bildirgec.org

patron hakkında tüm yazılar

Süpermarketler -3

kapuska | 29 July 2008 09:18

Kazara ilk buraya gelenler için: 1. bölüm, 2. bölüm

Henüz 14 yaşındayken okulunu bırakan (N. S. gibi..) ve bir bakkal mağazasında tezgahtarlık yapmaya başlayan Clarence Saunders’ın belki de en büyük özelliği egitimini tamamlayamamış olsa bile içinde olan üstün gözlem yeteneği ve problemlere getirdiği yenilikçi çözümlerdi. Dükkandaki görevi, o zamanlar birebir olan alıcı-satıcı diyaloğunda müşterilerin siparişlerini alıp bunları hazırlamak ve istek olduğunda, eh bir de patronu izin verirse, bahşiş aşkına paketleri evlere teslim etmekti.

o günlerden bir bakkal dükkanı
o günlerden bir bakkal dükkanı

Ne var ki, 18 yaşını doldurduğu gün, artık kalfalığını yaptığı işten sıkılmış, hem biraz gezmek hem de şansını başka yerlerde denemek için ülke çapında satış yapan bir toptancının yanında işe başlamıştı. 4 yıl kadar ülkeyi dolaşıp bu işten de sıkılınca, 1905’te yine başka bir toptancının ama bu sefer şehiriçinde, satış memurluğunu yapmaya başladı.

İşyerinde Tasarruf

Chat Noir 1 | 04 July 2008 09:59

İşyerinde enerjiden tasarruf etmek ve karbon üretimini azaltmak isteyenler bu öneriler sizin için faydalı olabilir.Küresel ısınmayı yavaşlatmak için sizde bir şeyler yapabilirsiniz. Patronunu sevmeyen çalışanlar, sizde ben bu tasarrufu patronum için değil dünya için yapıyorum diyerek tasarruf yapmaya başlayabilirsiniz. Sonrasında belki de tasarrufa gittiğinizi gören ve kendisine daha çok kazandırdığınızı düşünen patronunuzla aranız düzelir,patronun gözde elemanı olursunuz ve bu tasarruf oranında maaşınıza zam yapar.Nasıl yeterince ikna edici olabildim mi?

Patronu dövmece oyunu arıyorum

santigado | 05 May 2008 07:51

Daha önce oynadığım bir patron dövmece oyunu vardı. Oyun Flash oyunuydu. Patron sizin çalıştığınız odaya gelip “you stupid” felan derken siz odadaki eşyaları seçip patronu onunla dövüyordunuz. Sanırım 17 tane felan dövme biçimi vardı. Bir bilen varsa adını mümkünse linkini verebilirmi?

patron kim?

mansonilized | 23 April 2008 17:22

Gündelikçimin (şimdi bak aşağılıyor filan diyecek olan olur isteyen ev işleri yardımcısı, isteyen temizlikçi desin bir rahat verin ama ben gündelikçi diyeceğim ) ütüledim dediği giysileri dolapta kırış kırış bulmam üzerine cinnet geçirip seri bir şekilde bulduğum yeni gündelikçi yanıma ilk geldiğinde açıkçası biraz ezildim. Gözlerine sürme çekmiş, rengarenk boncuklardan oluşan küpeler, kolye ve bilezik takmış, hafif bir makyaj yapmıştı. Sabah zorla tokanın içine sokuşturduğum solgun saçlarım, üzerime döktüğüm mürekkep yüzünden lekelenmiş önlüğüm ve ailevi göz altı morluklarımla bir an özür dilerim siz şöyle koltuğa oturun ben ayakta beklerim demek geldi içimden. Aslında o an her şeyi anlamalıydım…

İRADE

teacher07 | 07 April 2008 10:43

Bilmem iradenize ne kadar sahipsiniz… Kendinizi iradenize sahip biri olarak görüyor musunuz? Yoksa dayanılmaz tutku ve zaaflarınıza yenik mi düşersiniz? Verdiğiniz karardan caydığınız olur mu hiç? Ben kendime sorarım zaman zaman; irademi kullanabiliyor muyum, iradeli biri miyim? Evet iradeliyim, özgür irademi kullanırım. Kararlar alırım caymadan uygularım. Hareketlerim kontrollü ve iradem içindedir. Çevreden gelecek olumsuz uyarımlardan etkilenmem. İrademi kullandıkça da başarılı olurum. İradesi zayıf birisi değilim. Yaşam çizgime iradem yön verir.

işçi ol erken öl!

odo | 30 November 2007 09:01

iş statüsüne göre 25-64 yaş arası ölüm oranları
iş statüsüne göre 25-64 yaş arası ölüm oranları

ingiltere ulusal istatistik bürosu bir araştırma yapmış ve insanların meslek gruplarına bağlı olarak ortalama yaşam sürelerini incelemiş. sonuçlar hayli ilginç. grafikte de görülebileceği gibi üst düzey yöneticilerden işçilere doğru hiyerarşik sıra boyunca hayat süreleri de kısalıyor. araştırmaya göre 25-64 yaş arası için düzenli bir işte “koltuk sahibi olmadan” iş yaşamını sürdürenlerin 25-64 yaş arasında ölme olasılığı üst düzey yöneticilere göre 3 kat daha fazlaymış. bu oran 25-29 yaş için 4 kat oluyor.