bildirgec.org

ulvî meseleler hakkında tüm yazılar

kırık

basisbask | 13 June 2004 05:04

olankaların kısmı güneşli bir gün neşesi; dalgın vugun yüzler dellik hayalleri çocuk fikirli güzeller; deniz kumsal, müzik nefesleri istedim bu gün ama karşımda şehir vardı evde yataty uyluk ağrısı göz bulanıklığı. virüsler girdi bilgisayarhaneye kılavuzluk etmiyor kelimmeler yönüme; aşinayım küllere; temiz neşeli bir ezgi güngörmüş neşesini katsa yine gönlüme; kanat çarpıyor kulakçık kapakcıklar onu her düşündüğümde………

neler oluyor

suphi | 09 June 2004 13:02

Avrupa birliğine girmek için neredeyse kendimizi parçalıyacağımız bu dönemde gerçek bir avrupalı olmanın gizli bir şartı olan: hırıstiyan olma yolunda sağolsunlar ilgili merciler faaliyetleri çok güzel yürütüyorlar. Acaba Ağaoğlu Ahmet bey haklımıydı. Başta Ahmet Mithat efendi olmak üzere Osmanlının ve tabi Türkiyemizin müstağribleri onca sene boşuna mı uğraşmışlardı.Avrupayı avrupa yapan “hürriyet”dir deniliyor.biz bu sözde hürriyetin neresindeyiz.Acaba avrupalı olabilecek miyiz? kimi müstağribler “Avrupanın üstünlüğü ilim fenndeki üstünlüğünden kaynaklanıyor” diyor.Ahmet bey ise böyle olmaz diyordu.”Medeniyet bir hayat tarzıdır. Yalnız hayat kavramını en geniş ve şümullü bir manada almalıdır. Hayatın bütün tecellilerini, maddî ve manevî bütün olaylarını o kavram içine koymalıdır. (…) Maddî kısım meselâ elbiselerin şekli, binaların biçimi, ibadet ve ayinlerin yapılış tarzı vs.den ibarettir. Manevî kısım ise, düşünce ve duyguya ait olduğundan, yayılış sahası daha geniştir. Genellikle denebilir ki, her medeniyetin kendine göre ortak bir düşünme gücü, bir zekâsı vardır; adeta bir dimağa sahiptir. Bunun gibi, her medeniyetin bir kalbi vardır. Bir duyuş tarzı vardır. Dolayısıyla, ortak bir ahlâka, bir değer duygusuna, ortak bir iyi ve kötü, güzel ve çirkin görüşüne sahiptir.”devamı olabilecek bir yazısında “Bunun için hırıstiyan olacakmışız.Amaan tarihte dinini iki defa değiştirmeyen hangi millet varki.Türkler önceden şamani değillermiydi“ne kadar açık değil mi şimdide hırıstiyan olacakmışız. danilevsky ise”bir medeniyet başka bir medeniyete istihale edilemez.ruslar bu yüzden hiçbir zaman tam bir Avrupalı olamıyacak.“haklı mı? peki biz ne olduk.Avrupalının ülkemizde yürüttüğü bunca misyonerlik faaliyeti ne için.cemil beyi dinliyelim.”Avrupa, osmanlı ülkesine papaz ihraç eder.Hırıstiyanlığa davet için mi? Ne münasebet.Tek emeli Osmanlıyı dinsizleştirmektir.Dinsizleştirmek,yani etnik bir toz yığını haline getirmek.” bu faaliyetler sonucu yarı avrupalı yarı doğulu ama bundada ne olduğu anlaşılmayan nesiller türedi.bir nevi hilkat garibesi.hırıstiyan avrupalının müslüman türke verebileceği mukadessleri varmıdır.varsa bunlar islamın mukadessleriyle kıyasa kabil midir? şunu rahatlıkla söyliyebilirim.İslamı tanıyan bir kişiye Avrupalının(hırıstiyanlığın) verebilecek bir şeyi yoktur.işte bu safha da göreviniz bu nesli dinsizleştirmek olabilir.cemil bey o devrin insanı.ama dinini zaten unutmuş.dini sadece babaannesinin seccadesinden tanıyan bir kişye:mukaddesleri olmayan bir kişiyi hırıstiyan yapabilirsiniz.oda ancak Avrupalı gibi hırıstiyan olur. hocam”Avrupayı tanımamak gaflet.Avrupayı tanıyan yurdundan kopuyor.Bu kısır döngüyü nasılkıracağız” diyor.cevabı yine onda” şuur.tarih şuuru,milliyet şuuru,kişilik şuuru”ve kurutuluş yolunu şöyle açıklıyor”Toprak sarsılıyor!hep birden esfel-i safiline yuvarlanmak istemiyorsak,gözlerimizi açmalıyız.İnsanlar sloganla güdülmez.Düşünceye hürriyet sonsuz hürriyet.Kitaptan değil kitapsızlıktan korkmalıyızBütün idolojilere kapıları açmak ,hepsini tanımak,hepsini tartışmak ve Türkiye’nin kaderini onların aydınlığında fakat tarihimizin büyük mirasına dayanarak inşa etmek.işte,en doğru yol.” ve bir nasihat daha”kırk yıllık kaninin yani olmaycağı türkün akl-ı selimi için bedahatlerin bedahati.”gençlik bağırıyor “özgürlük”!kime karşı ne özgürlüğü ?

