bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Seni sana, beni bana bıraksam.

pillibebekkuyuda | 19 January 2008 01:12

Gece kaç renk.. en koyusunda sana gelsem, kapını açar mısın..

Sana renkli, fıstıklı, bademli, akide şekerleri getirsem hüznünü verir misin bana..

Köpükten baloncuklar yapsam, iç çekişlerini alır mıyım..

Deniz koksam, saçlarım yosundan olsa, toplamaya çalışır mısın..

Coşup, dalgaları uyandırsam sonra ayakların ıslansa kızar mısın yine..

Loş ışıkların arasından, sisli maskelerle baksam, gözlerimi bulup, gülümser misin bana..

Kaybolduğum kuyulardan, şarkılarımı duysan, bir nefesinle çıkarır mısın beni.

Kurtdereli Mehmet Pehlivan ve Atatürk’ün Mektubu

annestek | 18 January 2008 20:58

Mehmet Pehlivanın Gördüğünüz Anıt Heykeli Balıkesir'de Bulunmaktadır
Mehmet Pehlivanın Gördüğünüz Anıt Heykeli Balıkesir’de Bulunmaktadır

Bulgaristan’da doğup Balıkesirin Kurtdere Köyü’negöç etmiştir. 1.90 cm den uzun boyuyla bir zamanlar güreş meydanlarında rakiplerinin dizlerini titreten Kurtdereli Mehmet Fransa, Britanya, Hollanda ve Amerikada güreşmitir.Burada dikkat edilecek bir nokta var, bu maçların hiç birinde kaybetmemiştir.1931 yılında Baş Pehlivanlık güreşlerine Mustafa Kemal’de şahit olmuştur.Aralarında geçen bir konuşmada Kurtderelinin ” ….Güreşirken bütün Türk milletini arkamda hisseder ve onun şerefini korumak için herşeyi yapardım. Ve sanki bütün Türk milletinin kuvvetinin arkamdan dayandığını hissederdim.” sözlerinden çok etkilenen Mustafa Kemal’in pehlivana bir hediyesi olucaktı.Devamı ve ayrıntıları burada.

Hrant Dink Belgeseli 19 Ocak’ta ne olmuştu

ahmetdemirci | 18 January 2008 19:22

Hrant Dink
Hrant Dink

Bu memleket ırkçı kattilere ve görevlerini onları korumak için kötüye kullananlara ait değil! Bizim buralarda insanca talepleri yok etmenin yolu süründürme, usandırma ve ruh kurutmadır. Hrant’ın katillerinin yargılandığı davanın bu yolu sokulmaması için adalet isteğimizi ete kemiği büründürmeliyiz. Orda olmalıyız! Hrant’ı kaybettiğimizde onca çaresizliğimize rağmen yüzbine yakın insan onu uğurlamak için sessizce yürüyerek direncimizi gösterebildik. Hrant’ı unutturmayacağımızı gösterdik.Bu gerçek suçluların ortaya çıkarılması ve ibretlik bir şekilde cezalandırılabilmesi için güçlü bir talepti aynı zamanda…ama ardından mahkeme önünde oluşturabildiğimiz güç suçluları kollamak isteyenlerin direncini kırmadı. Bu dava bizim için arkadaşımızın güleryüzlü cesaretine, sammiyetine, inancına sahip çıkma davasıdır. Onun ruhunu biraz olsun huzura kavuşturabilme davasıdır. Aynı zamanda bu memleketin onur davasıdır.
Hrant Dink Belgeselini izlemek için tıklayın

Fotoğraflar, gazete kupürleri ve TV haber görüntülerinin yer aldığı belgeselde, Kıvanç tarafından yazılan ve sanatçılar tarafından seslendirilen davanın seyrine ilişkin metin eşlik ediyor. Derya Alabora, Memet Ali Alabora, Halil Ergün, Mahir Günşiray, Banu Güven, Meral Okay, Zuhal Olcay, Şevval Sam ve Hale Soygazi gibi ünlü sesler, Hadig inisiyatifinin hazırladığı ‘tililili’ adlı projesinde olduğu gibi, Dink davasını takip etmeye çağırıyorlar.

ve….nin devamı.

dasein | 18 January 2008 19:09

Aşık olmuş gözlüklere ve diyarlıca dillerini kapatmış
Hüzün ekmiş ve dolaşmış durmuş aynı yönde.
Aynı okların aynası da kendine dönecektir. Nasılsa. Hayat kendine dönecektir yeşilleşmiş gözlere. Ve tutunmuş demeçlere.
“Sarı boyalar ile kendini çizen bir resmin aynasından kedisine dolanan bir çift gözün ışığı altında geceliyor yaş bekçiler.”
aşk haykırınca dedi.Ve ardından çöpçüler dağılıyor. R.ler kendini kaybediyor. Daktilonun dili düşüyor ve yapayalnız şairler çoğalıyor. Kelimelenmelerini sağlamlaştırıyor. Yağmur yağıyor ,içleşmiş.
r.ye aşık olmuş kadınların okluğu ezikliğinde bir saklambaç sobesi gerekiyor kendi duvar içlerimizde. Bir yenilik daha lütfen. Kendi içimizden olacak. Lütfen.

harf işçiliği…masallar yalan savurmaz.

dasein | 18 January 2008 18:39

Aşık birer adımdık dünyada
Karlarımız bizimle düşerken
Ağlarken
Ve geçmişte dururken
Biz yalnızca kendimiz için bir iyiliktik.
Ve sadece bir iyilik olarak kalınmanın ağır işçiliğinde kendi dünyamızdaki yerelliktik.
Biz birer harf işçiyiz diyorsa da şairler ben bir yerüstü yalanıydım.
Cümlelerimiz üstleniyor ve geberme anına kadar bekletiliyoruz.
Yarın, yarından sonra gelecek ve tüm işçiliğiyle kendince duracağız.Masallara sığmayan sabahları olmalı insanın sonra.
ve sonra……

İŞTEŞ DUYGULAR VE POSTMODERN YALNIZLIKLAR

klytaimnestra | 18 January 2008 18:27

Zamanın aynaları var şehrin sokaklarında. Günden güne renk değiştiren ve en sonunda bir belediye süpürgesinin çalılarına takılan yapraklar gibi oradan oraya savrulurken ben, bu aynalardan birine tosladım. Doğduğum, büyüdüğüm, asfaltlarını aşındırdığım bu şehir bir yabancı olmuştu bana. Arka fona ait olamadığım gibi kendi bedenimle de bir kan uyuşmazlığı içine girmiştim sanki. Varoluşunu anlamlandırmaya çalışan ruhumun içinde bir yerler “yalnızlığa bağışık” olmayı bırakmış gibiydi. Kendime yansıdığım o sırada ben, ışıklarım başkalarının da gözünde kırılsın diye içten içe dua ediyordum. Aynamsa arkada kalabalıkları gösteriyordu. İçinde onlarca yalnızlığı bulunduran kalabalıkları…