bildirgec.org

the number 23 hakkında tüm yazılar

JOEL SCHUMACHER’DEN JIM CARREY’Lİ “THE NUMBER 23”

widfara | 11 November 2010 12:28

Joel Schumacher’in son filmi; “The Number 23” 2 Mart tarihi itibariyle ülkemiz sinemalarında gösterime girdi. (2 mart, yani 2 3…) Sinema hayatında inişli çıkışlı bir kariyere sahip olan yönetmenimizin filmografisinde pek çok ”ilginç” yada “garip” olarak nitelendirebileceğimiz film mevcut. “Phone Booth, The Phantom of Opera, 8MM, The Lost Boys, Flatliners” gibi ünlü filmlerin yönetmeni daha önce “Batman Forever” isimli filminde Jim Carrey ile çalışmıştı. Kendi adıma en çok Flatliners (Çizgi Ötesi) filmini sevdiğimi söyleyebilirim; tüm filmlerini izlemesem de. Ancak sanırım sinemacılık açısından Schumacher’in en iyi filmi; Phone Booth’tur (ülkemizde Telefon Kulübesi adıyla gösterildi) denilebilir.

Filmimizin konusuna gelince; bir hayvan yakalama görevlisi olarak belediye için çalışan Walter Sparrow’a 32. yaş gününde karısı “The Number 23” isimli bir kitap hediye eder. Bu kitapla birlikte Walter’ın hayatında bazı değişiklikler olmaya başlayacaktır. Sıradan, sessiz sakin bir hayatı olan Walter, kitabı okudukça anlatılan hikayede kendinden bir şeyler bulmaya, kitabın ana karakteri Fingerling’le arasında bir bağ kurmaya başlar.

Kitapta 23 sayısını takıntı haline getirmiş bir dedektifin öyküsü anlatılmaktadır. Zamanla, Walter’da da 23 sayısına karşı bir takıntı başlar, bu takıntıyla birlikte Walter gittikçe paranoyaklaşmaya ve etrafındaki herkesten, her şeyden şüphelenmeye başlar. Walter’ın içine düştüğü bu durum aile ilişkilerini de yıpratmaya başlayacaktır zamanla. Ama karakterimiz ne olursa olsun bu kitabın gizemini (ya da aslında 23 sayısının gizemini) çözmeyi kafasına takmıştır. Zira hayatındaki her şey (bir şekilde) 23 sayısını işaret etmektedir. Bu saplantılı durum kahramanımızın psikolojisini gittikçe bozacak; ipuçlarını birleştirdikçe ortaya çıkan ve asıl “katil”i işaret eden gerçekler onu içinden çıkılmaz kafa karışıklıklarına itecektir.

JIM CARREY

AsetilCoa | 20 July 2010 11:22

Jim carrey. Gerçek adıyla James Eugene Carrey. 1962’de Kanada’da doğan ünlü bir komedyen o. Sadece komedyen demek yanlış olur. O bana göre inanılmaz yetenekli bir aktör. Bu başarısının ardında zorluklarla dolu bir geçmişe sahip aslında. Ailenin bu sakin, küçük çocuğu mali kriz geçiren ailesine yardım etmek için okulunu bıraktı, fabrikada çalışmaya başladı. Yaşadığı zorluklara rağmen hiçbir zaman gülmeyi ve çevresini eğlendirmeyi bırakmadı ama. Ayna karşısında, sınıfta, heryerde ufak standup showları yapıyordu. Babası onun hayatını mahvettiğini ve yeteneğinin ziyan olduğunu düşünüyordu. Babasının uğraşlarıyla ve annesinin diktiği komik sarı kostümüyle ilk kez sahneye çıktı ve komedyenlik kariyeri başlamış oldu. Çok sevdiği ve “Man on the Moon”da hayatını oynadığı komedyen Andy Kaufman gibi zorluklarla başladı meslek hayatına. Yuhalandı, izleyiciyi güldürmeyi başaramadı. Yapmayı istediği işlerin peşinden koştukça daha çok nefret etti insanlar ondan. Şu anda bile birçok hayranı olmasına rağmen birçok kişi tarafından da yaptığı işler itici bulunuyor. Oyuncu olarak değil, iyi bir komedyen olarak değilde, insanları eğlendirmek için şaklabanlık yapan biri olarak görülüyor, yeteneği küçümseniyor. Aynı Andy Kaufman gibi.

Sürpriz Hikayeli ya da Sonuyla Şaşırtan Filmler (Spoiler içermez)

velveteenrabbit | 16 July 2008 10:29

Jacob's Ladder
Jacob’s Ladder
The Machinist
The Machinist

İngilizce Twist Ending tabir edilen, sonuyla ya da hikayesindeki sürprizlerle şaşırtan -ya da bazen şaşırtamayan- filmler her ne kadar arada kabak tadı verse de bazen aralarından çok kaliteli yapımlar da çıkmıyor değil. Özellikle nihai amaç sonunda şaşırtmak değilse. İşte aşağıdaki listede iyisiyle, kötüsüyle, vasatıyla ya da artık klasikleşmiş olanıyla bu tür filmler var, izlenip hatırda kaldığı kadarıyla…

Başlığında zaten sonunda şaşırtacağını söylemek de bir nevi
spoiler olsa da, filmlere konuları ile ilgili açıklama yapmaktan kaçınılmış, sadece bazılarına ufak yorumlar/notlar eklenmiştir.

The Usual Suspects
The Usual Suspects