bildirgec.org

tarih hakkında tüm yazılar

ŞAK ŞAK ŞAK ŞAKKK!!!

admin | 06 March 2009 08:57

Seçim mi? Neyi?

Son birkaç aydır birileri, birşeyler ,bir tonlar, bir sözler giriyor evlerimize,artık rahatsız da olmaz olduk hiçbirşeyden,herşeye alıştırılma süreci bu seçim süreci, güzel vaatlere,umutlu olmaya çalıştırılmaya,ondan da çok karamsarlıkların devam edeceğine inandırılmaya, yoldan geçen arabaların içerisinden yankılanan yüksek sesli şarkılardan şu sıralar daha az rahatsız olmaya, annelerin babaların o çok istediğimiz şey karşısında hep olumlu ama hep havada yaklaşımlarına,hoca öğretmen arasındaki,anne baba ya da abla kardeş arasındaki ağız dalaşlarına,saygısızlığa ve bunun alkışlanmasına,her gün daha normal görünmesine,tüm farklı renklerin oluşumundaki aslında aynı renk tonlarının görmezden gelinip, her bir rengin kendi başına bir farklılık olduğuna inandırılmaya çalışılmasına ve nihayetinde ya kırmızı ya pembe ya da mavinin seçilmeye zorlanmasına,ona,buna,şuna aa lışş tıı rıll dıkk… İkili harflerle uzattığım sözcüğün yıllarr yıılıı geçerliliğini koruyup hala devam eden sürecin elbet bir gün yok olacağını düşünme isteğinden doğan bir di li geçmiş zaman eki,…dık. Kendi alışkanlıklarımızı kendi kendimizin oluşturacağı ya da herhangi bir alışma sürecini gerektirecek farklılıklara doğru doğacak günü beklemek gene de zevkli,o güneşin sahiplendiği günün başlangıcında mevcut olamayabileceğimiz düşüncesine rağmen. Bundandır tüm çocukları sevmem…

adanadayız

nazokiraze | 19 February 2009 17:24

Oralı değilim, orada oturmuyorum, ama garip bir şekilde dönem dönem sevdiğim insanların bulunduğu yer Adana. On yıldır babaannemin, üç yıldır da annemin gidip yerleştiği, sonra iki sevdiğim arkadaşımında ev alıp oturmaya başladığı, bana çok uzak, artık gidemediğim, gitmek istediğim yer Adana.

Bir kaç kere gittim Adana’ya o zamanlar aklıma hiç gelmemişti, sevdiklerimi tek tek benden uzaklaştıracağı, gitmez olaydım demek ki o gidişimizde cezbetti herkesi, aldı yanına kebaplar ,şalgamlar diyarı Adana. Evet belki Adana’lı olmayanların pek sevmediği bir içecek olabilir şalgam suyu. Ancak soğuk algınlığından, vücut direncini arttırmaya kadar pek çok faydası var şalgam suyunun.(grip için şalgam)

orada bir müze var..

nazokiraze | 11 February 2009 11:26

Sirkeci Garı‘ndan bahsediyorum, Eminönü’e giden herkesin önünden geçtiği, İstanbul’un en kalabalık yerlerinden biri olan Sirkeci Garı ve içinden tren geçen bir müze. Evet bu müze nedense İstanbul’da yaşayan Türk’ler tarafından değil de yabancı turistlerce ziyaret ediliyor. Ben geçtiğimiz yıllar kısa bir ziyarette bulunmuştum , dün arkadaş toplantısında arkadaşlarımın orayı gitmeyi bırak duymadıklarını bile ögrenince anladım ki , bu müze fazla tanınmıyor yada ziyaret edilmiyor. Belki de bana bilmeyenler denk geldi, ben herkesin bildiği, gittiği bir yer sanıyordum düne kadar.

Sirkeci’de yer alan İstanbul Demiryolu Müzesi 2005 yılında kurulmuş, yüzelli yıllık eserler sergilenen müzede, bazı demiyolu planlarından Orient Ekspress yemek takımlarına, fotoğraflardan makinist kabinine kadar herşey var kısacası tarih var. Müzede sergilenen şeyler arasında en çok ilgiyi çeken makinist kabini, en değerlisi ise çini bir soba. O zamanlar bekleme salonunu zorda olsa ısıtan yedi çini sobadan biri şimdi müzenin en değerlisi.Müze TCDD’nin 149. yılı şerefine açıldı.

Yahudi Efendi

Galanthus | 05 February 2009 14:02

Sayın Toksöz B. Karasu’nun kaleme almış olduğu Yahudi Efendi, Everest Yayınlarından ilk basımı 2006 yılında basıldı , daha sonra cep boy kitaplar furyasına bu eser de katılarak 2008 Eylül ayında cep boy olarak 2. basımını yaptı ve o zamandan beri kitaplığımda sırasını bekliyor okunmam için.

Nihayet kendisini okumaya fırsat bulduğumda bu kadar geç kaldığım için üzüldüm. Tarih romanı sevenler ve özellikle Osmanlı Çöküş Dönemi hakkında okumayı sevenler için kaçırılmaması gereken bir kitap. O dönemin yaşayış tarzına ayna tutulabiliyor. Duyarlı yazarımızın kitabın başında yazılanların gerçek olduğunu belirtmesi de ayrıca sevindirici bir unsur. Tarih romanları çoğu tarihe ilgi duyanlar için hassas bir konu,genelde yazılanların ne kadarı kurgu , ne kadarı gerçek sorusunu oluşturduğu için , bu ayırımı yapmamızı engellediğini düşünüyorum . O yüzden bence böyle bir ibare yerinde olmuş.