bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

DEDENİZİ YEDİK ÖZÜR DİLERİZ

admin | 09 December 2009 13:41

http://www.milliyet.com.tr/Yasam/HaberDetay.aspx?aType=HaberDetay&KategoriID=5&ArticleID=1171443&Date=09.12.2009&b=Dedenizi%20yedik%20ozur%20dileriz..

ocak ayı gelirken yemek haberleri

admin | 09 December 2009 13:22

2.Uluslararası Altın Kep Aşçılar Yarışması Yarışması 20 – 23 OCAK 2010 tarihleri arasında Antalya Expo Center Fuar ve Kongre Merkezinde gerçekleştirilecek.Yarışmaya 4000 aşçı katılacak ve 11 dalda yarışacaklar.

14-24 Ocak 2010 tarihleri arası Mövenpick Hotel Istanbul’da düzenlenecek “Dünya Lezzetleri Festivali” baharatlara doğru bir yolculuk vaad ediyor.

ÇOCUĞUN İSYANI

admin | 09 December 2009 12:04

http://www.videoneo.com/malatyali-cocugun-baz-istasyonu-isyani/

Reiki ve sözde Reiki’ler

admin | 09 December 2009 12:02

İsmail Bülbül
İsmail Bülbül

Usui Reiki Grandmaster/Teacher İsmail Bülbül ile Reiki ve Diğer enerjiler hakkında yapılan söyleşi…

Gürsel Aktan: Hocam Usui Reiki dışındaki enerji sistemlerini benimsemediğinizi görüyoruz. Bunun nedenini açıklayabilir misiniz?

İsmail Bülbül: Öncelikle şu bilinmelidir ki, Reiki, Doktor Usui’nin ortaya çıkardığı bir sistem değil, “yeniden keşfettiği” bir enerji sistemidir ve tarihi de ilk insana dayanır. İnsanlığın var olmasından bu yana Reiki sistemi vardı fakat adı başka kelimelerle anılmaktaydı. Diğer enerji sistemlerinin ortaya çıkışı ise Usui Reiki sisteminin Amerika ve Avrupa’ya gelmesinden sonrasına denk gelmektedir.

Diğer enerji sistemlerini bulanlar Amerika ve Avrupalı Masterlardır. Batı dünyasının Mistizme olan açlığı ve kültür olarak Doğu ve Uzak Doğu kültürlerine oranla Mistizmde olgunlaşmamış olmaları bu enerji sistemlerini ortaya çıkarmalarındaki en büyük etkendir. Bunu şu nedenle söylüyorum. Mistizm yolunda olan insanlara meditasyonlarında, vizyonlarında çeşitli semboller gösterilir, kişiler çeşitli enerji sistemlerine vizyon halinde uyumlanabilirler. Kişi Reiki 1’de de olsa vizyonlar halinde semboller görebilir, bir tür şeylere inisiye olabilir. Bunlar olağandışı şeyler değildir. Kişinin vizyon halinde bir enerji sistemine uyumlanması o enerji sisteminin gerçek olduğu, insanlığa sunulması gerektiği anlamına gelmez. Bunlar mistik yolda , gerçeği arayış yolunda kişiye yaşatılan imtihanlardır. Mistik kültürde olgunlaşan kişi deneyimlerinden şüphe duymayı bilir. Bir şey yaşadığında onun pozitif mi negatif mi olduğunu, bir başka deyişle Şeytani mi Rahmani mi olduğunu sorgular, sorgulaması da gerekir. Çünkü ruhani gelişim yolunda bir çok negatif varlık/enerji bizi yolumuzdan saptırmak için pozitif kılıklarda bize gelebilir.

bilişim sektörünün tanınan yüzleri hayıra soyundu

admin | 09 December 2009 10:49

bilişim sektörü soyundu
bilişim sektörü soyundu

İngiltere de bilişim sektörünün tanına isimleri bir araya gelerek hayır kurumlarına bağışlanacak takvim için soyundu.Bilgisayarı hayatı olan ve her işinin sosyal hayatını da dahil bilgisayardan takip eden Milo Yiannopoulos bilgisayar teknolojileri konusunda önde gelen isimlerle ilginç bir projeye imza attı.teknoloji tutkunu 24 isim hayır için bir takvimde yer alacak pozlar için soyundu. katılımcıların mahrem yerleri bilgisayar ve bilgisayar parçalarıyla kapandıTakvimin geliri, Hindistan’da bilişim ve ticaret alanında çalışan özürlü insanlara fon sağlayan Take Heart India adlı hayır kurumuna gidecek.

