bildirgec.org

patron kim?

mansonilized | 23 April 2008 17:22

Gündelikçimin (şimdi bak aşağılıyor filan diyecek olan olur isteyen ev işleri yardımcısı, isteyen temizlikçi desin bir rahat verin ama ben gündelikçi diyeceğim ) ütüledim dediği giysileri dolapta kırış kırış bulmam üzerine cinnet geçirip seri bir şekilde bulduğum yeni gündelikçi yanıma ilk geldiğinde açıkçası biraz ezildim. Gözlerine sürme çekmiş, rengarenk boncuklardan oluşan küpeler, kolye ve bilezik takmış, hafif bir makyaj yapmıştı. Sabah zorla tokanın içine sokuşturduğum solgun saçlarım, üzerime döktüğüm mürekkep yüzünden lekelenmiş önlüğüm ve ailevi göz altı morluklarımla bir an özür dilerim siz şöyle koltuğa oturun ben ayakta beklerim demek geldi içimden. Aslında o an her şeyi anlamalıydım…İşteki ilk gününün ardından eve geldiğimde mis gibi kokan bir ev, düzenli ve temiz ( ki yanınızda bir yardımcı çalışıyorsa bilirsiniz bu ikisinin bir arada olması hemen hemen imkansız bir durumdur) eşyalar karşısında dünyanın en şanslı insanı olduğuma kanaat getirdim. Sonra gidip dolabın çekmecesini açtım. Bildiğiniz bana ait olan odamdaki dolap. El kremi, iç çamaşır, tarak vb. Kadın oraya yerleşivermiş! Zamanla şanslı olduğum konusundaki görüşüm sabit kalmakla birlikte Zahide Hanım’ın incileri sayesinde dumura uğrama sanatında ustalaştım.- Zahide Hanım sen hiç ekmek yemiyor musun? Bakıyorum hep duruyor ekmek. aman diyeyim çekinme bak..- Yok mansonum ben sizin ekmekten yemiyorum. Kapıcıya kepekli ekmek aldırıyorum hazmı daha kolay oluyor………..- Mansonum bu tencereleri bulaşık makinesine koyuyorsun ya, hep lekeli çıkıyor. Mat. Parlamıyor hiç. Onları elde yıkasan bir zahmet!( patron kim yahu kafım karıştı olmazsa sen toz bezini bana ver…)……….- Zahide Hanım dolapta yemek vardı hiç dokunmamışsın. Beğenmediysen orda bak sucuk, kıyma filan vardı niye bir şey pişirmedin kendine.- Ay mansonum ben derin dondurucudan sarma çıkartıp mikrodalgada ısıtıverdim. Kalem gibi de sarılmış. Evde yapması zor biliyor musun uğraşamıyorum ben öyle şeylerle.( o sarmalar olası hazırlıksız misafir için tarafımdan saatlerce uğraşılarak hazırlanıp pişirilmiştir. Hayır afiyet bal şeker olsun da nispet yapıyor kadın sanki; evde uğraşamıyormuş. )Bir sabah kahvaltı sohbeti;- Bu ne mansonum böyle kahvaltı mı olur? Bak biz böyle gördük. Paşa kahvaltısı ederiz. Yumurtası, balı, kaymağı, sucuğu… A kaymak yok mu sizin evde? Onu yazıver alışveriş listesine. Kaymaksız olmaz canım. Güç kuvvet lazım.- Mansonum senin hırkanı giydim iş yaparken rahat edeyim diye.( ya ben o hırkayı sadece dıları çıkarken giyiyordum ama çok hassas bir şey o. bu arada kendisi çok rahat iki katım )Zahide Hanım’dan asla anlam verilemeyen hareketler;- mutlak surette bir adet 500ml pet şişe su doldurularak lavabonun üzerine bırakılır.- Kettle’ın içine her daim ağzına kadar su doldurulur bırakılır.- Evde başucunda ne ilaç varsa mutlaka bir tane yutulur. Sonradan haber verilir içtim diye ama o ilaç mide için oldun, ağrı için olsun, depresyon için olsun mutlaka bir tane alınır.- Kendi terlikleri giyilmez ve mutlaka benim terliklerim giyilir. Uyarmak bir şey ifade etmez çünkü benimkilerle daha çok rahat etmektedir.Son olarak ( bunlar düşünmeden direk aklıma gelen ve yazdıklarım ) ki bu benim favorim;- Mansonum közlenmiş biber bitmiş. Bir kutu alıversene. Bak onu büyüğünden al ama onsuz ben kahvaltı edemiyorum. Unutmuşsun bu hafta almayı yediğimden bir şey anlamadım.

yorumlar

sekoci | 23 April 2008 18:53

heheh yeni bi gündelikçi arayışı içerisinde gördüm adaylığımı resmen bildiriorum

Anthro | 23 April 2008 21:35

Zahide — Sen bizim — Herşeyimizsin…Ama kızma Manson bebeem. Biz proleterya kısmı hep birbirimizi tutarız.

