bildirgec.org

sayiklamalar hakkında tüm yazılar

sayıklamalar

hipokondriyak1 | 30 June 2008 16:11

Sayıklayınca ”ayıklamak”

Soruyorum sayıklamaların edebi ruhuna:

-Kültür sanat bölümünün edebiyat duvarına işemek caiz midir?

Bir elma düştü gökyüzünden sordu Havva :

-Caiz mi?

Gizlerin ülkesinin mavi boyalı duvarlarında dolaşan buğulu düşüncelerin sebebi değildir biline !!

Abraka dabra nıtt olmadııı !!

Dördü dört geçmiyorken sevmiyorum seni, beş ihtimaline rağmen…

Minik eller ölmesin!
Ya minik ayaklar ?
Senden çok şey dilemiyorum..

101. kez izlenen bir filmin son repliğindeki bakışların avutur her gece sızlayan ruhumu..

Travma Zamanlar

plakton | 24 January 2008 18:24

Bu koca, karanlık, kokuşmuş, izbe kentin bir köşesinde, gölgeler içinde kendi cinayetimi planlıyorum. Yüklemi olmayan yitik cümleler eşliğinde… Sinsice ilerliyor ölüm. Hazımsız duygular, körelmiş inançlar ve kapanmayan yaralar… Gönlümün darağacında birazdan asılacak, aşk ve sevdalara dair ne varsa geride kalan. Yağlı ilmek sırasını bekleyen özneler ve özentiler, geçiyorlar teker teker içimdeki darboğazdan…

Gecenin kirli, yağlı, acımasız kokusu sinerken üzerime, beyin kıvrımlarımda kelimeler raks etmeye başladı yine. Dilime acısı vurmasın diye nikotin bazlı hava çekiyorum ciğerlerime. Anlamsızlık yapışıp kalmışken ömrümün geri kalan kısmına, kapayamadım gözlerimi, diken diken batan anılara. Kanayan duvarlar yüreğime yıkılıyor artık. İçimin kavuran acısı parmak uçlarımdan süzülüyor kâğıtlar üzerine. Ve yine canım yağmaya başladı buğusuz camlaşmış göz bebeklerimden.

Yüksek Dozda Sayıklamalar

plakton | 27 June 2007 10:21

Gecenin bir yarısı… Bir şarkı düşüyor aklıma. Ve sensiz… Ve kimsesiz… Yalnızlığım başucumda sayıklıyor, “dememiş miydim?” diye. “Ben hep buradayım ama o gidecek… Dememiş miydim? Bir gün yine döneceksin bana ve ben açacağım kollarımı sana”. İşte o anda anlıyorum asıl yalnızlığın sensiz kalmak olduğunu ve asıl yalnızlığımın senin gidişinle çıktığını saklandığı yerden. Yaşadığımız anlık mutluluklar geliyor aklıma ve yaşayabileceğimiz sonsuz güzellikler dikiliyor karşıma. Bakışları bile yakıyor içimi… Koruyamadınız diyorlar bir bir, bizi saklayamadınız kendinize ve ben hesap veremiyorum sensizliğin orta yerinde onlara… Sen olsaydın diyorum içimden, sen olsaydın susturabilirdim onları. Sen olsaydın hiç konuşamaz, hiç üzemezlerdi oysa… Yâda biz onları hiç üzmezdik sen olsaydın…

Geçen yıl bu zamanlar

qenomesum | 28 October 2001 01:05

Geçen sene bu zamanlar falandı herhalde bu
Sayıklamalar mevzusuna başlayışımız.

envay çeşit hale soktuk, eğdik, büktük,

en son bu hali verdik. En doğrusu bu mu bilinmez tabi.İçerden bakınca görmeye
değer gibi geliyor. Nesnellik sorunu hat safhada.