bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Çık Dışarıya Oynayalım!

afs | 12 September 2008 11:25

Eskiden oyunlarımızı, dört-beş çocuk bir daire oluşturup öyle oynardık. Ya da oyuncak bebeklerimizle, arabalarımızla hayal gücümüzü kullanıp gerçek olmayan dünyalarda, gerçek olmayan kişileri canlandırırdık. Ama artık oyunlar bilgisayar başında geçirilen gecelerle, gündüzlerle hayat buluyor. Hele bir de bahsettiğimiz bir internet oyunuysa, durum oyundan öteye geçip ciddiye biniyor.

İnternet oyuncuları zamanlarının inanılmaz derecede büyük bir kısmını bilgisayar başında yarattıkları sanal karakterleri geliştirmekle, onlara seviye atlatmakla veya kurdukları ülkeleri savaştırmakla uğraşıyorlar. Bu tip şeyler, eğer daha önce internet oyunlarıyla hiç karşılaşmamışsanız, size garip gelebilir. Ve hatta şöyle bir soru sorabiliriz buradan hareketle; “Bir insan, olmayan bir şey için neden bu kadar emek harcar?”

İnternet Oyunlarının Tarihi
Bu tip oyunlara “Multi Massive Online Role Playing Game”(MMORPG) yani “Devasa Oyunculu Çevrimiçi Rol Yapma Oyunu” deniliyor. Bu tür, ilk olarak oyuncuların internet üzerinden metin tabanlı oyunlar oynamasıyla başlamış. Fakat daha sonra gelişen grafik imkanları sayesinde bu oyunlar daha gerçekçi ve çekici olmaya başladılar. Temel olarak bu oyun türü, oyuncuların yapay zekalarla değil de birbirleriyle rekabet etmesine dayanıyor. Bu da rekabeti ve oyunun sürekli olmasını sağlıyor. Oyunun kaderinin insanlar tarafından belirlenmesi, en iyi olma savaşı, bu tip oyunlara ayrı bir çekicilik katıyor.

Bu oyunlardaki amaçlar birbirinden farklı olsa da genel olarak oyuncuların amacı bir karakteri ‘en iyi’ yapıp, o sanal dünyada birinci olmaktır. Bunun yapılabilmesi için ise genellikle iki yol izlenir. Birincisi, diğer kullanıcıların karakterleri ile savaşmak ve itibar&seviye kazanmak. Diğeri ise oyun tarafından size verilen görevleri tamamlamak. Tabii bu tip oyunların yarattığı en büyük farklılık gruplaşmadır diyebiliriz. Yani insanlar ittifaklar, klanlar kurup grup halinde savaşabiliyorlar. Bu da kullanıcılara, belki de gerçek dünyada sahip olamadıkları bir yere ait olma duygusunu sağlıyor diyebiliriz.

YANLIZLIK

cpgulen | 12 September 2008 10:24

Böğrümüz de bir sancı
yüreğimiz de bir çığlık,
Ağzımız da bir ıslık,
yanıbaşımız da yanlızlık.

Avuçlarımız da çizgiler
yüzümüz de yılların izi
İçimizdeki hasret
yanıbaşımız da yanlızlık

Ellerimizde ki tutsaklık
içimizde ki hasret
Yüzümüzde ki çizgiler
yanıbaşımız da yanlızlık.

Umutlarımız, mutluluklarımız
hıçkırıklı sevinçlerimiz;
Cansız hayallerimiz
Yanıbaşımızda yanlızlık..

sabah

cpgulen | 12 September 2008 10:22

Sabah’ın alacakaranlığında ,bir ışık parıldıyor hafiften..
herkes uyku da ,herkes yorgun.
Gün ışımasıyla birlikte ,yenıden başlayanbir kargaşa,bir gün.
Bir ezan sesi dolduruyor etrafı,horoz sesleri arkasından…
herkes gülümsüyor uykusunda,herkes memnun.
Gün ışımasıyla birlikte,yeniden başlıyan
bir mutluluk,bir gün.

nasılsın ?

| 12 September 2008 09:56

duyup da unuttuğun
duyup da hatırladığın
öyle sözlerdi ki
gücendiğin, kırıldığın

onlar ki yüreğinin kanatlarına
taşınması zor birer yük olmuş
sahibinin ağzından buz gibi
seni yakan bir ateş olmuş

ve öylesi de vardır ki
yüreklere ferahlık saçan
sıkıntın dağ olmuşken
bir gül goncası gibi açan

ne söylediğin bir ise
nasıl söylediğin bin olur
bazen basit bir sözcük
bin derde deva olur

her şeyin bir fiyatı var
paraya taptığımız şu zamanda
söylesene kuyumcu amca
nedir en içten “nasılsın”ın fiyatı