bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Kendini dünyanın en çirkin kadını ilan eden Mary Ann Baven

admin | 08 February 2010 17:09

Mary Ann Webster olarak sekiz çocuklu bir ailenin bebeği olarak 1874 yılında Londra’da dünyaya geldiğinde her kız çocugu gibi normal bir fiziğe sahipti. Hayatına hemşirelik yaparak devam eden Mary , manavlık yapan Thomas Bevan ile evlendikten kısa bir süre sonra yüzünde ve vücudunda anormal değişimler farketmeye başladı, Akromegali adlı bir hastalıktan kaynaklanan bu değişimler dört çocuklu genç kadını herkesten daha farklı bir hale getirmeye başlamıştı.Fiziksel değişimin yanı sıra şiddetli başağrısı ve görme yeteneginin azalması gibi sorunlarla da uğraşan genç kadın eşini kaybettigi zaman kendine ve dört çocuguna bakabilmek için mücadeleye başladı.

1914 yılında eşinin ölümüyle dört çocukla dul kalan Mary, çirkin kadın yarışmasını kazandıktan sonra 1920 yılında Sam Gumpertz tarafından Coney Island’s Dreamland SideShow’a dahil edildi. Mary Baven hayatının geri kalanında bu sirkte çalışmıştır ve çeşitli fuarlara katılmıştır. Yaşadıgı zamanda kendisine musallat olan hastalıgın getirdigi kötü görüntüyü çocuklarının ve kendisinin hayatını devam ettirmek için kullanmayı başarmış,öldügü 59 yaşına kadar çalışan Mary Ann Bevan o dönem insanlarının bu tür gösterilere meraklı olmasından dolayı maddi sıkıntı çekmemiştir.

en çok tutulan kullanıcıya sevgililer günü sürprizi!

admin | 08 February 2010 16:48

Sevgili hafif.org’cular,

Yeni yıl sürprizinin ardından Sevgililer Günü için de benzer bir uygulama ile yazarlarımızı sevindirelim istedik. Sponsor olarak bize bu konuda destek olan www.sevgiliye-hediye.com‘a çok teşekkür ederiz. Son 1 ay içinde yazılmış ve en çok tutulmuş olan bildirinin yazarına sevgiliye-hediye.com’dan 65 TL‘lik hediye çeki veriyoruz.

Kazanan 27 tutma sayısı ile massay oldu. Ayrıntılar editörlerimiz tarafından mail yolu ile iletilecektir.

Kromozomlar

admin | 08 February 2010 16:11

Her yeni doğan insanın 46 kromozomu bulunmaktadır.Bunların 22 X ‘i anneden 22 Y’si ise babadan gelmektedir.Bu kromozomların 44 adeti vücut özelliklerini diger 2 tanesi ise cinsiyeti belirlemektedir.Bu kromozomların üzerinde ise DNA şifreleri
Bulunmaktadır yani yeni doğacak olan canlının bütün fiziki ve ruhsal özellikleri bu kromozomlar üzerindeki şifrelerde saklı bulunmaktadır.

Bir kromozomda yeşil göz geni ve kahverengi göz rengi geni birarada bulunabilir fakat bunlardan baskın olanın özelligini görebiliriz.Aynı karakter için farklı olan genlerden etkisini gösterene baskın(dominant) gösteremeyen gene ise çekinik (resesif) gen denir.

Bir tüketici hikayesi

admin | 08 February 2010 15:30

http://yazilan.org/bir-tuketici-hikayesi-ya-da-goldpc-14-ayarmis-ya-da-ben-bu-garantinin/

Kutsal Fahişeler

admin | 08 February 2010 14:30

Miriam Williams, kitabında Tanrı’nın Çocukları adındaki bir tarikatta geçirdiği yıllarını anlatıyor.Kitap, kahramanımızın tarikata girişiyle yarım bıraktığı kariyerini, uyanışının ardından devam ettirmesi ve yaşadıklarını bilimsel bir bakış açısıyla ele almayı denemesi sebebiyle bir biyografi olmanın ötesinde. İnsanların hangi sebeplerden ötürü bu tarikata katılmayı seçtiklerine dair önermeler sunması ve tarikat yapılanması aracılığıyla insanlar üzerinde ne denli büyük bir tahakküm kurulabildiğini göstermesi dolayısıyla dikkatle okunması gerektiğine inanıyorum.

