Onlar beyaz perdenin gangsterlere günlerini gösteren, yaratıkları katleden, Uzakdoğu dövüşçülerine taş çıkartırcasına dövüşen, tüm maharetlerinin yanında güzellikleriyle de seyirciyi kendilerine hayran bırakan, son derece fit vücut yapılarıyla hemcinslerini kıskandıran pırlantalar onlar…
Macera filmlerin de pek sevilen sahnelerdir gösterişli dövüş / savaş sahneleri… Hele ki bu sahnelerde oyuncular kadın ise iş daha bir ilginçleşir. Bizi belkide minyon hatunların iri yarı, kaslı erkekleri birkaç hareketleriyle nakout etmeleri şaşırtıyor ve sevdiriyor… Yada belkide içimizdeki feminist ruhu tatmin ediyor bu görüntüler. Sebebi her ne olursa olsun, hayallerin gerçekleştiği beyaz perdede “kadın dövüşçü” kavramı çoğu kişi tarafından bir hayli tutulmuştur.
Uma Thurman (Kill Bill)
Örneğin, Kill Bill (Vol.1, Vol.2) filminin çekim öncesi Japonca ve dövüş sanatları dersleri alan sinemanın bizi hem romantik – komedileriyle güldüren hem de Bill’i öldürmekteki ısrarıyla hayran bırakan sarışını Uma Thurman…