bildirgec.org

romeo ve juliet hakkında tüm yazılar

Özledim Seni…

atalay ahmet | 14 April 2010 16:05

Özledim seni.
Özledim eski günleri.
Sana bakıp ellerini tuttuğum o güzel günleri.

Bir anda aklıma geldin aylar sonra. Beni güzel gözlerinle görüp, hayatına kabul ettiğin andan, bırakıp gittiğin o ana kadar tüm yaşadıklarımız, yıllarımız, aşkımız geldi aklıma. Ne güzel de ‘aşkım’ derdin bana.

Gör şimdi halimi. Bırakıp gittiğinden beri bir hayalden çok daha uzaksın bana ve ben sensizlikle baş edemiyorum sevgilim.

‘Sevgilim’, ne kadar yabancı bu kelime bana senden yana. Sense bir başka kollarda.

Duruyorum hala bıraktığın o beton kaldırımlarda…

atalay ahmet | 12 April 2010 13:28

Sen misin beni böyle seven?
Yerle göğün birleşmesi kadar imkansız.

Yoksa sen misin benden böyle nefret eden?
Doğmamış acıları bende var edip,
Sonra canım yansın diye,
Canımı almadan çekip giden.

Peki ben nasıl bilebilirdim?
Beni belli belirsiz bir duyguyla dolu,
Umutlar, hayaller ve dualarla bezediğini,

Güya gelecek diye bekletip,
Nam salmış bir sevda ile bir başıma,
Buralarda ve her yerde sensizliğe hapsedip,
Sonra yok oluşları sırtıma yükleyeceğini,

Romeo + Juliet (1996)

queennothing | 29 December 2009 16:36

Shakespeare‘nin ölümsüz eserinden uyarlanan “Romeo + Juliet“, Avusturyalı yönetmen Baz Luhrmann tarafından çekildi. Film, sinemaseverlerden geçer not alsa da, bazı izleyiciler eserin fazla modernleştirildiğini düşünmekte. ‘En İyi Set Dekorasyonu’ dalında oscar’a aday gösterilen filmde ‘Romeo’yu Kaliforniyalı aktör Leonardo DiCaprio oynarken, ‘Juliet’ karakterini de New York doğumlu aktris Claire Danes canlandırıyor. Ayrıca filmde İngiliz aktör Pete Postlethwaite, John Leguizamo, Paul Sorvino, Harold Perrineau, Brian Dennehy, Zak Orth, M. Emmet Walsh, Jamie Kennedy ve Dash Mihok gibi isimler yer alıyor.

Capulet ve Montague, birbirine düşman iki ailedir. Senelerdir süregelen bu kavga, Montagueler’den genç Romeo ve Capuletler’den genç Juliet’in döneminde de tazeliğini korumaktadır. Aşksızlıktan yakınan Romeo’ya karşılık, evlenme çağına gelen Juliet, ailesi tarafından evlendirilmek istenir. Capulet Malikanesi’nde verilen büyük bir davete, davetli olmadığı halde katılan Romeo, istenmediği yerde bulunduğunun farkındadır, fakat genç adam Capulet Ailesi’ne karşı bir düşmanlık beslememektedir. Lakin aynı durum Capulet Ailesi için geçerli değildir.

Shakespeare’in çizgiye dönüşümü

kermittin | 27 August 2009 11:26

Bu yazı NTV yayınlarının çizgi roman severlerine sunduğu Macbeth‘i gerek televizyonlardaki reklamlarından gerekse kitap evlerinde görmüşsünüzdür. Ben reklamlarda ilk gördüğümde bayağı bir şaşkınlığa uğramıştım. “Harika!” olarak nitelendirdiğimi hatırlıyorum. (hala alamadım ne yazık ki, öğrenciliğin gözü kör olsun!) Ardından Kafka’nın Dava’sını raflarda yerini aldı.

