bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Zombi Festivali (Zombie Walk)

gorcun | 19 June 2009 10:37

Zombie Festival
Zombie Festival

Festival oluşumlarının en ilginçlerinden biri olan Zombi Festivallerini duymuş ya da internette gezerken fotoğraflarına rastlamışsınızdır. Genelde sadece fotoğraflardan oluşan bu oluşumun nasıl ortaya çıktığını merak ettiniz mi? Eğer öğrenmek istiyorsanız bu yazı sizin için…

Asıl adı Zombie Walk (zombi yürüyüşü) olarak geçen bu etkinlik aynı zamanda zombi çetesi, zombi sürüsü, zombi gösterisi gibi çeşitli adlarla da anılmakta. Zombi görünümünde makyaj ve kıyafetlerle sokakta dolaşan insanların katıldığı etkinlik şehir merkezinden cadde boyunca yürümekle başlar ve bir mezarlığa ya da zombie pub denilen zombi temalı içki mekanlarına gidilmesiyle son bulur.

Zombie Festival
Zombie Festival

Bu etkinlik, çeşitli internet sitelerindeki oluşumlar ve ağızdan ağıza dolaşan söylentilerle büyümeden önce yeraltı kültüründen gelen bir aktiviteydi. Olay sırasında katılımcıların zombi gibi davranmaları ve o şekilde iletişim kurmaları isteniyordu. Bu duruma örnek olarak hırlama, inleme şeklinde anlamsız sesler çıkarmak ve brains (beyinnn) diye haykırmak sayılabilir. Bu noktada zombi davranışlarının nasıl olacağı konusunda ciddi tartışmalar da çıkmıştır. Orijinal Living Dead (Yaşayan Ölüler) serisinde zombi kavramının tanımını belirten kimi püristlere göre zombiler asla beyin diyebilme yeteneğine sahip olmamıştır.

yasa doya doya

there is no hope | 19 June 2009 09:50

senin gucun ne kadar ?

inaniyorsan sona bu baslangiclar nedir? neye gore baslangic? bu hayatlar bu yasayanlar neye sevinirler yeni doganlara? ne verdiler ki gidenlere, ne alicaklarini umit ediyorlar simdi
bu kadar yasayana yenileri ekleniyor eskiler cok cabuk unutuluyor
unutmak insanin dogasinda var sadece yasayanlar icinde bunun mantikla alakasi olmadi
hicbir zaman bu unutmak istegidir unutmalidir ki bitsin acilari dinsin gozyaslari bir olumun
acisi 40 gundur son duasina kadar. gorev tamamlanmis aci bitmistir gorunurde .
bir arkadasim en sevdiginin acisi 3 gun surer demisti ,aci tatli anmak diildi bu unutmakti ,
varolmuslugunu reddetmekti, hayatina kattiklarini inkardi giden icin ama unutulmustu
yasayani kaybetmek ne demek en iyi asla bulamayan bilir . kaybettiginin ne oldugunu anlar o zaman, elindeyken bilmeyendir o ,soylenmemis cumlelerin ,tutulmamis sozlerin varolmasidr kaybettikleri. hayata yeniden gelmek icin her gece yalvarsanda donus yoktur giden gitmis. vefasizlik sucluluk.. Giden gitmistir artik ne sozler geri getirir gideni ne dualar
yasadiklarina saymak istersin olmaz, dunya doner sen durursun pismanlik seni asmis idam etmistir sen yasarsin nefes almaksa yasamak, gectir artik giden gelmez sen gidemezsin.

