bildirgec.org

taklit hakkında tüm yazılar

Sanal alışverişte artık pek de sanal değiliz!

Beacool | 02 October 2010 11:20

Fits me
Fits me

Sanal hayatın gündelik hayatın yerine geçmesiyle değişen alışveriş kültüründe “değişmez” dediğim alışveriş sektörü giyim sektörüydü. Bu konuda birkaç deneyim yaşamış ve bedenleri benim bedenime birebir olan birkaç ürünü sanal alışverişle internetten sipariş etmiştim. Ürün geldiğinde ise üstümde hiç de benimmiş gibi durmamıştı. İşte bu birkaç acı deneyim sanal alışverişle kıyafet almamın hayalinin “henüz” erken olduğunu gösteriyordu…

Fits me ile şekilden şekile...
Fits me ile şekilden şekile…

Tabii bu haberi görmek kafamdaki “acaba?” rüzgârlarının yeniden başlamasına sebep oldu. Bir Estonya firması tarafından 30.000 insan vücudunun taranmasıyla yaratılan ve Fits.me ismiyle anılan bu ürün bir nevi robot manken. Tek yaptığı ise sizin vücudunuzu taklit etmek ama bu taklidi 2000 farklı vücut şekline girerek yapabiliyor.

Destekler Miyiz?

Redingot | 23 October 2008 14:04

Ülkemizde büyük projelerin çıkmamasından çoğu zaman şikayetçi olmaktayız. Neden zamanında bizden google, youtube vs. çıkmadığını söyleniriz. Arama motoru, video paylaşım vs. gibi konularda öncü olamamanın aksine taklit konusunda yetenekliyiz. Yapılmış olanı yapmaya meyilliyiz.

Elbette ülkemizde teknolojik alt yapı gelişmiş olsa idi, diğer ülkelerle aynı olanaklara sahip olsaydık belki orijinal projeler üretmiş olurduk. Bu nedenle üretimsizliğimiz noktasında kendimize çok da kızmamalıyız.

duslenmemis olani duslemek, yapilmamis olani yapmak

harb | 15 October 2008 16:37

stanford universitesinde ogrenci olan iki genc projelerini gercekle’mek icin ne gerekiyorsa yapmaya hazirlardi.
sonunda projelerini anlattiklari bir girisimciyi maddi destek vermeye ikna ettiler.
ve net aleminin en buyuk yangini olan google‘in kivilcimi cakilmis oldu.

imkansizliklar icinde kivranirken dahi hayal kurmayi basarabilen ve benzer hikayesi olan genc bir delikanli ise depozitolu pet siseleri topluyor ve bunlardan aldigi iade paralari ile karnini doyurmaya calisiyordu.
elma bu siralarda en sevdigi “ogun” yemegi olmustu ki daha sonralari aklindaki projesine de “elma” ( apple )adini vermisti.
cok sonralari evinin garajinda kurdugu sirketi olan apple ve “steve jobs” ismi ile net aleminde ikon olan bu delikanlinin farki neydi.

ekşisözlük ve türevleri

firederick | 27 September 2008 10:00

ekşisözlük’ün internet mecrasına adım atmasından sonra onlarca benzer sözlük oluşturuldu. Kimi zaman sansürlenseler de kişilerin kişiler ve kavramlar hakkında altına imza atmadan atıp tutmaları konusunda bulunmaz nimet olan bu oluşumların büyük bir kısmını aşağıda veriyorum.

babaları: ekşisözlük (bunu vermeden olmazdı)

uludağ sözlük (uludağ üniversitesi)

itü sözlük (istanbul teknik üniversitesi)

amerikanlar bizi mi taklit ediyor? genelaraba (ing?4*)

pasacocugu | 04 July 2008 23:43

amerikalıları taklitçilikle suçlamak m , takliti sırf çinliler yapmıyormuş diye şaşırmak mı yoksa türklerin de yaptığı başı şeyler taklit edilecek kadar değerliymiş diye sevinmek mi ya da olaya insani yönden bakıp “ah vah” lar mı çekmek lazım bilemiyorum.
amerika’nın Florida eyaletinde fikri Türklerden çaldıklarından emin olduğum bir grup insana polis baskın düzenledi polisler müşteri kılığına girmişler ve içeride hayat kadınlarının oral seks yaptığı genelarabaya binebilmek için 40 dolar ödemişler.
ilişki 100 dolar, vip 125 dolarmış. ayrıca para karşılığı striptiz ve kucak dansı gibi hizmetler de veriliyormuş.

polisler operasyon sırasında genelarabanın işletmecisi olduğunu düşündükleri 29 yaşındaki Christine M. adlı kadını ve yanında çalışan 3 kız ve limuzinin şoförü tutuklamışlar.
kaynak

*okuduğumuzda bu insanlar nereye gidiyor? sorusunu sormaktan kendimizi alamadığımız olayları “bu insanlar nereye gidiyor?” yazı dizisiyle bildirgeç okurlarına ulaştırmaya çalışacağım. 1 2

Türk Sinemasında Taklitler Bölüm – 1

bozooo | 19 June 2008 12:32

Başarılı ve ilgi çekmiş olan herşey taklit ediliyor. Türk Sinemasında da 1940’lardan itibaren telif hakkı önemsenmeden, çeşitli çizgiroman karakterleri ve yabancı filmler taklit edilmiştir. Zamanında gişe rekorları kırmış, yapımcılarına çok kazandırmış bu filmler de olmuş, yerin dibine geçiren de. Aslına bakacak olursanız, çoğu 40-50 yıllık bu filmleri şimdi izlediğinizde gülmekten nefessiz kalacağınız muhtemeldir.

Türk Sinema Tarihinde 1930’lu yıllarda ilk Türk filmleri çekilmeye başlıyor. Takip eden yıllarda yapımcılar konu sıkıntısı çekmeye başlıyor, ve başlıyorlar çeşitli yabancı film, roman ve çizgiromanlardan kopya çekmeye.