Her tür doğa koşulunda hayatta kalma tekniklerini öğrenmek istiyorsanız bu kitap tam size göre. Barınak yapımı, ilk yardım,ateş yakma,su kaynaklarına erişim,yiyecek bulma,haberleşme,yön bulma ve ekipman konusunda detaylı bilgilere yer veren bu kitap ilk elden kazanılmış deneyimlere dayanarak hazırlanmış.Sas komandolarının hayatta kalma teknikleri ve eğitimi üzerine hazırlanmış olan bu kitabın doğa ve macera severlerin ilgisini çekeceğini düşünüyorum.Ben de bir tane var. Zevkle okuyacağım. Unutmayın bilgi güç demektir güçse pek çok şey.
orman hakkında tüm yazılar
İklim değişiklikleri bitkileri de değiştiriyor
makaleci | 04 July 2008 22:28
Amerikan Science Dergisi, iklim değişiklikleri ile ilgili ilginç bir haber verdi. Buna göre; deniz seviyesinden 2600 metre yükseklikte olan 171 adet orman bitkisinin, 1905-1985 ve 1986-2005 yılları arasında yapılan araştırma sonucunda her 10 yılda bir ortalama 29 metre uzadıkları ortaya çıkarıldı.
Yani araştırmanın özü; iklim değişikliklerinin bitki çeşitlerinin sadece enlem ve boylamdaki dağılımını değil, yükseklikteki dağılımını da etkilediğini şeklinde ortaya çıktı. Detaylar burada
Çevre Testi: Karbonmetre
Chat Noir 1 | 04 July 2008 20:51
Küresel ısınma biliyorsunuz ki dünya yaşamını tehdit ediyor.Sera gazları ve karbondioksit artışı küresel ısınmayı tetikliyor.Ağaç dikmek ise çözümün bir parçası olmak demek. Eğer küresel ısınmadaki payınızı ve bunu nasıl,kaç ağaç dikerek, telafi edeceğinizi öğrenmek istiyorsanız bu teste katılın.Benim 52 ağaç dikmem gerekiyormuş.
Ormandan Beslenen Ünlü
Chat Noir 1 | 04 July 2008 18:04
Böyle başlıktaki gibi ünlü diye yazınca sanki biz insanmışız da ünlüler uzaylıymış gibi oldu ama neyse.Gelelim konumuza; Fergus Drennan, The Roadkill Chef isimli televizyon şovuyla ün kazanmış bir televizyon yıldızı. Drennan, eskiden Londra’nın pahalı restoranlarına nadir bulunan egzotik yiyecekler getirip satıyormuş. Şimdilerde ise vahşi doğadan besleneyi bir yaşam biçimi haline getirmiş.Sadece ormanda kendiliğinden ölmüş hayvanların etini ve orman meyvelerini yiyiyormuş. Verdiği seminerlerde katılımcılara vahşi doğadan nasıl yiyecek bulabileceklerini anlatan Fergus Drennan, sabah saat 5’te uyanıyor ,ısırganotu ve tereyle kahvaltısını yapıyormuş.Halen bir yemek kitabı yazmakta olan Drennan,market yada restoranlardan yiyecek satın almadığı bu tamamen doğal yaşam biçiminin kendisine mutluluk verdiğini söylüyor.
Çöplerini ayrıştırmayana ceza!
Chat Noir 1 | 04 July 2008 07:42
Yasal açından evinde çöplerini ayrıştırmayana 150ytl’den ,işyerinde çöplerini ayrıştırmayana ise 3000 ytl’den başlayan cezaların uygulanması gerekiyor.Ama bu hayata geçirilmiyor.Türkiye’de bir yılda 27 ton çöp meydana geliyor.oysa sadece ambalaj atıklarının ayrıştırılması bile ülkemize 1 milyar ytl kazandırabilir.Özellikle kullanılmış pillerin özel olarak toplanmaması diğer çöplerle birlikte atılması çevreye büyük zarar veriyor.Zehirli maddeler içeren bir kalem pil bile atık alanında 100 metrekarelik alanı felç ediyor.Çöplerin ayrıştırılması ve geri dönüştürülmesi su ve enerji tasarrufu sağlıyor.Uğruna savaşlar bile yapılan su ve enerjinin hayati önemini de hepimiz biliyor.O zaman bu konuda daha duyarlı davranmalıyız. Unutmayalım ki 1 ton kullanılmış beyaz kağıt geri kazanıldığında 17 çam ağacını, 1 ton kullanılmış gazete kağıdı da 8 çam ağacını kesilmekten kurtarıyor. Eğer bulunduğunuz yerde ayrıştırdığınız çöpler toplanmıyorsa belediyenizle bağlantıya geçin.yasal zorunluluklarını yerine getirerek ayrıştırdığınız çöplerinizi alacaklardır.detaylı diğer bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.
