Hayat, bizim doğduğumuz ve öldüğümüz tarih arasındaki süreçtir. Daha başka bir ifadeyle, hayatı yaşarız. Dikkat ederseniz hayat sanki tiyatro sahnesine benziyor. Oyuncular gelir, oyununu oynar,sonra ayrılır.Hayatta mutlu olmayı herkes ister. Çünkü mutluluk,benim fikrimce başarıyı, başarı da ilerlemeyi getirir. Mutlu olan insan hayatın her saniyesini yaşayan insandır. Mutlu olan insan nefes alan insandır.Herkesin kendisine göre bir takım doğruları vardır. Bu doğruların doğru yada yanlış olduğunu, toplumun kuralları belirler. Bunun sonucunda yanlış yaptığımız şeyden ceza alırız; doğru yaptığımız şeyden de mükafat görürüz. Hayatı sadece kendi doğrularımızla görmeyeceğiz. Başkasının penceresinden bakarak da hayatı anlamaya çalışacağız. Ancak bu şekilde orta yol buluruz.

Hayat paylaşmaktır. Paylaşmaksa yaşadığını anlamaktır. Paylaşmakla insanlar bir çok yeni olan şeyle karşılaşır. İnsanlar birçok şeyin farkına varır. Yani kendi dünyasının dışında başka dünyaların da farkına varır. Unutmayın ki paylaşan insan gün gelir kendisine de birşey paylaştırılır.

İlerleme, hayatın getirdiği bir başarıdır. Daha doğrusu sunduğu diyelim. Burda da iş insana düşüyor. Çalışmak, doğru yerde doğru zamanda, doğru kişilerle. Sonunda başarı ve mutlu son. Kimileri bunu ilerleme diye algılıyor. Birde şunu söyleyeyim ki, hayat merdivenlerini aheste aheste çıkalım ki, çabuk yorulmayalım.