek kadar yürekli bir insan.Birçok fetihlerde bulunmuş ve başarılı sonuçlar elde etmiştir.

Cesaretsizsin

BAYEMRE | 24 August 2008 11:30

Gölgende gezemem senin
Kendi gölgem var benim
Çiğnemem senin gölgeni
Sen de benimkini çiğneme
Sana teslim olmamı bekleme
Sen de bana teslim olma
Hür olmalı yürek
Zoraki kalmamalı yanında
Korkak kedi ruhun
Zarar veriyor sana da bana da
Cesaretin yokken
Sakın çıkma yoluma
Hep aynı şarkıları dinleyemem ben
Farklı sesleri de arar kulağım
Senden fazla cesaretim var
Sinerek yaşamayı üzerimde
Emanet elbise sayarım.
Benim gibi olmanı beklemiyorum
Olamayacaksın bunu da biliyorum
Olduğun gibi kabul etmeliyim seni
Bunu da ben yapamıyorum.
Farklı yıldızların etkisinde ruhumuz
Yükselenimiz bile farklı
Ortada buluşmaya da mangal yürek lazım
Ateşin sözmüş senin kömürün bile kalmamış
Hiç uğraştırma güzelim
Başka bahara bir daha deneyelim.

Kahvemin Şekeri…

GECEKARASI | 24 August 2008 10:59

Bir kahve içmeye, yanında hoş sohbet etmeye, içten bir dostta ihtiyacım var. Dosttum, arkadaşım çok ama şu an kimse yanımda değil. Böyle zamanlarda onlarla geçirdiğim güzel anları hatırlıyorum. Ne değerli anlar o anlar. Bir kere yaşanıyor, hatırası bir ömre dağılıyor.

Kalkıp kahve yaptım ama iki fincan hazırladım şu an yanımda olmasını istediğim arkadaşım için de koydum masama içimden onunla en güzel geçirdiğim günü düşünerek gülümsedim. Giden anları geri getiremem ama yaşadığım o güzellikleri böyle de olsa anabilirim dedim. İyi ki de yapmışım. İçim ferahladı hatta yalnız olduğumu bile unuttum. Kahvemi içtim bir güzel sonrada içimi döktüm beyaz kâğıda…
Ne çok anımız varmış seninle, ne çılgınlıklar yapmışız. İyi ki yapmışız yoksa şimdi hangi anı ile avunur, mutlu olurdum şimdi?
Seni nasıl özlemişim, resimlerimize baktım. Senin nikâhında çekilen resimdeki o ufak kız ne kadar büyüdü şimdi bir görsen tanıyamazsın belki. Eminim o da seni tanıyamayacaktır oysa ben iyi ki tanıdım seni…

Sonunda Sevenler Ayrıldı.

zaynakim | 24 August 2008 10:49

Bir arkadaşım sevdiği ile evlilik arifesindeydi. Uzun süredir nişanlıydılar ve aileler iyi anlaşıyordu daha doğrusu olması gerektiği gibi yapıp çocuklarına pek karışmıyorlardı. Ne güzel ufak tefek sorunlar haricinde sorunları olmuyor diye sevinirken ayrıldıkları haberini alınca ben de diğer tanıdıkları gibi çok şaşırdım.Yanlış bir duyumdur dedim hemen arkadaşımı aradım ki durumun ne olduğunu ondan öğreneyim istedim. Meğerse gelen haber doğruymuş, ayrılmışlar hem de ne uğruna…Bayanlar evlendikten sonra kendi soyadını alabiliyor ya bizim gelin adayı hanım kızımız da tutturmuş kendi soyadımı kullanacağım diye. Bizim oğlan bu konuda hassas ben bunu kaldıramam demiş. Anlaşamadıkları tek konu sadece bu soyadı konusu ve ayrılık nedenleri de bu.Bana kalırsa iki soyadını birlikte kullanmasında hiç sakınca yok. Bunu damat adayına anlatamıyoruz. Benimle evleniyorsa benden önce ne varsa değişecek diyor. Hangisine hak vereceğimi ben de şaşırmış durumdayım.Tek bildiğim soyadı yüzünden birbirini seven insanların bu konuyu büyüterek ayrılmış olmalarından duyduğum üzüntüdür.

