bildirgec.org

seks hakkında tüm yazılar

AHAHAHAHAAA

a C k | 25 November 2002 01:33

Bir sabah uyanin, şoyle bi bakin hayatiniza… BOKUN ICINDESINIZ.. saginiza bakin,.. domates kabuklari.. solunuzda ise yamulmuş sosisler..

*bir de bu boku yemeye calisanlar var..

*kaşıkla!

İsminizin ilk harfi..

wildbabe | 13 November 2002 22:05

Isminizin ilk harfi çok seyinizi ele veriyor olabilir.

A

Illa da iliskilerinizde romantizm diye tutturdugunuz söylenemez! Daha

çok aksiyonla ilgilisiniz. Hareket lazim size, hareket. Üstelik

ugrastiginiz her seyde. Flört edecek kadar sabirli degilsiniz.Ama

dobraliginiza söyleyecek hiçbir sey yok. Esiniz çok cekici olmali.

B

Duygusallik ve romantizm sizin özelliginiz. Mum isiginda yemek, ay

isiginda yürümek sizin için ideal. Sevgiliniz size hediye almak zorunda

çünkü bu tür numaralardan hoslaniyorsunuz. Iradeniz cok kuvvetli. Ama

sevginizi ifade etme kabiliyetin muazzam.

Çizme ve mini kombinasyonu

WeaponX-hafif | 06 November 2002 17:44

Nedendir bilmiyorum bir bayanın diz altı çizme giymesi gözüme çok hoş geliyor. Özellikle çizme bacağı tam saran türdense. Gerçi bu hissiyatı bilerek giyiyorlar. Yüksek topuk ve deri alt bacağı çok düzgün şekilli gösteriyor.

Hele bir de üstüne mini etek olayına girilmişse değmeyin keyfime.

Aslında bu kombinasyonda giyen hanım zaten bakılacağını biliyor ya da istiyor diyorum kendi kendime.

Lâkin bazen de cinsî sapkınlıkların olduğunu düşünüyorum. Yok canım ben hormonları sağlıklı gözü sağlam ve az çok zevkli bir erkeğim. Ama ya sapıksam?

kalabalıkta yalnızım

WeaponX-hafif | 23 September 2002 11:12

Geçen hafta çok bunlaımlı geçti benim için. İç muhasebeler bitmiyor ki bir türlü. Evden pek çıkmadım. Bir şey yapmadım. sonra denk geldi faaliyetlerim tavana vurdu ama mutluluk yok. Sinema, arkadaşlar hiç biri yaramadı ki…

Haftaiçi boyunca yavuklum işim var diye ekti durdu. Sinirlendim biraz.

Tesadüfen “Femme Fatale” filmine davetiye geldi. Gitmem gerekiyordu. Senelerdir MaxiM olsun, Victoria’s secret katalogları olsun ağzımın sularını akıtan aşık olunacak kadın Rebecca Romijn’in filmiydi bu.

Aslında gitmeyecektim Antonio Banderas’ın oynadığı filme para kazandırmamalıydım. Ama davetiye olunca reddedemedim.

Tek başıma gitmek istemediğimden eski dalgamotorlardan birini aradım. Garip oldu biraz. Çehresi değişmiş. Saçlar gitmiş falan. Neyse 2 büklü şekilde balkona oturdum. Zaten takım elbiseyle rahatsızım işten gelmişim bir de üstüne daracık koltuklar. Mihmandar hanım çıktı sahneye, “Bildiğiniz gibi bu bir Antonio Banderas filmi” dedi. Köpürdüm. Ne alâkası var? “Bilmemkimin filmi” tabiri yönetmen için kullanılır. Bir de sinema işinde olacak, hıh!

Neyse işte Amerikan usûlü bir film-noir yapmış Brian de Palma. De Palma filmi olarak haliyle ağır aksak gelişiyor. Sıkıcı derdim ama, Romijn’in vücudunu sergilemesi bir yana, sadece gözlerine bakmak bile yetiyor. O ne göz yahu, içinde okyanus derinliklerinde kaybolmuş gibi oluyorum. Derin, derin, daha derin. O kadar güzel ki; yani iç çamaşırlarıyla ekranda cirit atarken bile aklıma seks gelmiyor. Böyel bir estetik güzellik herhalde Ingrid Bergman’lı, Sophia Loren’li dönemlerde kaldı. İçim eriyor bakınca. Evlene evlene de gidip Jon Stamos’la evlendi yahu. Hani vardı ya, “Full House” dizisindeki Jessie Dayı. Romijn bir dönem “Just Shoot Me”de Finch’in karısı rolündeydi, ki bu dönemde Finch’e karşı geçici bir kine sahiptim.

Değişik bir film diyemem. Aslında film zayıf. Ama biraz beyin cimnastiği yaptırıyor insana.

mastürbasyon teknikleri

31 | 21 September 2002 14:12

önsöz

mastürbasyon : cinsel bölgelere dokunarak orgazm sağlama. insanın keşfettiği seks simülayonu yöntemi.

bu zevkli olay, çoğunlukla ergenlik döneminde keşfedilir. genellikle gizlilik içerisinde gerçekleştirilir.

sağlıklı bir cinsel yaşam için mastürbasyon konusu okullarda ergenlik dönemlerinde ders olarak okutulabilir. çünkü mastürbasyonu keşfetmiş ve bunu gizlilikle yapan gençte ilerde çeşitli cinsel sorunlar ve cinsel saplantılar çıkma ihtimali vardır, ihtimal düşükte olsa.

Kamile Kamil\’den mail var

kaptanhayal | 04 August 2002 13:22

Bursalı bi seks endüstrisi çalışanından mail geldi bana. Belki bi telekız, belki bi telemarketing uzmanı, belki de dalga geçmeyi seven bi arkadaş..