NTV yayınlarının çıkardığı Macbeth
NTV yayınlarının çıkardığı Macbeth

Noter Sendromu

nanotoni | 20 March 2008 13:43

Kerem işsiz güçsüzdü, bir hiçti. Tek sermayesi sonsuz aşkıydı. Aşk onu felç etmişti, Ferhat gibi dağları delmeye gücü yoktu, zaten taklit sevmezdi. Aşkını aşkına itiraf etti. Benim ol diye yalvardı, biliyordu ki bu aşktan kurtulmanın tek yolu ona sahip olmaktı. Aslı onu reddetmeye kıyamadı, ama böyle bir aşkın küllenmesini de istemiyordu. Bir şartla kabul edeceğini söyledi, imkansız bir şartla; bütün insanlar bu erişilmez sevgiyi bilmeli bilmeyenler de öğrenmek zorunda kalmalıydı. Kerem çaresizce imkansızın peşine düştü. Ferhat bile, koskoca dağları delmesine rağmen, sadece edebiyatla ilgilenen insanlar tarafından tanınıyordu. Ayrıca Ferhat dağları delerken Şirini kimler delmemişti? Kerem düşündü taşındı, deretepe, anaavrat dümdüz gitti. Birkaç dağı delmeye kalkıştı, yıldı vazgeçti. Bir kaç filmde figüran olarak rol aldı yükselemeyeceğini gördü bıraktı. Ticarete atılıp zengin olup parasıyla aşkını dünyaya anlatmaya kalkıştı, işin erbapları onu hemen ticaretin dışına attılar. Aşkın ve aşığın kapitalizmde yeri yoktu çünkü. Aşkta kazanan bu sebeple kumarda kaybediyordu. Marks Kerem’i tanısa, ‘Kapitalizm de aşık olan kaybeder‘ derdi kesin. Para herkesi bozmuştu. Jüliet bile Romeo’dan inip Alfaromeoluya binmişti. Çıkış yolu bulamadı ve umutsuzluğa düştü. Umutsuzluk ve imkansızlık, olma olasılığının parapsikolojik kardeşidir. Bunu bilen Kerem umutsuzluğuna körükle gitti, kendisinin hem aşkta hem de kumarda kaybettiğini düşünüp oracıkta görkemli bir depresyona girdi. Doktorlar hastalığa ad koyamayınca hocalar cin ve şeytanlı teşhisler koyarak para kazandılar. Beyni onu aşkının ıstırabından kurtaracak bir savunma mekanizması üretti; nereye baksa Aslı’yı görüyordu: Ağaç Aslı, taş Aslı, hayvan Aslı, orospu Aslı….Bu ilkel mekanizma hem Kerem’in Aslı’ya olan mecburiyetini yoketti, hem de bu aşkın herkes tarafından öğrenilmesinin yolunu açtı. Madem Kerem’e göre her nesne Aslı’ydı o halde nesnelere tanımlarını yazmalıydı. Ve başladı, her yere, ‘Aslı gibidir’ yazmaya. Çok sonra tıp bu hastalığa ‘Noter Sendromu’ adını koydu. Ve bu saçma gelenek günümüze kadar ulaştı.

biri shakespeare mi dedi?

turuncu24 | 14 November 2007 12:19

ülkemizdeki çogu ingiliz dili ve edebiyatı bölümlerinde de okutulan Shakespeare eserleri, çoğu öğrenci için hikayenin ve karakterlerinin analizini yapmak oldukça zordur, Shakespeare Searched adlı site buna çözüm bulmuş ve karakterlerin hangi hikayede ve hatta hangi satırda sözünün bulunduğuna, kelimelerin nerelerde kullanıldığına dair güçlü bir analiz yapmış. The Folger Shakespeare Library tarafından desteklenen site yazarın eserleri hakkında bilgilerde içeriyor.
öğrenciler için bulunmaz kaynak olan site de romeo ve juliet’e göz atmak isteyenleri burdan alalım!!!