bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Chavez – Ahmedinejad ikilisi dolar imparatorluğunu tehdit ediyor

odo | 20 November 2007 09:34

venezuela devlet başkanı hugo chavez 8 yıldır yürüttüğü bu görev süresince 7. kez iran ziyareti gerçekleştirdi. biri sosyalist devlet biri de islam devleti özellikleri gösteren bu iki ülke “dış destekli” değil “halk destekli” iktidarlara sahip olmak paydasında buluşuyorlar. hal böyle olunca, bu buluşmanın hem kaynağı hem de hedefi abd emperyalizmi haline geliyor.

hugo chavez iran’daki konuşmasında “dolar imparatorluğu tanrının yardımıyla yıkılacak”, “tanrıdan, sapık abd emperyalizminin yıkılmasını da istemeliyiz” gibi cümlelere yer vererek iki ülke arasındaki dostluğu pekiştirecek ince ayarlarını sürdürdü.

Türk Sineması oldu Karma Sinema

scylla83[pilli_silinen_hesap] | 20 November 2007 09:12

Türk Sineması, bünyesinde en çok malzeme bulunduran sinemalardan biridir. 700 yıllık bir Osmanlı Tarihi, üç kıtayı birbirine bağlamış koskoca bir imparatorluk… uğruna savaşlar yapılmış, Haçlı Ordularını bile cezbetmiş hazineler ve cabası. Ama sinema filmlerine bakıyoruz, Hollywood yapımlarının kötü benzerleri, Fransız sinemasına benzemeye çalışan tarzı oluşmamış yapımlar… Kültürümüze ait bir eser yok denecek kadar az.
Sinema, yapıldığı kültürün özellikleri ile oluşması gereken bir sanattır. Nasıl ki “Halk oyunları”na rap katamıyorsak, sinemamıza da başka ülkelerin kültürünü katmamamız gerekir. Özellikler Fransız sinemasına olan özenti son yıllarda çok arttı. Soğuk oyunculuk, ruhsuz ama “sanatsal” sahneler… Bizim kültürümüz sıcak bir kültür, filmleri izleyen halk sanat anlayışına bakmaz, kendisine ne kattığına bakar. Ha eğer yönetmen, kendi “halkının” düşüncelerini umursamayıp, “elit” kesim için film yapıyorsa diyecek bir şey kalmıyor.
Ne yazık ki Türk sineması bu noktada oldukça ilerlerdi. Filmler ile ya sanatsal anlamda hiçbir şey kazanılmıyor, halkı saf yerine koyup daha önce onlarca kez izledikleri filmleri onlara temcit pilavı gibi tekrar sunuyorlar ya da entellektüel kısma Avrupa’daki günlerini hatırlatsın diye taklit Avrupa filmleri yapılıyor.
Eski günlerdeki “yeşilçam” ile dalga geçenler, bence bugün o filmleri tekrar tekrar izleyip ne kadar özgün olduklarına şaşırmalılar…

Bu yaz neler oldu kompozisyonu (1)

NuMB | 20 November 2007 05:38

Temmuzun Başı
Yunanlı polis, daha iyi İngilizce bilen diğer bir Yunanlı polisi çağırmak için odadan çıktığında, yanımda oturan Rako’ya dönüp biraz kızgın, biraz hayretli, biraz da kaygılı bir bakış attım. Rako ve ben iki adım voltalık, loş karakol odasının bir duvarına iliştirilmiş iki sandalyede, iki tozlu likör bardağı gibi oturuyorduk.

Polis odadan çıkınca dönüp Rako’nun yüzüne baktım, yüzündeki yılların güneşini emmiş çizgiler, yaşadığı endişe ve utançla birleşince, birer uçurum halini almışlardı. Ağzımdan birden “Neresi lan burası Rako?” gibi bir soru boşaldı, “Yunanistan lan galiba” diye, uçurumun dibi gibi bir cevap aldım.
Evet lan, galiba cidden Yunanistan’daydık…