http://www.yenicaggazetesi.com.tr/a_haberdetay.php?hityaz=4922
politikacı hakkında tüm yazılar
Hz. Muhammed’e Hitler benzetmesi
SCAR TISSUE | 28 September 2007 02:43
http://www.ntvmsnbc.com/news/421232.asp
Kuzeyli sanatçıların bakış açıları
| 24 September 2007 22:45
http://www.bbc.co.uk/turkish/fooc/story/2007/08/070831_fooc_sweden.shtml
Genelkurmay’dan yalanlama
kalamara | 21 August 2007 14:52
http://www.cnnturk.com/TURKIYE/haber_detay.asp?PID=318&haberID=385505
Adayımız konuşuyor.
aggali | 10 July 2007 16:40
“Sevgili Vatandaşlarım,
Beni hepiniz tanırsınız, ben Muhteşem Heptengötürür.
Kendimizi; bizi tanımayanlara tanıtmak boynu(zu)muzun borcudur. Biliyorsunuz ben ilk defa karşınıza muhtar adayı olaraktan çıktım. O zaman fakir bir delikanlıydım. Mahalle olarak bana güvendiniz, muhtarlık mührünü bana verdiniz. Allah “Yürü ya kulum” dedi bana ve 5 sene içinde 2 apartman, bir de yazlık sahabı oldum.
Derken; bir sonraki seçimde “Allah’ın inayeti ile” büyüklerimiz elimizden tuttu ve ben belediye başkanı adayı oldum. Bana yine güvendiniz ve belediye başkanı oldum. Bu seçim dönemi içinde yine yaptığım hizmetlerin küçük bir nişanesi olarak, imara açılacak bir bölgede 500 dönüm arsa sahabı oldum.
KES,KOPYALA,YAPIŞTIR!..
koza 68 | 23 November 2006 11:58
Çetin Altan ; yanılmıyorsam 70’li yıllarda Milliyet gazetesinde “Taş” isimli sütununda köşe yazıları yazmaktaydı…O sıralarda ben ilk okul çağlarında falandım, rahmetli babam , Çetin beyin sürekli okuyucularındandı ve her fırsatta hayranlığını belirtmekten geri durmazdı…Bazı alışkanlıklar babadan oğula geçiyor elbette…Bende lise ve üniversite yıllarımda üstadı okumaya başladım…Köşe yazılarını , kitaplarını…
Okuyanlarınız bilirler , Sn.Altan Uzun bir süreden beri Türkiyenin geri kalmışlığını ve sosyal çalkantılarını “Mesleksiz “ ve “hazineden geçinen” yığınlara bağlıyor…Hatta üstad bazı yazılarında “ Bazılarımıza çok marjinal gelen “Neden bizim köylerimizde tenis kortları yok?”
“Neden mahallerimizde oda orkestraları bulunmaz” diye hayıflanıp, bütün bu güzelliklerden mahrum kalmamızı “ hazineden geçinen”asalaklara ve “mesleksiz” yığınların yol açtığı tahribata bağlıyor…
Üstadı yakından tanıma şansını geçen yıl yakaladım…
Bağdat caddesinde yakın bir arkadaşımın işlettiği “via gelatto” isimli kafeteryaya eşi ile birlikte gelmişti…Yanına gittim utana sıkıla kendimi tanıttım, onlar dondurmalarını yerken havadan sudan konuştuk…Caddede kısa yürüyüşlere çıkıyorlarmış, caddenin geçmişini konuştuk. Yazılarından çocukluk yıllarının Erenköy’de
geçtiğini biliyordum, sohbeti uzatmayı denedim ama olmadı. .Dondurmalarını bitirir bitirmez kalktılar…Onlar gittikten sonra üstadın köşe yazıların da, ısrarla üzerinde durduğu konuları düşünmüştüm…
Gerçekten de; Bir milletin hayatını kopyalayıp, yapıştırmak mümkün olsaydı aşagıdaki yanlışları yeniden tekrarlarmıydık dersiniz?.
karısını bırakıp bir erkeğe kaçtı
astral | 27 October 2006 13:57
İngiliz politikacı karısını bırakıp bir erkeğe kaçtı
İngiltere’de ana muhalefet partisi olan Muhafazakâr Parti’nin “gölge Çevre Bakanı” Greg Barker, evinin dekorasyonunu yapan iç mimarla girdiği eşcinsel ilişki yüzünden evini terk etti. 14 yıllık evliliğin ardından eşi ile yaşları 11, 7 ve 6 olan üç çocuğunu terk eden Greg Barker’ın iç mimarla ilişkisinin yaklaşık bir yıl önce başladığı bildirildi. Haber, Avam Kamarası’na bomba gibi düştü. Bulvar gazeteleri, gelişmelerin partiyi güç durumda bırakabileceğine dikkati çekiyor.
Siz ne hissederdiniz? Diyelim aldattı kocanız. Kadın olmasını mı erkek olmasını mı daha affedilir bulurdunuz?? Kişisel olarak ben, erkekle aldatsa daha az içim acır bir kadınla aldatmasından çünkü biliyorum ki erkekteki ben de yok.