bildirgec.org

pisagor hakkında tüm yazılar

Sorularla Felsefe

mehmetbastug94 | 06 October 2010 16:59

Felsefe
Felsefe Yunanistan’ın İyonya kentinde M.Ö. 6. yy’da ortaya çıkmış ve ilk temsilcisi Thales kabul edilen bir fikir akımıdır.

Felsefe’nin anlamı
Yunanca’da Philia Sophia = Bilgelik sevgisi (Felsefe) anlamına gelmektedir.

Felsefenin konusu nedir?
Felsefenin konusu evren ve insandır…

Filozof nedir?
Üstte yer alan felsefe’nin anlamıyla ilişkili olarak; Bir arayış içerisinde bilgeliği seven, bilgiyi arayan ve ona ulaşmak isteyen kişilere filozofdenir.

Eş Kenar Muhakeme

Kuruvaze | 23 January 2009 13:44

Ne zamandı hatırlamıyorum, bildiğim tek şey; ölmek için zamansız bir gündü! Bir çok zaman olduğu gibi. (?)————————–Bütünsel bakış açısının, kuşatacağı manzaralar kadar devasayken… ne kadar çömelinse de ayrıntılarına erişilemeyecek kadar soğukken… en yüce fırtınalara rağmen sürüklenemeyecek kadar toprakken… hiç umulmadığı kadar vazgeçilmesine rağmen, hatırdan çıkmayacak kadar dağınıkken…————————-“Hayır! Hayır, sadece bu kadar değil” denileceğinden emindi. Bu yüzden, gömdüğü şehirler dirilemesin diye; ahiret haberini yalanladı gizlice. Yamamaktan aciz olduğu için, gedikleri daha da büyüttü haince. Kimseye sezdirmese de, bedduaların şahlanışını tahkikle dizginledi sessizce.———————————–Kubbe aralandı. Yere doğru sürüklenen boşluğun esintisiydi, saçlarımızı dağıtan. En geniş şapkalarımız bile kelimizi gizleyemezken, sadece kepeklerimizden şikayet ettik. Atamadığımız adımların hesabını; ellerimiz yerine, ayaklarımızdan sorduk! Hayır, biz hiç uslanmadık!———————————————–Tik tak, tik tak, tik tak… sarkaç hiç durmayacakmış gibi bir o yana, bir bu yana. Hiç susmayacak sessizliğin arasındaki sinir bozucu tekrar… tik tak, tik tak, tik tak… saat nihayete çeyrek var. Ve zemberek son sürat varış noktasına savrulurken yolculardan biri seslendi “Çıldırmış olacak ki; yaşanmayan dakikaları da hesaba kattı” diye. Hepimiz gibi o da fikr etmiyordu, israfın hesaptaki negatif etkisini.

********************************************************************************

Üç köşeli odanın etkisinde, okuduğu tablolar sadece uyuklamanın simgesiydi. Islak bakmış olacak ki, duvardaki resimler kurumak için akmaktan kendilerini alamadılar. Duvarları tek tek yokladı, sezgilerine güvendi Bergson gibi. Emindi ki bir gün bir çıkış kapısı muhakkak bulacaktı. Ellerinin bıraktığı izler tekrar edince canını acıtıyordu. Bu yüzden ayaklarına bulaşan görüntülerin ağırlığını kabul etti ve yine bir kenara çöktü. Düşündü uzun uzun içinde bulunduğu odanın bu halini;

Matematik..

sekoci | 31 January 2008 16:26

Gülenler çok gülünç görünüyor. Hemen ve her şeye gülebiliyorlar. Ve belkide gülme tarzı yaratabilmek için ayna karşısında dakikalarca gülüyorlar. Ve bununla birlikte somurtan insanlarda çok gülünç görünüyor. Her şeye somurturlar. Gülene muhalefet… İki tarzdan birini yakalaman gerek. Seçim yap. Seçim şansı…. bok çuvalı… Bakalım hangi bok seçilmeye uygun..?

Gülen ve somurtan biolojik yaşıtlarımla birlikte sıralara bağlanmışım. Ve asla algılayamayacağım rakamlar ve rakam-harfler (x,y nadiren de z) asılı duran tahta parçasından “gencecik” beyinlerimize empoze ediliyor.

pisagor, tarikat ve sus işareti !

biSGen | 30 January 2008 14:07

pisagor
pisagor

Bilindiği üzere Pisagor resmi tarihe tarihinde dik üçgenlerin sırrını dünyaya indiren ölümlü olarak geçer. Oysa Pisagor bir tarikatın kurucusudur da aynı zamanda. Bu tarikatın inancına göre “evrende her şey sayılarla idare ediliyordu ve sayılarla izah edilebilirdi.