gerçekten kötü bir yazı..

admin | 09 December 2009 09:46

zaman, zamansız dokunur..
..yalnızım, ben çok yalnızım, inanamayacağınız kadar yalnızım, ah ah anlatamam size yalnızlığımı!
tamam, yeter ben, artık gülme.
gül-gül-gülmeyeceğim tamam. evet, en az yedi milyarcık yalnızım diyen kalabalığa üyeliğiniz kabul olmuştur. ayy, ta-ta-tamam gülmüyorum.
kızma, maymunluğu yıllar ile dakikalardan öğrendim ben. yıllar püf uçuyor, şu bücür dakikalar şişman kıçını kaldırmıyor gecemin üzerinden.
şafak neredesin? anılardan ve hayallerden kaçak kaç gündür uzaklığın? benimle beraber seni kovalayan karmaşalarım, minik ben yaratıkları ve elbet yarattıklarım, ağaçtan kopardıklarım ve elbet filleri taşıyan karıncalar bil ki seni yakalayacaklar.
a-a-ama yalnızım ben..
..işte kurtarıcı, ulu ve kutlu: SANAT. tabii ki, ancak ortalık malı edebiyat. ve size doğumum üzerine yemin ederim, daha önce düşünülmemiş hiçbir düşüncem, söylenmemiş hiçbir sözüm yoktur. olsun,
ay ışığı yalanına teslim gece, varlığını ispat edemediğimiz aşk, anlamına erişemediğimiz yaşamak
ancak ve ancak bir şiirden bakacak..
zaman, zamansız dokunur..

İL MARE’ME MEKTUP…

admin | 09 December 2009 00:31

Sevgili,yaşlanmış İl Mare,aşağıda 08.12.2009 tarihli güne uyanış ve kahvaltı ediş sürecin yer almakta…Miniksin çok daha,hadi muhtemelen numarası artmış gözlüklerinle okumaya başla:))Son paragraflardaki öğütlerimi de sakın gözardı etme…

Öhöömm…

bak,sen çekmişsin bu eli de,sırf yaşlanmış diye...
bak,sen çekmişsin bu eli de,sırf yaşlanmış diye…

Neşeli bir şarkıyı dudaklarla arkadaş etmek hayatın diğer yarısı..
Hiç aramayın nereye gitti diye kalanııı….

Yiğit Karaahmet

admin | 08 December 2009 18:51

milliyet.com.tr adresinden alınmıştır.
milliyet.com.tr adresinden alınmıştır.

Biraz geç oldu ama çözdüm mevzuu. Bir süredir Akşam gazetesinden Yiğit Karaahmet’in yazılarını okuyorum büyük bir beğeni ve ilgiyle. Adam mütemadiyen çemkiriyor: Şarkıcılara, oyunculara, – gündeme gelebilirlerse şayet – yazarlara, gazetecilere…Bakınız : Oray Eğin Sendromu…

milliyet.com.tr adresinden alınmıştır.
milliyet.com.tr adresinden alınmıştır.

Ben de diyorum kaç vakittir uğraşıyorum edebiyattı şairdi yazardı niye hiçbir geri bildirim olmuyor, niye hiçbir gazeteden köşe yazarlığı teklifi almıyorum. Mevzu gayet basitmiş aslında. Velhasıl olayı enikonu çözdüm ya artık yazılarım ahkamlara boğulacak, kitleleri peşimden sürükleyeceğim, her yazdığım cümle olay olacak.

Uzayda İp Atlayan Kral

admin | 08 December 2009 18:04

“Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya aksetmiş gibi tılsımlı bir uykudan”
A. H. Tanpınar

Oturma odasındaki kanepeye uzanmıştım.
Bir elimde Âmâk-ı Hayal, bir elimde gırtlağımı jiletleyen bir bardak meşrubat.
Zigondan koparttığım ufak bir sehpanın
üzerinde de patates cipsi…
Tam cipse elimi uzatmıştım ki, odanın kapısı ağır ağır aralanırken kitaptan başımı kaldırdım ben de.

Kızımın sağ elinin işaret parmağının üzerinde beyaz plastik bir çubuğun ucuna geçirilmiş, bilmemne hastanesinin logosunun işlendiği kocaman kırmızı bir balon…