bildirgec.org

ressam hakkında tüm yazılar

Rembrandt; Işığın ve Gölgelerin Ressamı

Galanthus | 27 July 2009 11:48

Hollanda’nın altın çağında yaşayan bir ressam… Işığın ve gölgelerin ressamı… Birbirinden değerli 38 adet self portre… ve daha nice portreler, gravürler… Bahsettiğimiz kişi tam adıyla Rembrandt Harmenszoon van Rijn.

17. yy’ın önemli resim ve baskı ustası Rembrandt Harmenszoon van Rijn 15 Temmuz 1606 Leiden , Cornelia ve Hermen Gerittz’in oğlu olarak Hollanda’da dünyaya gelir. Bir değirmencinin oğlu olan Rembrandt’ınailesi onun eğitimiyle yakından ilgilenir.

Tanrı bilim, klasik edebiyat ve tarihe ağırlık veren bir ortaöğretim döneminden sonra Leiden Üniversitesi’nde öğrenim görür. Öğrenimi sırasında Jacob Van Swanenburg’un takdirini kazanır ve öğrencisi olur. Ne ilginçtir ki, Swanenburg hakkında az bilgiye sahip olabiliyorken, Hollanda’nın altın çağında yaşayan Rembrandt adını Işığın ve Gölgelerin Ustası olarak tarihin tozlu sayfalarına yazdırmıştır.

yetenekli ve etkileyici 19 ressamın enfes çalışmaları!

vlknkng | 15 June 2009 13:45

sanat ve tasarım arasındaki uyum, artistik ölçümün, neyin iyi göründüğünün, neyi hissettirdiğinin ve neyin iyi karşılandığının önemini artırıyor.
altta gösterilen çalışmalar da aynı mantıkla yapılmış çalışmalar olarak göze çarpıyor.

james white
retro çalışmalara ağırlık veren james white’ın çalışmaları ilginç eserler içeriyor.

james white’ın diğer eserlerini incelemek için buraya tıklayabilirsiniz.

DecoGrunge
yoğun ışık ve yıldırım efektleri ve kutsal temeller kullanan fotoğraf birleştirmelerini birçok sanatçının çalışmasına uygulayan decogrunge, başarılı çalışmalara imza atmışa benziyor. püskürtmeli eski printler, yüksek çözünürlükte nesneler ve bulutlar sanatçıyı ayaklarının üstünde tutan özelliklerden sadece birkaçı.

Sistine Şapeli gölgesinde yontulan Michelangelo

kumsacli | 01 May 2009 11:09

Tarihe adını mermerin içine hapseden Michelangelo, taşı değerli kılarak bizim önümüze yenilmeyen yemek olarak sunmayı başarılı kılmıştır.… Ruhunun derinliklerine işleyen sanat aşkını mermerin soyut alevinde yakıcı hale getirdi…
1475 yılının somurtkan bir Mart gününde gözlerini İtalya’da açtı. Oyuncakları çekiç ve taştan oluşuyordu. Adımlarını atmaya başlaması ile ilk yapıtlarını babasından gizlice Ghirlandio adında fazlaca namı olmayan bir heykeltıraşın atölyesinde vermeye başladı. Ustasının hala aynı kalıplara hakim olması ve dışına çıkamaması üzerine asi ruhuna fresk tekniğinin anahtarlarını öğrettikten sonra ayrıldı. Michelangelo omuzlarında saklı kalan kanatlarını açmaya başlamıştı. Ünlü “Bahçe Okulu’na” adım atmasıyla içinde saklı kalan ışığı parıldamaya başladı. Bembeyaz heykellerle çevrili bu bahçede eli ile dokundunda soğuk taşın verdiği hissi başka hiçbir şeyde bulamıyordu.
Yaşının ilerlemesiyle yükselmenin verdiği haz sayesinde yarattığı eserlere talep olduğunu farketti. Çok fazla dile gelince eserleri, zengin soylu kesimin ve Papaların kulağına fısıdanarak sipariş yöntemine dönüşüverdi. Kiliselerde Michelangelo fırtınası esmeye başladı. İlk sade ve içe kapanık eseri “Pieta” oldu. Michelangelo’nun imzasının devamını “Davut” sahiplendi. Daha sonra “Cascina savaşı”nın kudretinin sadece düşüncede kalmaması ve resmedilmesi için büyük bir iş sahiplendi. Ama bu çalışma sonuçsuz kalmıştır. Sonrasında Papa II. Julius, Vatikan’daki sistine Şapeli (Cappella Sistina) kubbesini süslemesini önerdi.

