bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Hayat ve İlerleyiş

sudenayay | 27 October 2008 20:20

Hayat, bizim doğduğumuz ve öldüğümüz tarih arasındaki süreçtir. Daha başka bir ifadeyle, hayatı yaşarız. Dikkat ederseniz hayat sanki tiyatro sahnesine benziyor. Oyuncular gelir, oyununu oynar,sonra ayrılır.Hayatta mutlu olmayı herkes ister. Çünkü mutluluk,benim fikrimce başarıyı, başarı da ilerlemeyi getirir. Mutlu olan insan hayatın her saniyesini yaşayan insandır. Mutlu olan insan nefes alan insandır.

efsun

| 27 October 2008 19:30

Makine mühendisi olan Gülay Boyalar ve mimar olan Özer Dönerkaya’nın müzikal anlamdaki birliktelikleri, üniversite yıllarında Özer’in kurmuş olduğu “Pandora” adlı rock grubuna 1996 yılında Gülay’ın vokâlist olarak katılmasıyla başlar. Kemancı, Rock house, Hayal Kahvesi gibi çeşitli mekânlarda hatırı sayılır bir süre beraber müzik yaparlar.
2004 yılının başlarına geldiğimizde farklı bakış açılarına ama ortak beğenilere sahip olan ve birbirlerini müzikal anlamda besleyebilen ikili, geçen süre zarfında birçok müzik ve beste çalışması ortaya koymuş ve kişisel anlamda önemli tecrübeler kazanmışlardır.
Gerekli ortamın oluştuğuna inanan Gülay boyalar ve Özer Dönerkaya, kendi tarzlarındaki çalışmalarını seslendirmek ve yaptıkları müziği, dinleyiciyle paylaşmak için grup kurmaya karar verirler. Gruba, Farsçada büyü anlamına gelen “Efsun” adı verilir. Aynı yıl içinde, bas gitarda Tuna Erden ve davulda Ethem Uysal’ında katılımıyla Efsun grubu son halini almış olur.
Hayal Kahvesi başta olmak üzere My Moon Bar, Old City gibi çeşitli mekânlarda sahne alıp. Studyo Live, Bursa Resimli Bar, Depo gibi mekânlarda konserler verirler.

Besteleri ve kendi tarzlarında yorumladıkları cover repertuarlarıyla oldukça ilgi çeken grup, kısa sürede albüm kayıtlarını tamamlayarak 2006 yılının başlarında ilk albümleri “Duy Sesimi”ile müzik severlere göz kırpar.
Yaptıkları müziğe İstanbul rock, Anadolu rock, Folklorik rock gibi kulplar takabilir yada bu kulpsuz fincandaki iksirden bir yudum alıp derin hülyalara dalabilirsiniz…
kaynaklar;
1 2 3 4

Hangisi

| 27 October 2008 18:49

Özle-dim.
Biraz seni,
En çok kendimi.

Nasıl seviyordum unuttum.
Nasıl okşuyordum meselaavuçlarını.
Yürürken ya da koşarken,
Uyurken, uyanıkken,
sevişirken, bakışırken
nasıl dokunurdum sanaunuttum.

Sevme-dim mi?
Sevdim.
Elime kıymık battığında
ve
ben onu her çıkardığımda,
duyduğum mutluluk kadar sevdim seni.

Koşar adım yürürken kaldırımda,
Nefes nefese(nin) arasına sığdırdığım,
Tekil nefes kadar çok sevdim seni.

Unuttum mu?
Unutturdum mu? kendime.
Cevap
biraz sende,
en çok bende…

vizyonumu gerçekleştirmeliyim bir an önce

astral | 27 October 2008 17:03

Yol devam ediyor. Soğuk bir kış günü her taraf. Ben hala altı yaşında küçük bir kız çocuğu… Karlarda yürüyemeyen, düşen; annesini özleyen, ağlayan… Yıllar geçti, artık çizgiler var yüzümde ama değişmeyen hala kendime yetmemem…

Soğuk kış dört yan… Yalnızlık yol alıyor bedenimde, tenimde..

Nerdeydim, ne’yim? Ne zaman ol’dum? Ne oldum? Geldiğim yer neresi? Gelinen bir yer var mı?

Yüzyıllardır buradaydım. Önceki enkarnemin izlerini temizlemeliyim, ayağıma takılanları. Çözmem lazım. Neden bu kadın hayatına kimseyi almaz, anlamı ne bunun?