Frikik

llus | 08 June 2004 14:22

“anlatmam derdimi, canım istemez departmanından”…

sabah ol-muş..uyanıyorum…uyanışımın adını küfür koyuyor turuncuya çalamayan duvarlar.Susalım o zaman.

Yapacak daha iyi bir şeyimiz var mı?
Kaç kere sustumsa yuvarlanmayan bir çığ birikti içimde, şimdilerde sabahları gözlerimin etrafından yanaklarıma birikiyor.
Aynaya bakıyor ve buz gibi suyu tokat gibi vuruyorum suratıma kendine gelsin dinginliğim diye…
Kollarım sarı ahşap dolap kapakları arasında sıkışıyor…
Üstümde bir yük, iki dolap kanadı arasında 20 m2 odaya bakıyorum-bakakalıyorum…

Ağır sadistlikler

immo guitti | 29 May 2004 13:15

Gece karanlığını hızla ilerletmiş, sanki bir mesaj veriyor bize…8 kişiyiz birbirimizin suratını göremiyoruz terasta.Böylesi daha iyi gibi.Pat diye yapıştırıyorsun karşındakine neyi istersen.Alkol eh biraz.Ağır sadistliklere mağruz bırakılan dile kolay yedi saat!İçimize mıhlanan ne çok şey varmış aslında.Terasımızda perçinleşen belki de gökyüzüne bir füze gibi fırlattığımız onca keder… Belki geçmeseydik kendimizden gelişi olmayan bir müddet gibi kalırdı o kadar şey içimizde, ne var ki kusmayı bilmişiz o gece.

Bir köşede üç tane fanzin görüyorum, evet evet dahkenin şimdilik üç sayısı.Hafif aydınlık gelir gibi oluyor, kapağa odaklanıyor.Diyorum ya, kusacak çok şey var, içimizin temizlenmesini gerektirecek neler neler…

İşden ayrılıyorum stress bitiyooor.. :)

GS fan | 28 May 2004 12:28

Bugün ajansdaki son günüm olack umarım 2 ay dinlenip ağustos ayında askerim Ajnsda çoğu zaman işler çok yoğun olduğundan geç saatlere kalıp pestilim çıkıyordu artık özgürüm biraz free çalışıp 6ay askerlik vay bee su gibi akıp geçti zaman geride bıraktığı alüvyonlarla akmaya veyeni yollar açmaya devam ediyor umarım tıkanmaz bir engelle karşılaşıp ve denizlere akabilirim kurumadan