Tehdit!…

PAUQYLN | 24 August 2008 09:29

Amiyane bir tabirle “yer mi Anadolu Çocuğu” demek geldi içimden, bu haberi okuyunca;
“Amerikan yönetimi, Türkiye’yi, Washington Times gazetesi aracılığı ile tehdit etti.”

Hep gözleri üzerimizde yaşamaya alıştık, biz uyusak bile düşmanın asla uyumadığını da deneyimlerimizle gördük. Bir tehdit daha aldık sanki daha önce hiç olmamış gibi…

Düşmanını küçümsersen kaybetmeye mahkûmsundur. Biz bunu yapmayacak kadar alçak gönüllü bir milletiz:))Küçümsemek bize yakışmaz. Biz küçümsemeden işi çözeriz. Kuru laflara ve tehditlere meydan vermeyiz ser de delikanlılık vardır. Biz böyle gördük, böyle yaşarız hatta böyle olmadığımızı düşünenlere de şaşarız.

mübalağasız..

morfik | 24 August 2008 09:29

bazen , için içime sığmaz , içim içinden taşar..

topaç bir güneş, tezat olsun diye bembeyaz karlar. en gizemi olan yağmurlar. hiçi yoklar.

saçmasapan bir pus havası, boğuluyorum havasızlıktan. özlemin pusudur ölüme, sensizlik cellat !

mübalağa sanatı işte.. severim az bilmelisin. kilit vur dilime söylemeyeyim, yüreğimi ne edeyim? abartısı yok . kalbim ;
göğsüme nasıl da hızlı çarpıyor (!) kırılıp bozulacak, oracıkta dağılacak sanıyorum.

Kalbim dağılmadan , bir kerecik yüzüne yüz sürsem , bir anın olsam sadece..
düşünmek bile..
tüm sahip olduklarımın ötesinde bir gülümse yayıyor yüzüme, tüm bedenime, hayatımın her köşesine.

Wi-Phone ve WiRo

toz66 | 24 August 2008 04:22

http://www.computerworld.com.tr/turk-telekom-dan-ev-icinde-dahili-numara-detay_1077-sayfa_1.html

Noktasız bir gün istiyorum

GECEKARASI | 23 August 2008 17:30

Her gün bir olay, her gün bir haber, her gün bir üzüntü nedeni peki bu nereye kadar? Bir gün istiyorum kendime, hiç kötü haber duymayayım, kimse için üzülmeyeyim, kimsenin ağladığını bilmeyeyim, harcanmışlıklar olmasın.Sıradan bir gün olsun işte; kavgasız, gürültüsüz ve kansız bitsin. Ağlayan olmasın, ağıtlar yakılmasın, şehit verilmesin, işsiz kalmasız, zam da gelmesin.Hayatımda bir gün sadece bir gün, nokta olmasın, virgül olmasın, ünlem de olmasın hatta kalem hiç kımıldamasın.Vasat bir gün olsun, güneş fazla ısıtmasın, sular kesilmesin, kapımı çalan da olmasın. Kendi başıma kendimi dinleyeyim, hesaba çekeyim, kararlar verip sonra bazı kararlarımdan vazgeçeyim.

Klasik; ama Orjinal

hipangel | 23 August 2008 17:15

Her acı klasik; ama yaşayana göre orjinal.

Aşk acısı, başarısızılık, aile sıkıntısı, maddi problemler, eğitim problemleri…
Bi ton problem..
Bi ton ızdırap..

Lafta her şeyin mükemmel olduğu insanlar,
Uygulamada sınıfta kalıyorlar..
Yardımcı olamıyor kimse bir başkasına,
Olsa da anlık..

Uzun vadede hep ızdırap..
Hayatın geneline yayılmış bir ızdırap..

Değişken bir ruh hali..
Anlık mutluluklar ve umutlar..
Bir anda acı ve karamsarlık..

Aslında klasik; ama bana göre orjinal.