bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

bas gaza aşkım bas gaza

| 09 June 2008 12:45

Bilim ve teknoloji öyle büyük bir hızla ilerliyor ki…
Son yıllarda ivmesini de artırdı. Her gün yeni bir icat yapılıyor,
daha öncekiler geliştiriliyor. Daha birkaç on yıl öncesinin teknoloji
harikaları bugünün antikaları haline geldi neredeyse.

Teknolojinin gelişiminde bir ilginç nokta daha var.

Bazı şeyler ilk kullanılmaya başladığında lüks sınıfına girer. Çoğu zengin için itibar sembolü olur. Daha sonra, ortalama gelir düzeyindaki insanların da alabileceği zorunlu ihtiyaç sınıfına girer. Daha sonrasında ise eğlenmek ve hava atmak için kullanılan bir aksesuara dönüşür.

Korku Temelli Toplum

quanturk | 09 June 2008 10:29

Bugünlerde hemen hemen her haberde içimize korku salan olaylarla karşılaşıyoruz. Son günlerin popüler meselesi olan “dinleme ve dinlenme” iddiaları ise tüm bu korkuların zirvesi oldu diyebiliriz. Sokaktaki insandan evdeki çocuklara kadar herkes paranoyak bir ruh hali içinde eline geçen her fırsatta dinlendiğini ya gerçekten yada şakayla karışık bir şekilde dillendiriyor. Tüm bu yaşananlar ise bizler farkında olmadan kendiliğinden edinilmiş korkulara sahip olmamıza yol açmakta.
Korku, kaygı ve en sonunda paranoya sahibi bireylerin en temel özelliği ise tamamen duygusal hareket etme yani sağlıklı bir şekilde düşünememe, sağlıklı yargı sahibi olamama… Korkunun tanımına bakıldığında güvensizlik, çekimserlik gibi tanımlar karşımıza çıkıyor ama korkunun en temel özelliği belirli bir nesneye sahip olması ve ondan yola çıkarak düşünceyi ve bilinci ele geçirmesi. Hafif düzeyde korkuya örnek olarak “fobiler” verilebilir.

Dört Dakikada Üç Başlama Vuruşu

hakem78 | 09 June 2008 09:48

Ünyespor - Bulancakspor
Ünyespor – Bulancakspor

Tarih 27 Nisan 2008. Pazar günü Ünye ilçe stadyumunda oynanacak olan ÜnyesporBulancakspor TFF 3. Lig Futbol Müsabakasına hakem olarak görevlendirildim. Bütün hakem arkadaşlarımın yaptığı gibi ilk işim takımların ligdeki konumlarını incelemek, kendi aralarında oynadıkları müsabakalardaki sonuçları analiz etmek oldu. Her iki takımdan 3. ligden düşmemek için mücadele edeceklerdi. Çünkü ligin bitimine 2 haftalık gibi çok kısa bir süre vardı. Bu maçı oynadıktan sonra birer maçlarının kalması işlerini daha da zorlaştırıyordu. Telafisi ileride mümkün olamayacak bir maça çıkacaklardı. Hakem olarak ekibimle birlikte işin ciddiyeti içersindeydik. Olaya çok iyi motive olmalı, en ufak bir detayı dahi atlamamalıydık.

NICOLAS BOURRIAUD’NUN İLİŞKİSEL ESTETİK VE POSTPRODÜKSİYON TEORİSİ

lovesredcloud | 09 June 2008 09:44

felix gonzalez-torres, perfect lovers, 1987
felix gonzalez-torres, perfect lovers, 1987

Nicolas Bourrıaud’nunİlişkisel Estetik” ve “Postprodüksiyon” adlı kitapları 90’lı yılların üretim modelleri üzerine yapılan okumalarla kuruludur. Yazardan alıntılarla görüşlerini incelersek;

“(…) Doksanlı yılların başından beri gittikçe artan sayıdaki işler daha önce var olan çalışmalardan yola çıkılarak yaratılıyor; giderek daha fazla sanatçı başkaları tarafından yapılmış çalışmaları ya da hâlihazırdaki kültürel ürünleri yorumluyor, yeniden üretiyor, yeniden sergiliyor veya kullanıyor. Kullanıma hazır işlerin sayısındaki bu artış ve şimdiye değin görmezden gelinen ya da küçümsenen formların sanat dünyasına katılması ile karakterize edilen bu postprodüksiyon sanat, bilgi çağında küresel kültürün hızla yayılan kaosuna bir tepki gibi gözüküyor. Kendi işlerini diğer insanların işlerine yerleştiren bu sanatçılar, üretim ve tüketim, yaratı ve kopya, hazır-nesne ve orijinal iş arasındaki geleneksel ayrımın kökünün kazınmasında rol oynuyorlar. Manipüle ettikleri materyal birincil değil artık. Bundan böyle önemli olan ham materyali temel veri olarak alan bir formun ayrıntılarıyla ele alınması meselesi değil, kültürel pazarda çoktan dolaşımda olan nesnelerle, yani diğer nesneler tarafından zaten daha önce aynı kalacak nesnelerle çalışma meselesidir. Orijinallik (bir şeyin kökeninde olma) ve hatta yaratım (hiçbir şeyden bir şey yapma) nosyonları, her ikisinin de işinin kültürel nesneleri seçme ve bunları yeni kavramlar içine sokma olan ayrılmaz ikili DJ ve programcının damgasını vurduğu bu yeni kültürel manzarada yavaş yavaş bulandırılıyor.” *

duchamp, fountain
duchamp, fountain

“(…)Tüm bu sanatsal pratikler, biçimsel olarak heterojen olmakla birlikte, hepsi de daha önce üretilmiş olan formları bir yardım aracı olarak kullanırlar. Sanat işini özerk ya da orjinal bir form olarak değerlendirmektense, onu göstergeler ve anlamlardan oluşan bir ağ içine yerleştiremeye ilişkin bir hevesi gözler önüne sererler.

askerlik piyangosu

linnux | 09 June 2008 09:39

http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=9076558&yazarid=228