bildirgec.org

siliniyorum hakkında tüm yazılar

VAKİT

| 26 November 2007 18:05

kalbine gömdüğüm deli gömleğim
yalnızlığım
sürçüyorum bedeninde
tam oranda, mızrabın rahmindeyim
gel, esrârını çaldığın ilk günaha âh edelim
ne vakit unutulmuş intiharların figüranı olsam
süslü boşluğumuz pek halim selim
antikacılar üzülmez sevgilim
acılarımız asarı atika artık, hadi ölelim
hadi, bıçkın bir rüzgâr duruyor bak
bak, dudakları etli bir saat ağlıyor vakitsiz
hadi, kır bu erselik yanlışı
yeli kovan süreksizliğim

DAHA…

| 22 November 2007 14:58

ellerim saçlarında kaybolsun istiyordum.
ellerim kömür karası saçlarında yüzen bir çift balık olsun…
hafif terli, bol parfümlü kokusunu içime çekmeye çalışırken, onun bu aceleci halini anlamaya çalışmaktan bitap
düşeceğim de belliydi.

o, hormonlarının hükümranlığına girmiş sıradan bir askerdi. hormonal imparatorluğun kural tanımaz, acımaz, şiddetli yayılmacı politikası bedenimin poetikasına patiska muamelesi yapıyordu.

belimden aşağıya hızla kayan ellerini zaptetmekte çok zorlanıyordum. o kadar çok kadın dergisi okudum,
o kadar çok feminist aşk hikâyesi ezberledim ama ön sevişme denen meretten onun pek haberi yoktu işte!

PALİNDROM HAYALLER

| 19 November 2007 16:30

belediye başkanının yaptığı her işi dev afişlerle halka duyurmasına karşılık, şehirde yaşayanlardan da;
bez afişlere kocaman bir “teşekkür ederiz sayın başkanım” afişi beklediği hissine kapıldığı bir iş gününe başlarken bay M,
büyükşehir belediyesinin macaristan’dan ithal ettiği yanık lastik kokulu körüklü otobüsünde kadınların, kızların çantalarını sağ omuzlarından sol omuzlarına geçirerek erkeklerin “sürtünme” katsayılarını asgari seviyede tutma debelenmelerine utanarak tanıklık ederken elindeki şeyh gâlib divânı’nı ağır ağır okumaya
çalışıp aç erkeklerin anlık penis trophy eylemlerine tahammül göstermeye uğraşırken, yirmili yaşlarının sonuna yaklaştığını sandığı bir kadının ağzından dökülen kelimelerle elindeki divân’ı otobüsün çamurlu zeminine düşürdü:
hay sokiim şiirine!

MEF U LÜ MEFKUD-U HAM HUM!

| 16 November 2007 15:40

demokrasi nedir?
eski doğu’da sadece tek kişi; yani despot,
eski yunan’da ise köle dışındaki halk özgürdü…
modern kabul ettiğimiz batı uygarlığında ise
herkes özgürdür… (acaba?)

adına demokrasi denen bu düzende ise,
birey özgürlüğü temel alınmıştır, teorik bazda. birey…
du yu egri vit mi?
hani türkçe yazınca anlaşılamıyorum da…
demokratik düzenin nirengi noktası ferttir.
öyle olmak icap eder.

ferdin toplum içindeki özgürlükleri, hakları
(ki, kanunlarla sınırlandırılmıştır) bu yönetsel oluşumun ana noktalarını husule getirir.
demokrasi dersi verecek değilim. ben kimim ki! ama bilinsin ki, demokrasi azınlık haklarına saygı rejimidir.
çoğunluğun diktası değildir demokrasi!
ayrımcılık hiç değil!!!
içimizde uykuya yatmış bulunan “faşizan” yaramazın demokrasiyi alaşağı etme cıvıldanmalarına izin vermesek…

Kopi rayt ağa!

| 13 November 2007 17:08

içimdeki kurda ait değildir hece
unutma
ispirtoyla temizledim yatalak sabahları
dudaklarının kabristanında
doğacağım o âna
boğulacağım ebrû günahınla
insan fala inanır mı rahmine vaktin
“copy paste” tarih toz duman bhaktin
– len olm, yine kafiye ıkınması çekmişsin, cık cık!
cılkın çıkmış petekli sokerde!

DAĞDAĞA

| 12 November 2007 15:40

allahına kadar insankenkundaklardan kadavra çıkardıktecavüz eski bir alışkanlıkkenmatemi nihavent bir şarkı sandık

bir insanın bir insanı anlayamazdınamaz daha kolaydıyurtsuz örümceklere biçilirken mukaddes fraklarut yerini öperek türedi plastik takvalarillahlah maşrapa maşrapa şaraba illahlahve illahlah dallı kavuklu ibrişimli sandığavesselam kaç isyan sığar bu sümüklü fistanbul’a

ÇAR YAK

| 09 November 2007 11:08

cehennemle aramda kırık bir suret var- eee? ne var?baksam içim, bakmasam yüzüm kanarsen yok oluşu hecelerkendilimden arkaik yalnızlıklar- bırak olm tıraşı!içimde bakraçlar, zihnimde ayraçlar varoldukça ömrüm hangi mateme sığar- sığır sığar!en iyisi susmak, susana yalnızlık veresiye- sana da dayak ölesiye!

HAFİF SÜVARİ ALAYI

| 06 November 2007 17:25

kıyameti incelten ömrüm zekatımboşluktan akan gülbank rozet olsunhalkıma halka halkacemali süreyyaulu sanrının gönlüne secde ederkencemaat kalksın ayağa

ne çok sevdiniz dillerinizi yalapşapşukane çok küfrettiniz ve ne az lütfettiniz melâlesisli, az tireli, bol bahisli modifiye fidelerlemorarmış vefa, çürümüş melâlbabba al sana babuşka