Pisagor bir istekliyi yoluna kabul etmek için pek zor beğenir bir kimseydi. “Her ağaç bir Hermes yapmaya yaramaz” derdi. Onun tarikatına girmek isteyenlerin bir süre deney ve çilelere tabi olması şart kılınmıştı.Müritliğe kabul edilen çocuk, hiç olmazsa iki yıl hazırlıkla meşgul olurdu. Müride, bu süre zarfında “AKUSİKO”, yani DİNLEYİCİ” adını verirlerdi. Dinleyici ders esnasında mutlak şekilde susmaya mecburdu. Ne hocasına bir sey sormaya mezundu ne de ders hakkında tartışmaya… Yalnız dersleri tam bir saygı ile kabul etmeye, ondan sonra onları kendi kendine uzun uzun düşünmeye bakmakla görevlendirilmişti. Bu kuralı dinleyicinin beynine işlemek için uzun bir örtüye bürünmüş bir kadın heykeli gösterirlerdi ki parmağını dudaklarının üzerine koyarak “SUS” işareti yapardı. (TASAVVUF TARİHİ, Mehmet Ali AYNİ, s.78 )

Mısır Piramitlerinin Gizemi

sku | 25 November 2007 13:29

Keops, Kefren, Mikerinos
Keops, Kefren, Mikerinos

Uzun zamandır Mısır piramitlerini merak ediyordum. Bir zamanlar Mısır’a gitme gibi bir planım da vardı fakat son anda iptal olmuştu. Ben de bu geziyi iptal edip piramitleri araştırmaya koyulmuştum. Şimdi ise o araştırmayı biraz daha geliştirerek sizlere sunuyorum.

Mısır piramitleri insanoğlunun hala üzerinde kafa yorduğu muhteşem yapıtlar arasında yer alıyor. Piramitlerin yapımı aşamasında önce taş bloklar taşınmış ve yığılmış, ardından inşaaya başlanıp taşlar yerleştirilmiş, en son olarak da düzleştirme işlemi yapılmıştır. Keops piramidi için yaklaşık 3 milyon adet taş blok kullanıldığı, bu taşların her birinin yaklaşık ağırlığı 20 ton olduğu farzedilirse sadece yapımdaki taş blokların ağırlığının(yani piramitlerin boş ağırlığının) 60 milyon ton olduğu anlaşılıyor. Bununla birlike o ağırlıkta granit taşların bulundu taş ocağının ise yüzlerce kilometre uzaklıkta olması ayrı bir merak konusu. Ayrıca Mikerinos piramidinin taş bloklarının toplam ağırlığının 4.880.000 tondan daha fazla olduğu tahmin ediliyor.

Pisagorun bardağı

| 07 May 2007 21:56

Geometride pisagor teoremini bilmeyen yoktur herhalde, ama o zaman ki bilim adamlarının çok yönlülük özelliği bizleri şu an bile şaşırtabiliyor. Yukarıdaki fotoğraf ve çizimlerde görünen bardak öyle sıradan bir bardak değil. Özelliği şu; bardağa fazla su koyarsanız su dökülmeye başlıyor. Aza kanaat etmeyen çoğu bulamaz felsefesi üzerine yapılmış 🙂

İrrasyonel Hayat

buz dokuz | 11 February 2007 15:24

Efendim biliyorsunuz listeleri pek seviyoruz. Bir grup kişiyi, yapıtı, meyveyi, sebzeyi “En şahane 50 insan” veya “En rezil 10 film” gibi başlıklar altında toplamaya bayılıyoruz, ki hatırlarsınız birkaç sene önce yeni yüz ve binyıla girmemiz vasıtasıyla bolca listeyle karşılaşmıştık. “Binyılın en acayip 100 olayı”, “Asrın en seksi 50 kadını!” gibi şeyler. Bahsedeceğim liste de 1999 yılında bir matematik konferansında Jack ve Paul Abad tarafından sunulmuş olan “en süper 100 teorem“. Sıralama kriterleri “teoremin matematik literatüründeki yeri, ispatın niteliği ve sonucun çarpıcılığı” imiş, hemen ilk beş teoreme şöyle bir bakalım isterim, ki zaten yazıyı yazma amacım bu, bakalım, inceleyelim:

Piramitlerin Sihri!!

Chalarr | 18 January 2007 19:49

keops piramidi (khufu olarakta bilinir)
keops piramidi (khufu olarakta bilinir)

Akıllara durgunluk getirecek ve tam anlamıyla bir matematik harikası olan “keops” piramidinin nadir bilinen özellikleri!!

buyrun;

Keops Piramidi Gize’de antik Memfis mezar kentinde bulunan üç piramitten biridir. Bugün Mısır’ın başkenti Kahire’nin bir parçasıdır. Dünyanın yedi harikasından günümüze kadar ulaşan tek eserdir.

Binlerce yıl boyunca Keops piramidinin bir mezar olduğuna inanılmıştır. Keops piramidinin 30 yılda yapıldığı düşünülmektedir. Önce bir kent yapılmış taş bloklar taşınmış ve yığılmıştır. Yüzeyin düzleştirilmesi için uzun zaman çalışıldığı sanılıyor. Taş blokların nasıl yerleştirildiği henüz anlaşılmış değil çeşitli kuramlar üretilmektedir. Bir kurama göre yapılan spiral bir rampadan çıkarılan taş bloklar üst üste konuyordu.Rampa çamur kaplanıyor sulanıyor ve taş bloklar itilerek kaydırılabiliyordu. Diğer bir kurama göre taş bloklar dev manivelalarla kaldırılıyordu.Tarihçi Herodot’a göre, ağır granit blokları, piramidin üst bölümlerine çıkarmak için 925 metre boyunda, 19 metre genişlikte bir rampa yapılmıştır. Sadece bu rampanın yapılması bile 10 yıl sürmüştür.