     Miriam Williams; Çeviren: M. Barlas Çevikus Varlık Yayınları; İstanbul, 1999, 13.5 x 19.5 cm, Türkçe. ISBN No: 9754342075
Miriam Williams; Çeviren: M. Barlas Çevikus Varlık Yayınları; İstanbul, 1999, 13.5 x 19.5 cm, Türkçe. ISBN No: 9754342075

Tanrı’nın çocukları tarikatı,kahramanımızın hayatında hippi hareketinin büyük bir hızla sürdüğü bir dönemin gölgesinde arayışı en belirgin biçimde hissettiği ilk gençlik çağında beliriverir. Miriam’ın öğrenim hayatı boyunca hiçbir gruba dahil olmayışı, sanırım duyduğu yalnızlığın ve yabancılaşmanın bir göstergesi olarak kabul edilebilir. Yaşadığı dönemin dumanlı atmosferinde bu yabancılaşma hızla büyür ve Miriam, yardıma en ihtiyaç duyduğu anda Tanrı’nın Çocukları’nın sesini işitir.
Trikatın lideri David Moses, yapılanmayı yazdığı mektuplarla yönlendirmektedir. Gücü gittikçe baskınlaşarak, zamanla yazdıkları İncil’le eşdeğer tutulur hale gelir. David Moses güçlendikçe de müritlerinden daha radikal isteklerde bulunmaya başlar.
Tarikat komün yapısında, herşeyin ortaklaşa gerçekleştirildiği bir düzene sahiptir. Kitapta, satır arasında, bu yapının verdiği güven duygusunun, dış dünyada yaşam korkusuyla birlikte üyeler üzerinde tarikattan ayrılmayı zorlaştırıcı bir ana etmen olarak hissedildiği yer alır.
Tarikat üyelerinden ilk aşamada tüm sahip olduklarından vazgeçmelerini, varlıklarını yapıya bağışlamalarını talep eder. İlk anda göze çarpan bir başka unsur olan ve de tarikarın geçireceği tüm evrimsel süreçlerde belirgin rol oynayan nokta ise üyelerin, akıllarından tanrıyı çıkarıp dünyevi meselelere kafa yormaları, düşünmeleri tehlikesine (!) engel olacak şekilde asla yalnız bırakılmamalarıdır.

Haber, haberin içindeki haber , haberi atlayan haberciler (parmağı kopan başkomiser)

admin | 08 February 2010 13:32

Önceklikle sayın Başkomiserimize geçmiş olsun diyorum.

Başbakanın Ümraniye/İstanbul da açılışını yaptığı bir hastane ile ilgili haberleri izliyorum.

Başbakanın konuşması,muhalefete yüklenmeler, MHP ye giden laflar, Oktay Vural a göndermeler vs. vs.

Derken açılış sırasında olayları gösteriyorlar. Protestolar , kendini yakmak isteyenler, keskin nişancılar , basılan evler…

kapatanlardan

admin | 08 February 2010 11:54

Kimi zaman kendini görmemeye çalışıyordu adeta.

Bu kendinden kaçtığı anlara da tekamül ediyor. İç sızılarında kendini bulduğu her anda daha bir kaçası geliyordu kendinden. Sokakta korkmuş bir kedinin arabadan kaçtığı ve duran bir arabanın altına saklanıverdiği gibi gene kendine sığınıyordu en sonunda. Kendinden kaçıyor ve kendine sığınıyordu kadın.

Bu konulardan konuşmayı ise hiç mi hiç sevmeyenlerdendi. Ağlamalarıysa hep içten içeydi, hep gizli. Yokmuş gibi. Yara gibi. Sanki kendi de bir yaraymış gibi. Bunu kendinden dahi saklamak istermiş gibi. En çok da onu ağlarken biri görecekse şayet korlardı.