bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

En Kötü Şiir Nasıl Yazılır?

| 27 January 2009 09:20

Şiirlerim zaten kötü bu en kötüsünün ötü.
İşte sana en kötü şiirimi yazıyorum,
Öyle kötü ki ne yapsam bilemiyorum.
Kapında köleyim sen beni iplemiyorsun.
E be adam sen benden ne istiyorsun.

Belanı mı? İstiyorsun.
Ardından bela yakışmaz sana diyorsun.
Sen beni yine iplemiyorsun.
E be adam sen benden ne istiyorsun.

Sen beni yine iplemiyorsun.
İplesen şaşardım zaten diyorum…
Şaşmaktan oldum şaşı göz diyorum…
E be adam sen benden ne istiyorsun.

Yazıyorum yazamıyorum…
Gelecek saçma ahkamlar, bakmıyorum
Ne o tarafa ne bu tarafa…
E be adam sen benden ne istiyorsun.

pes doğrusu !

| 27 January 2009 09:00

http://www.pryingblog.com/bukadarinada-pes-dogrusu/

Depremin yok ettiği Güney Amerika’nın ilk medeniyeti

24black mamba24 | 26 January 2009 16:56

Güney Amerik kıtasının en önemli kenti diyebilriz. Başkent Lima’nın kuzeyinde, Peru’nun sahil kısmında bulunan 3 bin 800 yıl önce kurulmuş medeniyetin yüksek piramitleri ile dikkat çeken kenti bir gecede yok oldu.

Uzun çalışmalar sonunda bu kentin neden kaybolduğu ortaya çıktı.

Mayalardan bile önce kurulmuş Güney Amerika kenti Karal’ın bir gecede çok büyük bir deprem sonucunda ortadan kaybolduğu ortaya çıktı.

Uzmanlar bu depremin tarihi, bir gecede değiştirdiğini savunuyorlar çünkü bu deprem olmasaydı Mayalar oluşmayacaktı ve bu medeniyet oluşacaktı. Buda tarihi değiştirecekti.
Kaynak

şiir gibi, güzel gibi: sevim burak

kahramancayirli | 26 January 2009 16:17

şiir gibi, güzel gibi: sevim burak
şiir gibi, güzel gibi: sevim burak

ince iş şiirler öyküler sevmeyen birinin atlaması gereken bir yazı, bu. hatırlatalım.
iyi bir öykü yazarından söz edeceğim çünkü tüm yazıda. sevim burak’tan. umarım bu yazıdan sonra en azından bir kişi gider güzel bir sevim burak öyküsü okur. tiyatro oyunu da olur. fark etmez.
elli iki sene yaşamış, burak. alman lisesi’nde okumuş, lisenin orta bölümünün peşinden… …mankenlik yapmış, kendi açtığı modaevini yönetmiş. iki defa evlenmiş ayrılmış, ikinci eşi ressam ömer uluç’la bir süre nijerya’da yaşamış (afrika dansı adlı kitabında belli ki burada gördüklerinden etkilenmiş, yazar). kalp rahatsızlığından öldüğü yazılır yaşamöyküsünün anlatıldığı her yerde ama intihar ettiğini hissettim. bana öyle gelmiş olmalı.
geçen sene tesadüfen afrika dansı’nı okumuştum. birçok şeye farklı, özgün diyoruz hayatta ama bu kadının metinleri gerçekten çok farklı. sayıklama gibi, şiir gibi (şiir bir sayıklama mıdır soru işareti), güzel gibi. hatta çok güzel. şu adresten biraz tadın isterim.
ama gerçek sevimburakseverler bilirler ki esas iş, yanık saraylar’dır. yanık saraylar, bambaşkadır, (bence) gerçek edebiyattır, edebiyata böyle çığlıklar lazımdır arada, yoksa yazar uyur okur uyur, bir şey değişmez. yanık saraylar’dan bir kuple isteyenleri şöyle buyuralım.
burak’ın erken gidişiyle yarım kalan bir romanı var: ford mach I. bu kitabı önerip önermemekte yönsüzüm şimdilik. bir romanı da olduğunu duyun diye söz ettim. everest my lord – işte baş işte gövde işte kanatlar ise : iki oyunu ve daha daha öyküleri.
1985’te devlet tiyatroları’nda sahnelenen sahibinin sesi, burak’ın bir başka eseri. türk edebiyatını yetersiz, sığ, dünya edebiyatı karşısında cılız gelenlere özellikle. sevim burak’ın her satırı her cümlesi ayrı ayrı okutulmalı. şiir gibi öykü nasıl yazılırmış, öyküde kapalı, simgeli anlatım nasıl olurmuş, her yazdığının altı çizilmeli. çizilmeli. çizilmeli.
sevim burak okunmalı. diğer sıkıcı yazarlara öykülere şiirlere romanlara kağıtlara inat.

Oyun

linet | 26 January 2009 14:32

Bezirgan başı oynardık çocukken, sonra körebe, saklambaç, yada 9 taş..

Bugünlerde en çok köşe kapmaca oynuyorum. Görmek istemediklerimle oynadığım bir oyun bu.. Bazen de körebe oluyorum. Gözlerimi kapatıyorum ama kimseyi yakalamak değil niyetim.. Sadece görmemek adına..

Kurtarmaç oynardık ya, ne zamandır kurtarılmayı bekliyorum. Biri elime dokunup beni kurtarsın diye.. Sonrasında vazgeçiyorum beklemekten, oyunu bırakıp eve gitmek en iyisi değil mi? Sıcak sobanın yanındaki divanda kıvrılıp uyamak, sonra susuzluğa uyanmak..

Yakantop da canım acıdığından daha çok çok acıyor şu sıralar, orda topun kızarttığı yanağımdı.. Aldığım canları heba mı etmişim acaba? Yaa hayatta böyle olsaydı ya, yandın çık dediklerinde olmaz benim bir canım daha var diyebilseydim..