bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Umudum Musun Sen?

07ebru | 27 June 2008 12:59

BİZ SAHİP ÇIKMAZSAK YARINLARI VE YARINLARIMIZ KARANLIKTA

Yok birbirimizden farkımız hepimiz çocuğuz biz,
Tek farkımız sokak çocuğu olmamız.
Biz istemedik,mahkum edildik.
Belki ana babamız yoktu,belki de terk edildik.
Parasızlık belki ya da ne derseniz deyin işte…
Tek isteğimiz bir el verin bize
Niye görmezden gelirsiniz bizi,
Biz ne yaptık size?
Bizde sıcak bir yemek isteriz,
Elmalı şeker de severiz ama ancak verirseniz yeriz.
40 binden fazla sayımız,
Öyle ki biz bile artık parkta yatacak yer kavgasındayız.
Feryadımı okurken sen karnını doyur ben alıştım zaten açlığa
Sadece bulunca yemeğe,
Boğazına dizilmesin bizleri hatırla,
Biz bulunca nefes almadan yeriz boğulurcasına….

ANKARA’DA YAŞAMAK

fasulyeningunlugu | 27 June 2008 12:59

Ankara’ya yaz gelmedi, ısıtmıyor bu güneş bu sene derken, güneşin tepemize dikilmesi sonucu anladık “hanyayı, konyayı”… Keneydi, arsenikti derken şimdi de cayır cayır yanma riski ile karşı karşıyayız.. Niye çünkü sigara içmek için sokaklarda dolanmaktan kunta kinteye döneceğiz yakında… Bu insanoğlu böyledir işte hiç bir şeyden memnun olmaz.. Ankara’nın yüksek bir bölgesinde görev yapmakta olduğumdam esintinin hiç kesilmemesi nedeniyle geçen haftaya kadar üşürken şimdi yanıyoruz..

Sigara içmek için dışarı çıkmanın bir avantajı oldu aslında bize, hem görüşmüş oluyoruz, hem çok iyi geyikler çıkıyor ortaya…Bu sabah ki geyiğimiz şuydu ; Bir arkadaşım Göksu Parkındaki suyun bunca su sıkıntısı tantanasına rağmen hiç eksilmediğini sürekli aynı seviyede kaldığını söyledi.. Hiç mi buharlaşmıyordu bu su? Gökçek bizim temiz suları bu göle mi veriyor yoksa dedi.. Bir diğeri Gökçek’in “Ankara’nın iklimini ılıman yaptım” diye hava attığından bahsetti derken, konu artık ilimizde tropikal bitkilerin yetiştiğini, hatta bir semtimizde papağanlara rastlandığını söyledi.. Yakında tropikalleşmeyip, temelde çölleştiğimizi anlayacak olan bu tropik iklim canlıları bizi terkettiğinde ise, arabaları bi kenara bırakıp develerle sokaklarda dolaşacağımız kanaatine vardık hep beraber.. Ama tabi deve boku düşürmenin cezası olacağından, develerimizin arkasına koca bir torba asmamız gerekecek ve iniş binişlerde düşmemek için bayaa sıkı tutunmamız.. Zira sigara yasağı ile yere sigara ve sigara paketi atmak yasak iken diğer her türlü çöpü sallamak serbest.. Ama millet develere yönelince de muhtemelen deve boku düşürmek de yasak olacak memlekette.. Arkasından da develere mahsus bir hastalık çıkacak ki, kendimizi asla güvende hissetmeyelim.. Hatta böyle diken üstünde yaşamaktan hepimiz “deve dikeni” olacağız tahminen.. Tamam bir çiçek olduğunu biliyorum ama hastalık adına daha çok benzediğini kabul edin efendim siz de..

Recebin Tavuğu

NLPMaster | 27 June 2008 12:59

http://manavgathaber.blogspot.com/2008/06/recebin-tavugu-filmi-fragmani.html

S A D E C E

referee37 | 27 June 2008 11:58

Sadece son bakışın kaldı bana hatıra
Sebepsiz gidişini yediremedim kendime
Ağladım bağırdım yalnız gecelerde
Bilesin her şeyi biliyor da yüzüne vurmadı bu garip
Sadece üzülmeyesin diye

Bilirsin kıyamazdım sana
Gözyaşın kanıma dokunurdu
Ufacık üzülsen kahrolurdum
Moralini bozuk görsem gözlerim dolardı
Gidiş sebebini biliyordu bu garip de vurmadı yüzüne
Sadece ağlamayasın diye

Hayata Dokunmak

Abi | 27 June 2008 11:58

Benimdir şu kirlenmiş dünya
Şu bitmek istemeyen şiir
Yaşamın dayanılmaz sarhoşluğu
Şu çıldırtan çarpıntı.

Benimdir
Yeni doğan günde
Şu sevda kokan hava

Diyen şairimiz Kenan Çelikten yorumsuz bir kaç şiir;

ZOR
Yaşam dediğin
Doğumla ölüm arası
Dar bir koridor.

Bütün hayallerimiz bir güne sığarken
Sığmıyor ömrümüze bir avuç özlem
Yani hemşerim
Bu koridorda yürümek zor.

Kadıköy dolmuşunda olupda
Yağmurun tıpırtısını dinlemek
Ve Karaahmet’ten geçerken
Kendi mezarını seçebilmek
Zor hemşerim zor.