bildirgec.org

tom waits hakkında tüm yazılar

Down by Law

uuuucar | 23 June 2009 10:34

Film afişi
Film afişi

Amerikan bağımsız sinemasının yapıtaşı, babası ve bugün bu kadar değer görmesinin en büyük nedenlerinden biri Jim Jarmusch’un yazıp yönettiği bir yol filmi. Yol filmlerini moda haline getiren alt sınıf Amerikalıları anlatan üst düzey bir film. Hollywood’un binlerce testle, veriyle, tezle, deneme-yanılma yoluyla oluşturduğu kurgusal matematiğine baş kaldıran asi adam Jim Jarmusch’un rüştünü ispatladığı bu filmde Tom Waits, John Lurie ve Roberto Benigni başrolü paylaşıyor. Filmin konusu; DJ Zack (Tom Waits) ve kadın satıcısı Jack (John Lurie)’in işlemedikleri bir suçtan dolayı hapise giriyorlar ve orada İtalyan göçmen Roberto (Roberto Benigni) yle tanışıyorlar. Roberto berbat ingilizcesiyle onları eğlendiriyor ve bu iki adamın arasında arabulucu pozisyonunu üstleniyor. Üç kafadar Roberto’nun sayesinde hapisten kaçıyorlar ama bir türlü yolu bulamıyorlar. Ormandan, bataklıktan geçiyorlar ve sonunda toprak yolu buluyorlar. Burada onları özellikle de Roberto’nun yaşamını değiştiren bir olay gelişiyor. Film ana hatlarıyla, Amerikan yaşam tarzını ve çok uluslu bir toplum olmanın üzerinde durarak önemli mesajlar veriyor.
linkler:
Film için;http://www.downbylaw.com/
(imdb)
http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=Down+by+Law (ekşi sözlük)

hızlı, ucuz ve iyi

neceff | 09 February 2009 09:19

Lafı fazla uzatmayacağım. Buna gücüm yok. Yazıda anlatılanlara belki de inanmayacaksınız, bilemiyorum ama yapacak hiçbir şeyim yok gerçekten. Hayata realist bakanlar yazıya ve bana, hatta Martha’ ya bir siktir çekip diğer sayfalara geçebilir. Şüpheci olanlarınsa kafası epey karışabilir. İnançlılarsa, yazının keyfini çıkartır. Herkes için bir kıyamet yani… Siz en iyisi aynaya bakın, hatta hepimiz toplanıp ağzımızda Tom Waits’ in Cemetery Polka’ sıyla aynaya bakalım. Şu dünyadaki her şeyin gerçekten var olduğuna inanıyorsak, bu yazıda anlatılanların da gerçekliğinden şüphe edemezsiniz. Ama gözlerimizin, ellerimizin nasıl çalıştığını hala anlayamamışsak, oldu demektir, binlerce sayfalık romana dönüşebilir bu yazı.

The Imaginarium of Doctor Parnassus

13thMonkey | 14 January 2009 10:35

Filmin setinden bir sahne
Film setinden bir sahne

.. geçtiğimiz sene kaybettiğimiz ve “The Dark Knight“taki Joker performansıyla hepimizi kendine hayran bırakan Heath Ledger‘ın ‘son’ filmi.

Konusuna kısaca değinirsek:Günümüzde geçen öyküde, gezgin bir tiyatro grubunun lideri olan 1000 yaşındaki Doctor Parnassus,şeytanla yaptığı anlaşma sayesinde seyircilerine sihirli bir ayna aracılığıyla gerçeğin ötesine gitme fırsatını vermektedir. Ama artık şeytan bu anlaşmadan kendisinin de faydalanma vakti geldiğini düşünüyordur.

Heath Ledger filmin çekimlerini tamamlayamadığı için canlandırdığı Tony karakterini Jude Law, Johnny Depp, ve Colin Farrell devraldı. Bu isimler Tony’nin aynayı her geçişindeki farklı yansımalarına hayat verecekler. Ayrıca üç ünlü oyuncu da flimden para almayı reddedip, bunun yerine paranın Heath Ledger‘ın kızı Matilda’ya verilmesini istemişler.

Coffee And Cigarettes

biOss | 21 May 2008 11:46

Coffe And Cigarettes - Afiş
Coffee And Cigarettes – Afiş

Diyelim arkadaşınız ile buluşmak için bir kafeye gittiniz. İçeri girdiniz ve arkadaşınızın yanında tanımadığınız birisi var. Oturdunuz masaya, hoş sohbet muhabbet vs. Ardından arkadaşınızın telefonu çaldı, işi çıktı ve size 1 saate kadar geleceğini söyledi, gitti. Şimdi masada hiç tanımadığınız ve belkide konuşmak istemeyeceğiniz birisi ile başbaşa oturuyorsunuz. İşte Jim Jarmusch da bu konuyu işlemiş filmde. Yönetmen kısa skeçler halinde ünlü simaları bir masa etrafında biraraya getirerek o sıkıntılı anları izleyici açısından eğlenceli hale getiriyor.

Everything will flow

shmoo | 08 May 2002 20:20

sevligi Ay pardon sevgili günlük!

Seni bilmem ama ben bu kullandığım nickten çok sıkıldım. Hatta mail adresimden de, kendi ismimden de. Adım lahana olsa ne farkeder ki. Ööyle bi boşluktayım yani. Sen ki milyarlarca insanın dertlerine, sevinçlerine ortak olmuşsun. Sen sıkılmadın mı sevgili günlük. Sorarım sana. Alllam düşün düşün Mendelin adını bulamadım geçenlerde. Sanane be insan, ne farkeder. Bu isim soyad olayı beni çok sıkıyor. Ne kaddar önemli oluyor bazen. Çeçenistan ın başkenti;gROZNİ. Aman ne güzel. Bu isimler nerden çıkmış bilmem ki, nasıl bir gelişim bu dil gelişimi, takip etmek mümkün değil. Hep takılır ya bi dönem böyle sorular. Zeytinin ismi neden koltuk değil de zeytin gibi mesela. Kİm zeytin koymuş? Dilden dile etkileşimle gelişiyor bu sözcükler. Aman işte isim olayına taktım, sinirliyim. Tom Waits çarptı beni açık havada ondan oldum böyle. Millet aşık olmuş, böğüm böğüm böğürüyo orda ve de burda. 5 yıl önce ben de böğürmüştüm. Ha! Elektrom olsa da çalsam diycem evde kemanım var bi bokum yiyemiyorum. 3 sene oldu alalı, hem de alın terimle aldım. İlk aldığım zaman başlasam alemin kral virtiözüydüm ama nerdee. Bütün telleri koptu ses çıkarıyım derken. Arkadaşlar kemandan ses çıkarmak çok zor. El, kol yara bere içinde kalabiliyor. Keman yok,aşk uzak,isim cisim sıkmış. OFFF OF! EE bazılarına bahar benimki gibi antartika da gelmiyor. Dıdıdıdı içim dondu, yani donmuş ısınması gerek. Bi gün ısınır bi 8 mayısta tekrar. 5 yıl önce bugüne içiyorum. Şerefe’) Bu arada bu günlüğün kıymetini bi 5 sene sonra,,belleğimiz boşalıp yeniden dolduğunda anlayacağız. Hafif çok faydalı bi hizmet gerçekleştirdin, herkesi pamukcuce mertebesine ulaştırdın helal sana!

Şamoymuş ııyk!