Anthro | 23 April 2008 22:08

Fakat Manson’ın üzerine gitmek pek akıllıca gelmiyor bana. Ben elin Zahide’sine Neşet Ertaş’tan Zahide türküsü göndereyim. Yine Manson’dan taraf olayım.Manson — Sen bizim — Patronumuzsun…

pillibebekkuyuda | 23 April 2008 23:08

Kimin evde sözü geçiyorsa o Patron dur..Burada bir tane patron var Hafif uyku..Biz çalışanız, Yazı yazar yorum yaparız..Anthro, bu arada Türkün mükemmelmiş, duvardan yankılanıp, beynimi feci dağıttı..

kopanisti | 24 April 2008 09:11

bi bayrama tatil gözüye bakıyosun ya pes! biz çalıştık nolcek, tabi işçi kesimi çalışsın oh ne alâ, zahide’nin arkasındayım, misyonunun destekçisiyim…

pillibebekkuyuda | 24 April 2008 09:56

ne öyle, biz de varız,Şimdi hepimizin özel zevkleri var, mesela ben saat dörde doğru kahve ile puro içmeyi severim..Ne eksiği var Zahide abla nın keyfine düşkün ve kuralları olan bir kişilik olabilir.. Profesyonel yapıyor işini bence..

pillibebekkuyuda | 24 April 2008 11:04

Manson, ev işi falan önemli değil de, çocuğunu büyütecek kişiyi iyi seçmen lazım..Çocuğun onunla ilgilenen kişiyi senden daha çok sevebiliyor..

Anthro | 24 April 2008 15:33

Firefox’çular dışında burayı temaşa eden yok sanırım. Herkes Internet explorer kullanıcısıymış demek.

mansonilized[pilli_silinen_hesap] | 24 April 2008 17:12

sabahın köründe uyanıp kopanımla kombine tüm moderasyona haber verip amanın yetişin hafife bir haller olayor feryadı etiiğimden mütevellit hafif yine eski günlerine döndü. yapımda ve yayında emeği geçen arkadaşlara hürmetle selam ederim.

makaleci | 24 April 2008 17:31

şu yazıya iki gündür bana şu diziyi hatırlattı diyeceğim, yazıya girip gülmekten yazamadım:)tony micelli faktörüni unutmayalım, başlangıç olarak:)

makaleci | 24 April 2008 17:33

şu yazıya iki gündür bana şu diziyi hatırlattı diyeceğim, yazıya girip gülmekten yazamadım:)tony micelli faktörüni unutmayalım, başlangıç olarak:)

kopanisti | 24 April 2008 17:34

mansonilized DİYOR Kİ, (1 dakika önce)zor günler için sakladığım dune çöl gezegenini satalım sörsi. altın değerinde.

kopanisti | 24 April 2008 17:39

LeSorcier DİYOR Kİ, (3 dakika önce)Olmaz..O çok daha sıkışık durumlar için..

kopanisti | 24 April 2008 17:40

mansonilized DİYOR Kİ, (3 dakika önce)hii öyle mi demişim. vazgeçtim ya. satılır mı kıymetlim.

mansonilized | 19 November 2008 16:55

yahu ben bugün kadın gelmeden önce temizlik yaptığımı fark ettim.mutlaka evi toplayıp bulaşıkları ve çamaşırları yıkıyorum?!deli miyim neyi?nasıl ezdin sen beni zahide hanım.

Yorum yapabilmek için giriş yapmış olmalısınız.

