bildirgec.org

toplum hakkında tüm yazılar

Anne babayı dinlemenin önemi

darjeeling | 05 October 2007 13:51

‘Sakin ol, oturaklı ol, hanım hanım ol, büyüklerinle alçak sesle konuş, fazla da konuşma, daha çok dinle, herkesi eleştirme, agresif olma, fevri olma’ derdi hep annesi ona.. Babası fazla konuşmazdı. Baba en önemli kısımlarda müdahale ederdi. 17-18 yaş civarlarında bu cümleleri çok duymuştu.
Ortaokul ve lise yıllarındaki sessizlik ve ezikliğin arkasından üniversitede bir açılma dönemi.. Rahatlama, sosyalleşme dönemi ve anne babanın hani şu 17-18 de söylediği cümleleri kulak ardı etme dönemi. Kendine yazık etme dönemi çünkü kendi doğrularını kendi belirlediğinde bunların evrensel olduğunu sanma dönemi.. Kişiliği oluşturacak her türlü öneriyi unutma dönemi.. Aktif ve de canlı-sosyal kişiliğin bazı ortamlarda bastırılması gerektiğini unutma dönemi. İşte ufaklık böyle büyüdü ve şimdi iş hayatında. Şimdi 25’in üstünde, o kadar yıldan sonra kendini değiştirmeye çalışıyor, doğrunun ne olduğunun farkında ama bu saatten sonra zor olduğunu da biliyor. Şimdi uğraşacak, herşey için en baştan uğraşacak, başından beri böyle olmaya çalışsaydı şu an daha farklı olacaktı herşey onun için, biliyor.. Delilerin değil kibarların, gösterişlilerin değil mütevazilerin, konuşkanların değil nerede ne konuşacağını bilenlerin bu dünyada prim yaptığını biliyor. Anne-babasına yine de minnettar ama kendine kızgın.
Mücadele yeni başlıyor.
Demekki neymiş, anne babanın dediklerini can kulağıyla dinlemek gerekirmiş..

“bebeğim sağ olsun” kampanyası

kahkar | 05 October 2007 07:54

anne adaylarının sağlığını düşünen yepyeni bir kampanya.

“Bebeğim Sağ Olsun”, Avrupa Birliği mali desteğiyle Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen “Türkiye Üreme Sağlığı Programı” kapsamında resmi olarak 12 Ocak 2007 tarihinde başlayan ve bugüne kadar hazırlık çalışmaları tamamlanarak, uygulama aşamasına geçilen “Anne ve Yeni Doğan Sağlığı Konularında Toplum Bilincini Artırmaya Yönelik Kitlesel İletişim Kampanyası”nın kısa adıdır.

[kampanya hakkında]

KaK-oS

| 01 October 2007 09:58

vizörümden.....
vizörümden…..

Kaç bahar, kaç kış geçti üstünden, bilmiyorum……….. bana demiştin ki: biliyor musun yavrum, insan ölürken bir en sevdiğinin yüzünü, iki anasının yüzünü, üç en sevdigi şehrin yüzünü görürmüş, onların içinden çıkarmış sanki ruhu. Gidiyorum buradan, sizi gittiğim yerde bekleyeceğim….dermiş….. Doğru mu bilmem!! Niye böyle denmiştir, onu da bilmem!… Sevgiliden ve yaşamdan ayrılmak zor sanılıyor, belki ondan ya da insan gözüyle yaşama aynı şekilde bakamayacak olmaktan duyulan korkunun aldatıcı kandırması mı desem… Teselli işte.

kendi kendine yazışmalar

taninmayan-68170 | 27 August 2007 23:07

kendi kendine yazışma hastalığı !

son zamanlarda paranormal konular hakkında bildirgeçte çok fazla konu geçti
biraz olayın psikoji yönüne değilmesini istediğim için aklıma gelen bir konu hakkında
bir şeyler yazayım dedim

bundan bir süre önce adını hatırlamadığım ve adres defterine eklemediğim bir siteyi
sizlere anlatmak istiyorum . aslında böyle bir siteyi yapsa yapsa delinin biri yapar denilecek cinste bir blog site ama yazıları okudukça olayı ve
o insani daha iyi kavrayınca aslında belkide hepimizde aslında gizliden gizliye bir sorun olduğunu düşünmeniz an meselesi