bildirgec.org

Uzun zaman sonra bu filmi yazıyım dedirten bi film oldu romulus my father benim için…. Tabii ki beni filme çeken ilk bakışta çok sevdiğimiz eric bana ….Onu Berlin’den, Truva’dan hatta kötü film Black Hawk Down’dan, Hulk’tan hatırlayabiliriz, ve unutamayız …Kendisi cool, samimi ve tam tanımı gerçekçi oyunculuğu ile filmlerine renk katıyor..Şu sıralar kitabı bestseller Boleyn Girl filminde de başrolde…Sakin, sevecen, aynı zamanda hafif sert kişiliği ile hatrı sayılı bi hayran kitlesine sahip…Sakin agresiflerden 🙂 Film mülemmel güzellikte bir çekim kalitesine sahip, bunu geçemeyiz. Renk seçimi, filmin kötümser yapısını bozan, olaylar seyirciyi içten içe karartabilecekken yine de iyi bişeyler olacakmış hissini veriyor. Beklenmedik olaylardansa hayatın basit akışını sıkmadan anlatabiliyor. Film, göçmen 3 kişilik bir ailenin hikayesi..baba karakter becerikli, sabırlı, çalışkan..çocuk yaşından fazla bilinçli, olgun ama çocuk sonuçta…çok da başarılı bir performans çizmiş, çocuğun gözlerindeki bakışları, taşıdığı ama belli etmediği yük..hakikaten başarılı..bu filmin hafızama kazınan 2 sahnesi var.. Biri Rumulus’un karısının sevgilisini tren istasyonuna götürdükten sonra, motorsikletle dönerken bi an karşısındaki ağaca bakması ve ona çarpmak istemesi..Bence bu sahne çok başarılıydı, klasik bi intihar sahnesi havası vermedi kesinlikle..İkincisi ise, anne (Franka Potente ki ben çok severim) intihar ettiğinde babasının dönmesini sabaha kadar bekleyen çocuğun evin verandasında köpekle beraber uyuduğu ve sabah babası geldiğinde uyandığı sahne..Sahnelere daldım direk, anne karakter unuttum. Anne dengesiz, ciddi gel gitler yaşayan bi kadın..Sonunda da gittiği yerden dönemiyor zaten ve intihar ediyor …Üzücü tabii..Sadede gelicek olursak basit hayatımızın içinde akan olayların iç yaşamımıza yansımasını basit ama etkili bi şekilde anlatabilen ve bu anlamda başarıyla temsil edebilecek bir filmdi..Duragan konusuna rağmen, filmden koparmayan , sıkmayan bu başarılı filmi alkışlıyoruz o halde…

Şimdi size aşktan bahsedeceğim… Gidip de dönmeyenden, arkasına bakmadan yürüyenden, güneşe sırtını dönüp aya yüz sürenden, ne gidebilen, ne kalabilenden, yaşanmış ve yaşanılamamış sevdalardan, sevda deyip de geçilmeyenden söz edeceğim… Belki dokunmadan yüreğinize, gözlerinizden süzülüverecek ahlar, belki bir parça olup akıp gidecek birkaç dakikası yaşamın içinde, var olacak belki yoksulluğunuz… Belki belli belirsiz bir gülümseme yerleşecek dudaklarınıza… Eğer başlayışla bitiş arasındaki o çizgiyi
yaşamışsanız, ‘tabii varsa?’ diyeceksiniz… Neredeyse?..

Hani olur ya, karanlıklar içinden bir umut ışığı, küçük bir yol, çıkmaz sokağın ucunda, veya yolun sonunda bir başlangıç kapısı açılır aniden, muştlanırsınız, yeniden parlar gözleriniz, yenidenliğe bir başlık atarsınız yeni bir kitaba başlar gibi, ilk kez okuyormuş gibi, ilk kez görüyormuş gibi, ilk nefesi alıyormuş gibi…

ah bu renkler…

insanların sevdiği renkler kişiliklerini ele veriyor. kırmızı rengi seven ve çok kullanan kişiler, duyguları yogun yaşayanlar olarak ayrılırken yeşil rengi sevenlerin sağlam bir iradeye sahip olduklarını ileri sürmek mümkün bu yaklaşımla. sarı ise iyimserliğin öncüsü bir renk kabul ediliyor ve bu rengi sevenlerin neşeli insanlar olduğu gözlemleniyor. kesinliği ne kadar tartışılır bilemem ama uzmanlar gayet idaalı hem burada hem şurada. hatta işi ilerletip renklerle terapi bile yapılıyor kromoterapi denilen bir yöntemle, bu yöntemin çıkış noktası ise insanların kullandığı renklerle bağlantı kurarak davranış değişikliği meydana getirmek.

Simone Legno tarafından tasarlanan Mimobots 1GB, 2GB ve 4GB herhangibirini seçebilirsin. ReadyBoost teknolojisini destekleyen flash disk, teknolojiyi yakından takip ediyor. Diğer renk seçeneklerini görmek için tıkla.

yarışma sonuçlandı

bildirgeç’te sıkça adı geçen ve tasarımcılar için vazgeçilmez bir site olan Colourlovers‘ın düzenlediği “Photo Color Inspiration Contest” isimli yarışması sona erdi. Yarışmada fotoğraflardan esinlenerek elde edilecek renk paletleri yarışıyordu. Yarışmada binlerce renk paleti arasından ilk üç renk paletini çıkarmak için oldukça zorlandıklarını belirten Colourlovers , ilk üç renk paletinin haricinde yakın puan alan bir çok paleti de yine aynı sayfada sıralamış.

Doğa güzelliklerinin hayatımıza katkısı gittikçe artıyor. Bunlardan biri de bilgisayarları renkli kılacak tasarım harikası Web Camara oldu. 1.3 megapixel kamerası ile görenleri hayrete düşürecek Web Camera ($ 63) masalarımızın üstünü daha da renkli kılacağa benziyor.

Çocukların renkli dünyalarına bir yenilik daha: Gumball Telefon. Telefon çalmaya başladığı anda hem müzik çalacak hem de etrafa renk renk ışıklar yayılacak. El yakan fiyatı da olmasa… $139

Çalışma masanda akşam kitap okurken farklı bir şeyler görmek istiyorsan üç farklı tarzda tasarlanmış olan “@”, “Smiley” ve “Bar” ışıldaklardan birisine sadece 20 $’a sahip oluyorsun. Renkli dünyamızın renkli insanlarına duyurulur.

Işık gösterilerinin meraklısı mısınız? Kullanılışı çok kolay olan lazer ışık gösterisi tam size göre. Otomatik ya da sese duyarlı modda kullanabilirsiniz. “Red Hot” lazer ışık sayesinde çeşit çeşit renk ve şekil gösterilerine hazır olun.

USB yükleme veri kablosu ve USB adaptörü imalatçısı tarafından bu kadar küçük ve kullanılışlı hale getirildi. Çok yönlü kullanılabilen USB yükleme veri kablosu bilgisayardan USB kablosu yoluyla veriyi transfer edersiniz, dijital kameralarda PMP güç kaynağına USB uyarlamasını yaparak fotoğraflarınızı ve videolarınızı aktarabilirsiniz. İşiniz bittikten sonra çeşitli renk seçenekleri ile de anahtarlık olarak kullanabilirsiniz.