bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

ÜMİDİN SİMGESİ

sinemasever | 30 November 2008 09:41

Amerikan iç savaşını konu alan bir film “Acemi Er” 2004 yılı ABD yapımı bir TV Filmi. Kuzey Amerika’da, Kuzeyli ve Güneyli Amerikalıların bir bayrak altında toplanmak için giriştikleri büyük savaşlar. Bu savaşın bir sahnesi iki grup askerin bir ormanlık alanda deli gibi akan nehrin iki yakasında birbirleriyle çatışmaya girdikleri bir an. İki kıyı arasındaki mesafe 20-25 metre ancak.
Filmde bir de at var ve onun yavrusu Tay. Bu tay ümidin Simgesi haline gelen bir Tay…Her iki asker grubu için de bir simge. Anne nerede, tay orada o çatışmanın altında bile. Anne yavrusunu hiç yalnız bırakmıyor.

Yanım-sama

| 29 November 2008 19:01

Sana anlatacağım çok şey var, neler neler dermişim ve sende çok gülermişsin mesela. Meselem senle değil, meselem yok ki senle olsun.
Yeryüzünde milyonlarca yıl önceden bugüne acaba kaç insan geldi geçti. Geçmişten bugüne gelmek için, o milyonlarca insanın neler yaşadığını ve nelerle savaştığını kitaplardan biliyoruz, peki ama iç dünyalarını kim bilebilir. Zamanla ve teknoloji ile orantılı olarak, iç dünyalarımız da değişmiyor mu? En basitinden, kendi hayatından pay biç veya yeni nesilden. İnan ki insanoğlu öyle değişken ve öyle her şeye ayak uyduran yapıya sahip ki; Ben mesela, gençliğimde ayaklarım havadaydı, kırka bir kaldı ayaklarım yere çakıldı. Sen kaç yaşındasın bilemem ama kırkına geldiğinde nerede olduğunu hatırla, kırkından sonra da ölümü. Çünkü bu sefer ayakların yere çakılmaz, giderek gömülür…
Her şeye rağmen her gününde ve her anında kendini çok iyi hisset. Tanrı’nın bahşettiği her gün, her dakika hatta her saniye çok özel sayılı zaman dilimleri ve bize geri alınmak üzere verilen bir hediye. Sakın bu dilimleri çok uzun zannedip yanılma…

İyi ki Doğdun Levi’s – (Claude Lévi-Strauss’un dalya dediği 100. doğum günü anısına…)

Anthro | 29 November 2008 17:57

İyi ki Doğdun Levi’s

Yann Tiersen - live, Aux Eurock / Rue de Cascades
Yann Tiersen – live, Aux Eurock / Rue de Cascades

(Claude Lévi-Strauss’un dalya dediği 100. doğum günü anısına…)

Claude Lévi-Strauss
Claude Lévi-Strauss

Bugün 100. doğum yıldönümünü kutlayan, 20. yy’ın en önemli antropologlarından Claude Lévi-Strauss’un dalya demesi anısına, O ve çalışmaları ile ilgili bir yazı kaleme almak istedim. Başlıkta ise çarpıcı olması düşüncesiyle, her antropoloji öğrencisinin maruz kaldığı klişeleşmiş “Levi’s” konserve esprisini yapmaktan kendimi alıkoymadım. Belirtmek gerekirse, bugün 100. doğum yıldönümünü kutlayan antropoloji üstadı Claude Lévi-Strauss ile, meşhur Amerikan bluejean markası arasında ortak herhangi bir bağ yoktur. (Müşterek Yahudi kökenleri hariç.)

bunları ayırmadan yemek lazım

nazokiraze | 29 November 2008 17:01

Ülkemiz insanı itibarıyla damak zevkimizin çok gelişmiş oldugunu düşünüyorum. Yedigimiz yemeklerden tutun sofra düzenine kadar başkayız diğer ülkelere göre. Bugün konumu belledim hani bazı yiyecekler vardır ya da içecekler yanyana olmazsa olmazlar ki bu herkesin zevkine göre değişir. Ancak bu özelligin en güzelini ben kendi milletime yakıştırıyorum. Bazı ülkelerde görüldügü üzre sosislinin yanında milkshake, biftek yerken çikolatalı süt gibi abuk sabuk kombineler yapılmakta. Allaha çok şükür ne yediğimizi bilen milletiz.

Mesela karpuz-peyniz ikilisi bunların en meşhurudur. Herkes sever karpuz-peyniri, yaz akşamlarının yemek yapmaya üşenen ya da hafif bir akşam yemeği yemek isteyen bünyelerin vazgeçilmezidir. O yüzden karpuz peyniri ilk sıraya alıyorum ki ondan sonra benim en sevdiğim peynir arkadaşı domatesdir. Domates-peynir gece sandviçlerinde benim favorimdir.Karpuz-peynir ikilisine tek rakip kuru fasülye-pilavdır, hatta kuru-pilav-turşu üçlemesi olarak karşımıza çıkar bu olay ancak turşunun yeri sabit değildir ara sıra yerini soğana bıraktıgı da olur.