henrique oliveira

schizophrenia13 | 13 March 2009 17:11

henrique oliveira
henrique oliveira

1973 yılında ispanya’nın ourinhos şehrinde doğan henrique oliveira, são paulo üniversitesinde resim eğitimi aldıktan sonra görsel şiirler temalı bir yüksek lisans tezi hazırlamış. tek başına ve karma birçok sergide yeralan oliveira’nın resimlerinden daha çok ilgi çeken işleri ise 3 boyutlu yerleştirmeleri.

henrique oliveira
henrique oliveira

tapume adını verdiği bu işler ağaç üzerine şekillendirilmiş ve oldukça büyük boyutlular. tapumes tahta kaplı, çit anlamına geliyor.

Frida (2002)

queennothing | 05 March 2009 16:31

1907, Meksika doğumlu ‘femme fatale‘ olarak kabul edilen Frida Kahlo, gerçek yüzünü; cesur, güçlü ve sadece kendini olduğu gibi kabul edebilen sanatçı ve bir ‘kadın‘ı tüm çıplaklığıyla gösteriyor.

19 yaşında geçirdiği otobüs kazası ile hayatı değişen Frida, vücudundaki kırık kemikler ve yabancı metallerle yaşamayı öğrenmeye ‘gerçekten istekli’ olacak kadar özgüven sahibi, gerçek hayallerle yaşayan (ya da hayallerini gerçekleştirebilen) genç bir kız / kadındır.

AĞACIN MASALI

admin | 05 March 2009 09:35

İnsan ve ağaç,bu ikili, yüz binlerce yıllık beraberliği olan bir geçmişe sahip. İnsan ruhunda ağaç kadar iz bırakan bir nesne düşünemiyorum. Uygarlıkla birlikte ağaç, estetik bir duygu olarak yüzyıllarca gelişti. Ancak günümüze gelene kadar… İkiliden ağaç, insanoğlundan habersiz, kendi yaşamını sürdürürken, insanın ağaçla birlikteliği çok özel bir ayrıcalıktır. Yeryüzünün her yerinde insanlara bağışlanmamıştır ağaç.

İki uç nokta buzullarla kaplanmış, en geniş alanı olan orta kısım güneşle kavrulmakta, çöl ve kum yeşili yaşatmamaktadır. Ancak , bu iki kısım arasında kalan geniş alanlar insanla ağacı bir araya getirmaktedir.

aşk-ı memnu’nun ressam matmazeli

nazokiraze | 17 February 2009 13:09

Şu sıralar televizyon ekranlarında entrikasıyla benim diyen pembe diziye taş çıkartan, genellikle tek mekanda çekildiği ve gerek kostümleri, gerek ihtişamıyla izleyiciler tarafından beğenilen,Halit Ziya Uşaklıgil romanından televizyona uyarlanan Aşk-ı Memnu dizisinin matmazeli Deniz de Courton karakterini başarıyla canlandıran Zerrin Tekindor fazlaca tanınmayan bir sanatçı.

Dizide canlandırdığı karaktere tam uydugu düşünülen sanatçı daha önce televizyon ekranlarında sık görülmediği için fazla bilinmese de tiyatro sanatçısıdır diye düşünüyor. Evet Zerrin Tekindor konservatuar mezunu, pek çok tiyatro oyununda rol almış, 2004 yılında Afife Tiyatro Ödülü verilen bir devlet sanatçısı. Ancak sanatçının tiyatro dışında çok önemli bir alanı daha var o da resim. 1990 den 1994 e kadar Bilkent Üniversitesinde resim bölümünde özel öğrenci olarak ders alan Zerrin Tekindor, daha sonra Halil Akdeniz Atölyesi’nde eğitim almış ve Mehmet Güleryüz ,Bedri Baykam gibi sanatçılarla çalışmıştır.Sekiz tane de kişisel sergi açmıştır.Resimlerinin ana konusu genellikle kadınlardır.Kabarık saçlı, bol makyajlı, kokoş giysili, takmak kirpikli kadınlar.Resimler

Zerrin Tekindor, kendisi gibi tiyatro sanatçısı olan olan Çetin Tekindor ile iki kez evlenip boşanmıştır. Bu evlilikten Hira adında bir oğlu bulunmaktadır.