motivasyon

denizhayaleti-hafif | 27 May 2004 22:22

Hep aynı hikaye güya motivasyon. Pireleri kavanoza koyuyormuşsun 60 santim zıplayan hayvan sonradan ‘yahu ben şuna çarpmayacak şekilde zıplayayım’ diyormuş… Sonra kavanozun kapağını açıyormuşun hayret hayvan bu sefer 10 cm zıplıyormuş.Yaaaa işte KENDİMİZİ SINIRLAMAMALIYMIŞIZ. Köpek balığı,tavukların arasındaki kartal yavrusu ve daha neler neler…Ve hepside nedense hayvan… Bu bana hakaret mi? Yoksa insanların başarıları yok mu? Neden bahsedilmiyor? Yahu kardeş duya duya gına geldi, millete söylemekten gelmedi. Geçen sene rehberlik hocamızdan güzel bir söz”Fazla gaz egzozu patlatır” İşte böyle… Artık günümün yarısı Louse Hay, Anthony Robbins,Doğan Cüceloğlu okumak ile geçiyor. Hayde goçum amat sık dişini,az kaldı. Ne derler: ”AZİMLE İŞEYEN DUVARI DELER” Ufak bir istek: rüyalarıma son günlerde r.t.erdoğan,oscar wilde falan girmeye başladı.Hatta william blake eserinde benden söz ediyordu.Acep ne iş? Manası ne ki? sıcak diye battaniyeyi atıverdiydim ondan mı?

MEME DERGİSİ

zeval | 22 May 2004 13:54

CNNtürk‘te gördüm, mizah dünyasına yeni bir dergi geldi, deyolardı. hah dedim işte, beklediğim dergi, nihayet be, yeni bir ses… gece yarısı dışarı çıktı… her taraf kapalı, bizim sabahçı bakkala doğru yola koyuldum, bir kilometre sonra ordaydım, beni camdan görünce hemen poşeti hazırladı, iki bira, 100 gram lebilebi, eyvalla amuca dedim, bir de varsa MEME diye bir dergi çıkmış, poşete atarmısın, hemen diye attı bi tane…
geri dönüyorum, dergiyi çıkardım, her taraf karanlık, yine de sayfalarını çeviriyorum, o da ne bir atatürk fotoğrafı, alla alla dedim, ulan yanlış dergi mi verdi bu bakkal, yoooo, basbayağı MEME‘ye yazıyo işte kapağında…
her neyse eve vardım, kapıyı açtım, birayı açtım ve uzanıp derginin kapağını açmaya başladım, evet, evet üçüncü sayfada kocaman bir atatürk fotoğrafı, bir de meme marşı var… hay allah, şok oldum, sayfaları çeviriyorum, yeni çizerler, yeni konular, gözlerim dolacak, parasız, pulsuz, işsiz ve sevgilisiz birisi olarak, bu dünyada sadece dergilerden zevk alıyorum, benim gözlerim dolmasın da kimin dolsun, ey ahali…
sonrasında sırayla okumaya başladım…
ne mi oldu, ne olacaktı ki, uyuya kalmışım, sonrasında bir daha bir daha baktım, olmuş ile olmamış arasında duruyo dergi, ulan dedim bir telefon açayım, mail atayım, hal hatır sorayım, yaptım, gittim, yerlerine gittim, gördüm, çalışıyolar, harıl harıl…
e hadi kolay gelsin dedim, yeni sayı daha da olacak dediler, ben ilk okurlarıymışım, gözleri doldu, ağlamaklı oldular, sarıldık birbirimize, duygusal anlar yaşadık ve ayrıldım…
hey allaam, akıl fikir ver sen bana…

azize ilan edilen

fönix | 18 May 2004 06:22

kadin rahim kanseri…ha dogum yaparken ölmüs ha birkacyil sonra metastazdan…ikisi arasindaki fark birincisinin daha kisa sürmesi… off günlük off…hadi ben deliyim, bu kadini azize ilan eden geri zekali zihniyetin pesinden giden onca sürünün adini ne komali… intihar etmis -ki ölebilme riskini kadin dogumcu olarak biliyor kisi- birisi azizeyse sigara icen, uyusturucu kullananlar da azizdir günlükcügüm, cünkü, evet onlar da intihar ediyorlar… salakligin da dereceleri var, bas salak olmak da herkesin isi degil…

e bk ye

fönix | 17 May 2004 22:46

antoloji com…hergün mü bakima aliniyorsun, ne zaman tiklasam, http cart curt, sayfa görüntülenemiyormus… iyi umurumdaydi sanki, bak artik hafifdeyim…geber sen de!!!