Zamanın aynaları var şehrin sokaklarında. Günden güne renk değiştiren ve en sonunda bir belediye süpürgesinin çalılarına takılan yapraklar gibi oradan oraya savrulurken ben, bu aynalardan birine tosladım. Doğduğum, büyüdüğüm, asfaltlarını aşındırdığım bu şehir bir yabancı olmuştu bana. Arka fona ait olamadığım gibi kendi bedenimle de bir kan uyuşmazlığı içine girmiştim sanki. Varoluşunu anlamlandırmaya çalışan ruhumun içinde bir yerler “yalnızlığa bağışık” olmayı bırakmış gibiydi. Kendime yansıdığım o sırada ben, ışıklarım başkalarının da gözünde kırılsın diye içten içe dua ediyordum. Aynamsa arkada kalabalıkları gösteriyordu. İçinde onlarca yalnızlığı bulunduran kalabalıkları…
klytaimnestra
11 yıl önce üye olmuş, 2 yazı yazmış. 2 yorum yazmış.
öylesine
klytaimnestra | 20 December 2007 23:57
ÖYLESİNE
Öylesine bir kadın çıkardım gecenin içinden
Öylesine sarhoş, ölürcesine bitkin.
Bir kadın ki
Bulutlar kadar hafif ve ölürcesine nemlenmiş sevişmekten
Öylesine sıcak, ölürcesine mağrur
Yalnızlıklarını kalabalıklardan tenhalara kaçıran
Ve öksüz bir çocuğu emzirir gibi kucaklayan
Terk edilmişliği
Öylesine sevmiş, ölürcesine yitirmiş
Öylesine dalga, ölürcesine deniz.
Öylesine üzgün ve ölürcesine ölüm.