Patron Kim

aftermath | 28 September 2001 00:54

Cnbce?de, ekim ayı itibariyle married with children yayınlanacağını öğrenmemiz küçük bir bayram etkisi yaratmıştı. Ancak uzun sürmedi… kesin olmayan kaynaklara göre who?s the boss kalkacak yerine bundy gelecek. Sevinsem mi üzülsem mi bilmiyorum. Tony ve ailesi hakkında biraz konuşalım istedim.”Who’s the Boss” (imdb | google), 1984?de doğmuş ve 1992?ye kadar devam etmiş bir durum komedisi (sitcom). Tony Micelli?siyle Angela Bower?ıyla, Samantha Micelli?siyle, Mona?sıyla herkesin beğenisini toplamış. Birçok yazarı ve yönetmeni olmuş. şu adreste sezonlara göre episode adları yer alıyor.Ne işin mutfağını düşünesim var ne de fan sitelerini şu an. Benim merakım, abd’yi böylesine kasıp kavuran bu diziden sonra oyuncuların hayatlarında nelerin değiştiği…bildirinin devamını yorum olarak ekledim; Tony (Tony Danza | imdb | google), hepimizin kahramanı. Dizi hayatı yine ilgiyle izlediğimiz Taxi ile başlıyor 1978 yılında. O dizideki adı da Tony. WTB?den önce 3 filmde, 2 dizide aktörlük çalışması var. Yine aktör olarak WTB’den sonra 18 tv çalışması, 9 adet de sinema çalışması oluyor eğer imdb bizi kandırmıyorsa.1986 yılında piştiğini düşünerek bir yandan da executive producer olarak 10 çalışmada boy gösteriyor. Bunlardan biri 1997 yılında kendi adıyla yaptığı tv şovu misal.Bir dönem “Who’s the Boss”un yönetmenliğini yapıyor ancak bilinmeyen bir nedenden dolayı bırakıyor.1998 yılında Mamamia adında gerçek bir hikayeye dayanan kısa bağımsız bir film daha yönetiyor.En son 2000 tarihli bir dizide görebiliyoruz adını.Tony sinemaya yüz vermeyişiyle bazılarına göre harcanıyor bazılarına göre akıllıca davranıyor. Ben kararsızım.Angela (Judith Light | imdb | google), ev sahibi. Ilk kez 1977 yılında beyaz ekranlarda görünüyor. Diziden önce 2 aktristlik çalışması var. 19 aktristlik, 1 seslendirme ve 1 belgeselde kendisi olarak rolü var. Sadece 1 filmde oynadığını görüyoruz Judith?in. Ben 2 diye hatırlıyordum önceki araştırmalarımdan. Brt‘de ve Hallmark‘da yakalanabiliyor.Mona (Katherine Helmond | imdb | google), ah işte favorim. Birçok filmde ve dizide rol almış. Beyaz perde konusunda en deneyimlisi o. filmleri haliyle pek tanıdık gelmedi ama 1998?deki Fear and Loathing in Las Vegas?ı (imdb | www | google) hatırlıyoruz. Way to go mona.Samantha (Alyssa Milano | imdb | www | google), wtb kılıfından kurtulabilen ve resmi sitesi olan tek oyuncu, süper hatun. Dizide berbat giyiniyor, biri müdehale etmeliymiş zamanında. Dizi başladığında 12 yaşında idi, 20 yaşında iken dizi bitti. WTB onun ilk deneyimiydi ve önü açık oldu belki de güzelliği sayesinde. Bir çok filmde oynadı. Benim farkedipde bu o dediğim film zehirli sarmaşık 2?dir misal. Süper çekiciydi. Yaşından çok çalışmaya imza atmış. 1997 yılında yaptığı Below Utopia adlı bir filmin executive prodüktörlük deneyimi de bulunuyor. Kaç yaşında yapmış? 25 evet.Jonathan (Danny Pintauro | imdb | google), dizi başladığında 8 yaşında cingöz bir velet idi. Dizinin kapanışını blu çağında yaptı. Ona neler kattı neler götürdü bilemeyiz. Dizinin başlamasından 1 yıl sonra keşfedildi ve 1985 yılında The Beniker Gang adlı bir dramda denendi. Bu ilk ve son beyaz perde çalışmasıydı. Geçmişte doğmuş olması varolabilecek kariyerini engelledi belki de. Belki de çok başarısız bulundu. Görüyoruz ki diziden başka en son 1990 tarihinde bir tv programında sunuculuk yapmış. Eğlence dünyası hayatı bu kadarmış.

Yorum yapabilmek için giriş yapmış olmalısınız.