bildirgec.org

romanlar hakkında tüm yazılar

Roman

pilli pati | 04 June 2008 16:40

Roman bir aşkım oldu, bir zamanlar. Özü sözü bir! İnsanın hası! Biraz ego yüzünden uyuşamadığım ve belki de bu yüzden gönlümden geçmesine izin vereceğimi kısa sürede anladığım

Sonraları hep onu hatırlayıp öğrenecektim; göçüp giden aşkların akıllarda tatlı bir lezzet bırakacağını ve birçok söze dökülmemiş delikanlılığın kitabını yine Romanlar’ın yazdığını… Kimbilir, daha ne çok gönüller yaktı? Ah, o çimenin üzerinde içilen gündüz rakısı. Bir o dedi, ben iki düşündüm insan olmanın ehemmiyetini. Olmadık şeylere güler, kessen kanı sarı lacivert akardı. Yemin billah! Bir tas mercimek çorbası için bin fersah yol katedebilecek azimdeydi. Hırsını ardına katıp ehil etmişti bilgisini, kontrole almayı başarmıştı iradesini. Ah o rakı da olmasa! “Seviyodu be, n’aapsın”dı.

soykırımın son kalesi

nevdalist | 31 August 2007 13:00

Birkenau
Auschwitz

Herkes soykırımın son kalesi olarak Auschwitz’i (yazılışı beni öldürecek, çok zor) bilir. Oysa ondan 3 km ileride kurulmuş olan başka bir kamp vardır. Bu kamp Auschwitz’den daha büyük ve sadece ölüm kampı olarak kullanıldı. Tren rayları burada son buluyordu ve ismi Birkenau’ydu. Son soykırım kalesi. Bundan 3 ay önce Polonya’ya gittim ve son kaleyi gördüm. Yani hem biraz keşiflik, biraz gezilik bir yazı olacak. Şimdiden duyurayım, sonra ne iş demeyin.

Altkültürler ve İletişim

nevdalist | 18 April 2007 16:42

Altkültür tanımı çeşitli kavramlar ile açıklanabilir. Merkezin dışına itilen, ötekileştirilen, gelenekten ayrı düşen bütün kavramlar, sanat, kişiler altkültür öğesi olarak tanımlanır. Kültür kavramının bir başka boyutudur. Konuyu biraz daha açarsak; popüler / popülist kültürün dışında kalan, kendi kendini yaratan ve haliyle kendine has kuralları ve yaşantısı olan topluluklara verilen addır. Peki altkültür olduğunu nasıl anlıyoruz? Neye göre bir oluşuma, seçime, kültüre altkültür diyoruz. Veyahut altkültür olmak kötü bir şey midir? Altkültürü belirleyen unsurlar genellikle grubun estetik, dinsel, mesleki, siyasi ve cinselliğe bakış açılarıdır.

Altkültür yapısı gereği muhaliftir. Muhalifliği ise dışlanmışlığıyla alakalıdır. Geleneksel veya popüler kültüre zıttır. Zıtlıklar ise çatışmayı veya ayrışmayı getirir. Her şeyden önce azınlıktır ve azınlıkların doğası gereği kendi içine kapanır ve kapalı bir kutu olarak yaşamayı sürdürürler. Bu çalışmadaki amaç; bu kapalı kutuya nasıl dahil olacağımız veya iletişim yolları olup olmadığıdır. Altkültürden bu kadar bahsetmişken, genel kültürden bahsetmemek olmaz. Toplumun genel özellikleri, beğenisi, sanat ve estetik anlayışı, inançları kısaca somut ve soyut her şeyi diye tanımlayabiliriz.

YILMAZ GÜNEY FİLMLERİ (1)

sinemasever | 20 December 2006 00:25

Film Afişi
Film Afişi

BU VATANIN ÇOCUKLARI 1958Yönetmen: Atıf Yılmaz, Senaryo: Yaşar Kemal (Azmi Kütüval adıyla), Atıf Yılmaz, Görüntü Yönetmeni: Mike Rafaelyan, II. Asistan: Yılmaz Güney, Müzik: Ahmet Yamacı, Yapım: Dar Film/Sıtkı Şumnulu

Oyuncular: Talat Gözbak, Atilla Engin, Yılmaz Güney, Nurhan Nur, Ali Ekdal, Bige Zobu, Atıf Kaptan, Çocuk Oyuncu: Nesrin Gökkaya (Sonraki yılların meşhur dansözü Nesrin Topkapı)

KONU: Olay Kurtuluş Savaşı sırasında geçer. Gaziantep’teki ulusal cephenin kuruluşuyla ilgili savunma belgelerini içeren mektubun Ankara’ya ulaşması, Mustafa Kemal Paşa’nın eline geçmesi gerekmektedir. Bu belgeleri Paşa’ya ulaştırma görevini üstlenen genç adam (Ali Ekdal) gizlice yola çıkar. Ancak durumu öğrenen iki padişah yanlısı, genç adamın peşine takılıp onu izlerler. Genç adam, peşindekilerden kurtulamaz ve yolda öldürülür. Bu kez ölen adamın on bir yaşlarındaki oğlu (Atilla Engin) görevi teslim alır. Kız kardeşiyle (Nesrin Gökkaya) birlikte, belgeleri Paşa’ya götürmek üzere yola devam ederler.

SİNEMAMIZA HAYAT VEREN ROMANLAR (1)

sinemasever | 19 December 2006 11:33

“Vahşi Bir Kız Sevdim”

Konumuzla ilgili olarak ilk yazı dizisine 18 Aralık 2006 günü Esat Mahmut Karakurt’un biyografisi ve yazdığı romanlardan söz ederek başladım. Ve bunu takibeden günlerde de, bu romanlardan senaryolaştırılarak çekilen filmleri tanıtacağımdan söz etmiştim. Romancının 1926 yılında yazdığı ilk roman “Vahşi Bir Kız Sevdim” romanıydı. Roman aynı isimle 1954 yılında sinemamızın usta yönetmenlerinden Lütfi Ömer Akad tarafından senaryolaştırılmış ve çekilmiştir. Filmin yapımcılığını sahibi olduğu Kemal Film adına, Osman F. Seden yapmıştır. Kriton İlyadis görüntü yönetmeni olarak filmin çekimine katkıda bulunmuştur. Aynı film yine aynı isimle Nejat Saydam’ın senaryosuyla 1972 yılında tekrar bir başka kadroyla çekilecektir.

“Çingene Bizzat Bahardır”

tenedian | 20 October 2006 10:23

Ben Bir Çingeneyim
Ben Bir Çingeneyim

Çingenelerin dünyasını tüm çıplaklığıyla anlatan bir site: www.cingeneyiz.org.
Site dizaynı mükemmel olmasa da çingenelerle ilgili bulmak istediğiniz hemen hemen her şey var: Geçmişleri, müzikleri, çektikleri, haklarında yazılmış edebi yazılar, bilimsel makaleler, tezler, kültürel yapıları, sözlü tarih, ses kayıtları, videolar, dünya çingeneleri, haberleri, etkinlikleri, mücadeleleri…

Ahmet Haşim’e ait “Çingene Bizzat Bahardır” lafını çok sevmişler. Ben de sevdim.
Çingenece müzik eşliğinde sitenin kısa bir özetini izleyin önce.”Ben Bir Çingeneyim” Sonra sitelerini ziyaret edin…
Seveceksiniz