Olsun, güldüm durduk yerde, göndermiş, iyi yapmış… Tuhaf olan, bu mail’in benim adresimin yanısıra, toplumsal hassasiyetleriyle bilinen 3 adet kurum ve kuruluşa gönderilmiş olması. Bakınız şu adreslere gönderilmiş:

[email protected],

[email protected],

[email protected]

Mail ise şöyle:

acaba nedir, nedir?

hafifuyku | 18 July 2002 10:34

Portekiz’de yaşları 19 ila 45 arası değişen 4 kadın, pencere ya da balkonlarına çıkıp, göğüslerini gökyüzüne gösterdikten sonra polise başvurmuşlar. peki neden?
[elektrikler kesildi, pardon]

bu iki hafta önce olmuş gerçek bir olay,.. Ama hemen anlatmayayım, oyuna çevireyim bari. Bana evet veya hayır şeklinde cevaplanacak sorular sorun, ben de cevaplayayım. hikayeyi tamamen doğru çıkarana hafif.org e-mail’i vereyim,.. bilenler karışmasın lütfen.. hahah.

16 Temmuz 2002 ve ben E.H. ile tanıştım… hala şoktayım

Ethan | 16 July 2002 20:24

Beyoğluna inmek aklımdaydı zaten. Evde sıcak dışarısıda sıcak mantığıyla öğleden sonra önce Galatasarayı sonra Beyoğlunu turladım.

Onu daha önce iki kez daha görmüştüm. İkisinde de yanına gidip tanışmak kısmet olmamamıştı. Kendi kendime

demiştim. ^^Ben o adamı bir kez daha göreceğim ve gidip tanışacağım.^^ Zira tam olarak öyle oldu.

Açık mavi gözlerini çevreme sersem sersem bakarken farkettim. Bu E.H. idi. Peki . E.H kim? E.H. diyorum çünkü deşifre olmasını istemiyorum ama sandığınız gibi bir üçüncü sayfa sapığı değil. E.H. bir aktör.E.H. bir oyuncu. E.H. bir reklam yıldızı.Aslolan ise opera sanatçısı olduğu. Şu ara da belli başlı kanallarımızdan birinde haftaiçi her gün 5 dakikalık bir program yapıyor.

Yanına gittim. ^^Merhaba E. bey… Ben sizi çok beğeniyorum ve şu anda burada olduğunuza inanamıyorum…^^ gibisinden uzun bir giriş yaptım. Kendimi Tarkan konserlerinde çığlık çığlığa ağlayarak donlarını fırlatan kızlara benzettim bir an. E tamam adamın hayranıyım ama seviyeyi düşürmeden de adamı övebilirim. Zaten klişe yıkama yağlamalar bana uzak. Yani posterinizi odama astım desem inanmaz. (Posterini nereden buldum ki?) Reklamlarınızı videoya kaydettim desem ayrı bir salaklık.( Ayrıca adam sapık sanardı) Ben bunların hiçbirini yapmadım. Birde şey var. Adamın sanatçılığı felan çok iyi elbette. Özellikle o tok sesine bayılıyorum. Ama olay burada işte. Adam benim için seks sembolü gibi birşey aslında. Türkiyedeki bir numaralı fantezim. Yani en çok beraber olmak istediğiniz kişiyle tanıştığınızı düşünün. İşte benim durumum tam olarak bu.

Ona zamanı olup olmadığını sordum. İstiklal Caddesinin başındaydık ve kitap almaya geldiğini beraber yürüyebileceğimizi söyledi. Aslında onlarca kitapçı geçtik yolunu da bile bile uzattı sanırım. 🙂

Benim öğrencilik durumumdan,ne istediğimden, onun projelerinden, yurtdışı serüvenlerinden, yeni çekecekleri diziden epey konuştuk. Bu arada gömleğinin iki ya da üç düğmesi açıktı sanırım.Pek çok şeyi görebiliyordum (Bu manzara bana 3 ay yeter)

Bir yandan ülkeden,üniversitelerden konuşurken diğer taraftan aşk hayatı ile ilgili bir şeyler sorsam mı diye düşündüm. Evli olmadığını biliyorum. Acaba sözlü mü? Benim gibi olabilir mi acaba (?) 45 dakikalık yürüyüş sona erdi. Merak ettiğim şey acaba telefon istemeliydim. Bir de şu var biz beraber yürürken yanımızdan bir arkadaşı geçti. Ona telefonun verdi. Ama ben kibarlık olsun diye biraz uzaklaştım. Yani duyamadım. Bir 0532 kısmını duydum. Neticede tamam ben adamı çok seviyorum ama yok yani ne yapacağım alıpta telefonunu. ^^Beni hatırlıyor musun hani Beyoğlunda ehiehiehi….^^

Ayrılma zamanı geldiğinde. Yaklaşık üç kere felan teşekkür ettim. Belki telefonunu alırım o da bana verir gibi birşey düşündüm. Ama olayı star-hayran moduna döndüren benim. Tarkan’ın hangi kıza telefonunu verdiği görülmüştür. Aksine daha bir saklarlar. Söylediği son şeyler gerçekten içacıcıydı.^^ Bir daha rastlaşırsak, yanımda kim olursa olsun lütfen gel, mutlaka rastlaşırız ^^ gibisinden birşey dedi.Şimdi onun için Beyoğlunda vardiya gezemem elbette ama inanıyorum biz tekrar karşılacağız onunla.

İşin son kısmına gelirsek. Bütün bunlardan sonra bir saat sonra evdeydim. Televizyon kanalları arasında gidip gelirken gene ona rastladım. Bir de program canlıydı. Vay canına bea! Vay canına!