bildirgec.org

orospu hakkında tüm yazılar

MAZLUM AYŞE İLE PİÇ ALİ

super hero | 22 November 2010 09:17

Belki bir tersanede ihmal dolu bir iş kazasına kurban gitmişti; belki, kendini bilmez bir şoför yüzünden saçma sapan bir trafik kazasında. Belki de hayırsızın tekiydi, Ayşe ve bebeğini kim bilir hangi aç gözün uğruna terk etmişti. Ayşe kimseye anlatmazdı; kimse de sormazdı zaten.

Bir konfeksiyon atölyesinde çalışıyordu Ayşe. Ortacıydı. Bazen son ütüye yardım ediyordu, bazen de paketlemeye. Yerleri süpürüyor, diğer çalışanlara su götürüyordu.

Belki güzeldi, belki değildi. Belki başı kapalıydı, belki saçlarını hep kendine yakışacak şekilde kestirip hava atmayı seviyordu. Belki hep başı önde, mazbut mazbut yürüyordu, belki de kalçalarını sallaya sallaya herkesi davet ediyordu. Ya da belki, herkes nasıl istiyorsa öyle anlıyordu.

BeLaLıM…

necronamber | 06 December 2007 15:21

Yıllar sonra bir gün rastlarsan bana
Bakma ağaran saçlarıma ufukta, renk
değiştiren gözlerime ve yıllar sonra bir gün
rastlarsam sana, evinin balkonun da yanın da bebeğine
bak yavrum feleğin lanet ettiği insanlardan biri de bu de
serseriy di de ayyaş tı de ama sakın ha ! sevme di deme…!
Oda senin gibi tüm sevenlerden nefret etmesin.İstikbalim için attığım altıncı adımı beşinci adımdan gelecek kuvvete ve kudrete lanet olsun. Paramıdır insanların miktarı ve nazarı, her yerde kurulmuş bir orospu pazarı, biz de olduk bu alemin okur ve yazarı ….
Sosyete kim biz kim BeLALIM…

piç olmak vardi !

| 22 August 2007 10:24

tekbasina yasamak
tekbasina yasamak

Denize doğru döndü yüzünü, güzel elleriyle bir sigara çıkarttı paketinden ve yaktı… O kadar derin çekti ki içine, sigaranın nerdeyse yarısı yandı… parmaklarının arasında…

– Sigarayı yutuver, olsun bitsin …

– Biliyor musun en güzeli piç olmakmış şu dünyada… O zaman, işte o zaman ne babanın annene kötü davranmasını, ne de kardeşlerinin acılarını, çaresizliklerini seyretmene gerek yok… çünki onlar yok…. Sen bir başınasın…hayatta bir tek kendini düşünerek yaşamak nasıl birşey acaba??? Babama birşey olsa annem ne yapar?…. Kim okutur onları??? Ya daha evlenmemiş gencecik yiğitlerim ne yapar?… Anama birşey olsa hasta kardeşime kim bakacak?… oofffffff yalnızlık bir dert, kalabalık ayrı bir dert… Ben yine diyorum, piç olmak en güzeli….pic olmak vardi.

ilk “orospu”yu tanımak!!!…

koza 68 | 22 May 2007 17:35

Yıllar önce İzmir ,efes otelde mesleki bir sempozyuma katılmıştık…Organizasyon komitesi her şeyi öylesine mükemmel düşünmüş, zamanlamayı öylesine iyi ayarlamıştı ki, sıkıcı saatler katılımcılar için eğlenceye dönüşmüştü… toplantılar, fuar dönemine rastladığından , otel sanatçıların akınına uğramıştı…Ben ,şirketi temsilen satış müdürü arkadaşımla katılmıştım…Oda paylaşmak en sevmediğim şeylerden biridir, bitişik odalarda kalıyoruz iş arkadaşımla…
Akşam yemeğinden sonra odalarımıza çekildik, balkondan havuzbaşındaki eğlenceleri seyretmek niyetindeyim…
kapıdan gelen sese koştum…

ben öyle orospuluklardan anlamam

beyaz_sayfa | 08 June 2006 06:52

Hani şu meşhur dörtlü vardır ya bir İngiliz, bir Fransız, bir
Amerikalı, bir Türk.
işte bu defa onların eşleri bir araya gelmiş

önce, ingiliz hatun başlamış anlatmaya
benim esim öyle romantiktir ki her sabah eline bir gül alır o gülü tüm vücudumda gezdirerek beni uyandırır.

Amerikalı atlamış hemen
aaa benim eşimde çok romantiktir. Sabah ayak ucumuzda ki pencereyi açar hafif rüzgar ayaklarımdan başlayıp tüm vücudumu gezerek beni uyandırır ve eşim mutlaka başucuma bir çiçek bırakmış olur.

Fransız gülümsemiş kendinden emin
bunlarda ne ki benim esim her sabah ayaklarımdan başlayıp tüm vücudumu ve en son da dudaklarımı öperek uyandırır beni ben her sabah mutluluğun doruklarında uyanırım.

Can-sız-

plumprune | 27 April 2003 01:23

Yavaş yavaş merdivenlerden çıktı, kararsız kalmış isyankar basamaklar arasında hiç bitmeyen bir tartışma söz konusuydu:

“aşağı mı iniyoruz, yukarı mı çıkıyoruz?”

En alt basamak ve onun takipçileri aşağı indiklerini, ulaşılacak en yüce mertebenin en alt basamak olduğunu iddia ederken, en üstteki ise göğe doğru ilerlemesinin onu yücelttiğini söylüyordu. En alt basamak ısrar etti:
“Hayır, ben olmazsam sen düşersin, demek ki temelin benim; ben, sen olmasan da ayakta kalabilirim.”

En üst basamak:
“Sen olmak kolay, yere en yakın olansın, önemli olan ben olmak, senin göremediklerini ben görebilmekteyim, beni yok etmek elinde olmadığına göre, boşuna kaderine direnme.”