BRIC ve IMF

algy | 19 June 2009 08:57

Hükümet, IMF ile anlaşamıyor, anlaşmamalı diyordum enteresan gelişmeler oldu. IMF 1. Başkan Yardımcısı Limpsky, Babacan ile görüşmeye geldi. Ve bu gün İMKB 2. seansın sonlarına doğru ” Hükümet IMF ile anlaşmaya vardı, 16 milyar Dolarlık kredi geliyor” fısıldamasıyla bir anda hızlı bir yükselişe geçti. Vadeli İşlemler Borsasında hareket daha sert gerçekleşti. İMKB 30 endeksine dayalı vadeli işlem sözleşmesi teorik fiyatının %1 üstünde kapandı. Dolar/TL paritesinde de bir miktar gerileme yaşandı (kapanış değerini göremedim)…
İyi, güzel de Limpsky neden geldi ve neden bunca zamandır sonuçlanamayan görüşmeler bir günde nihayete erdi? Bu soruya kendimce cevaplar vereceğim ama bu sefer kaynak göstermeye de çalışacağım.
Bence birinci ve en önemli sebep BRIC toplantısı. Toplantıda, Doların rezerv para birimi olarak güvenirliğinin yitip gittiği ve alternatifler üzerine konuşulacaktı. Dolara karşı Euro tek alternatif değildi, Rusların (belki şimdilik ütopik) uluslar üstü bir para birimi fikride görüşüldü. Nasıl G7 ülkeleri toplanıp bir sonuca varamadan ortak bir açıklama yapıyorsa, BRIC ülkeleride başarılı bir toplantı yapamadı. Ama bu ülkelerin bir araya gelmesi dahi batılı gelişmiş ülkelerin canını sıkmıştır. Bu ülkeler ellerinde tuttukları Doları satarsa Doların hali nice olur? Doların değer kaybının önüne geçmenin bir yolu Dolara olan talebi canlı tutmaktır. Bunun için şimdi ve gelecekte Dolara ihtiyaç duyacak ülkelere ihtiyaç vardır. Şimdi Türkiyenin Dolara ihtiyacı varsa faiziyle geri ödemek için ilerde daha fazlasına gerek duyacaktır. Tabi sadece Türkiye değil IMF’den kredi alan diğer ülkeler içinde durum aynıdır.
İkinci bir sebep ise biraz daha enteresan. IMF gelişmekte olan ülkelere kredi verebilmek için tahvil ihraç eder. Bu tahvillerin alıcıları gelişmiş ülkeler ve çok uluslu şirketlerdir. İlk kez bu ekonomik kriz döneminde BRIC ülkeleri IMF’nin tahvillerine talip olmuşlardır. Bunun sebebi Dolara endeksli ABD tahvillerinin artık daha riskli olmasıdır. Öte taraftan IMF’ye rakip olamayız ama bizimkilerinde bir takım girişimleri yok değil. IMF’ninki tahvilde bizimki değil mi? Çinin Türkiyeden bu denli büyük meblağ için isteyeceği faiz oranını tahmin etmeme olanak yok ama IMF’nin vereceği kredinin faizinden düşük olsa gerek diye düşünüyorum. Keza IMF’den yardım alan bir ülkenin ihraç edeceği tahvilin faizi ile IMF’den yardım almamış bir ülkenin tahvil faizi aynı olabilir mi?

Kertme !

zyprexa | 18 June 2009 16:10

Gözlerinin bebeğine kertilmiş olsa göz bebeğim …
Uyusa senliğinde benliğimin var olmaya çalışan kişiliği …
Ellerim gömse parmaklarımı saç diplerinin gölgeliklerine ….
Bir dua karalansa dilimin tüyü bitmiş yetimliğine …
Ve dudaklarımdan intihar eden her sözcüğün aslında adak olduğunu bilsen güzelliğine …
Soluğum savrulsa nefesinde … Ulaştığı diyar yar olsa sadece …
Yatsa çocukluğum olgunluğunun dizinde ve parmak izlerin yer etse,
gözümün dizine bıraktığı ahmak ıslatan yağmur çiselemelerine …
İyi geceler demek temenni mi yoksa gece zaten seninle varlığınla iyi mi ?
Bilmemek cahillikten mi yoksa cahillik senin varlığını bunca zamandır bilmemek mi ?

Kalemimden …