Anastasya
Chat Noir 1 | 02 July 2008 15:24
Anastasya çınlayan sedir serisinin ilk kitabı. Seri on kitaptan oluşuyor. Sadece rusya’da 10 milyon satan kitap 22 dile çevrilmiş. Sibiryalı iş adamı Vladimir Megre tarafından yazılmış bu kitapta, tayga ormanlarında yaşayan sarışın beyaz tenli bir afet olup aynı zamanda çok zeki ve üstün yeteneklere sahip olan anastasyanın hayat görüşü ve düşünceleri anlatılıyor.Her şey Vladimir megrenin 1994 yılında tayga ormanlarına doğru gemiyle iş seyahatine çıkmasıyla başlıyor.Orada iki yaşlı ve bilge adam kendisine çınlayan sedirlerin hikayesini anlatıyor. 500 yıl yaşayan bu görkemli ağaçların kozmik enerjiyi bünyelerinde topladıklarını ve daha sonra insanlara geri verdiklerini, bazılarının ise yarım asırda topladıkları bilgi ve enerjiyi geri veremediklerinden çınlamaya benzer bir ses çıkarttıklarını anlatıyorlar.İlk başta bu hikayeye inanmayan Megre daha sonra sonradan tayga ormanlarında anastasya ile tanışıyor ve hayatı tamamen değişiyor. Onun düşüncelerini,yeteneklerini,hayata bakışını ona söz verdiği gibi kitap haline getirerek insanlara iletmeye çalışıyor.Bu arada kuraldışı yayıncılıktan çıkan kitapla birlikte ilk 3000 okura Sibiryadan ithal edilmiş olan çınlayan sedir kolyesi veriliyor.
Bu kolye ile ilgili bilgilere buradan serinin diğer kitapları ile ilgili bilgilere ise buradan ulaşabilirsiniz.İsterseniz buradan kitaptan bir bölüme ulaşabilirsiniz.Bende kitabı internetten sipariş etmiştim.Kitabı okumak için birkaç gün sabırsızlıkla bekledim.Direk satın alsaydım belki aynı duyguları hissetmezdim.Hayal etmek,umut etmek insanı heyecanlandırıyor ve pozitif yönde etkiliyor gerçekten.Kitabı okudum.Şimdi diğer kitapları bekliyorum.Bu arada ağaçların kesilmesine karşıyım ama belki ölmek üzere olan bir ağacın dallarından faydalanılabilir.Çınlayan sedir serisinin insanları sedir ağacı ve diğer ağaçları ekmek konusunda yüreklendireceğini umut ediyorum.
Karikatür Yarışması
Chat Noir 1 | 02 July 2008 14:06
Karikatürcüler derneği,tema ve cartoon yayıncılık insanlığın karşı karşıya kalacağı susuzluk,küresel ısınma,kuraklık gibi ekolojik tehlikeler ile ilgili karikatür sanatçılarının duyarlılığını göstermek ve bu tehlikelerden herkesi haberdar etmek için bir karikatür yarışması düzenliyor.Bu yarışma her ay olacak.Dereceye giren ilk üç karikatür bu sayfada yayınlanacak.Tüm karikatürleri buradan görebilirsiniz.Amatör veya profesyonel olmanız yada daha önce karikatürünüzün ödül kazanmış olması yarışmaya katılmanız için bir engel değil.En iyi 3 karikatür çizerinin adına 20’şer adet fidan Tekirdağ Hatıra Ormanına dikilecek.İşte içinizdeki cevheri açığa çıkarmak için güzel bir fırsat. Hem kendi başarınızla gurur duyabilir hem de 20 adet ağacın dikilmesine aracı olabilirsiniz. Katılacaklara başarılar diliyorum.
Bir Türk Taşın Suyunu Çıkardı!
Chat Noir 1 | 01 July 2008 23:36
Olmaz olmaz demeyin,olmaz oldu.Edremitli iş adamı Faruk Durukan, taşın suyunu çıkartmayı başardı.Daha önce de ikibin yıl yaşayan zeytin ağaçlarının sırrını çözmeye çalışan Türk girişimci ve mucit taşın suyunu çıkararak bir ilke daha imza attı.Bu suyun antibakteriyel özelliğinin yanında ateşten etkilenmemesi gibi bir özelliği var.Orman yangınlarını önlemede büyük faydası dokunacağını düşünüyorum.Bugün televizyonda izlediğimde normal bir pamuk ateş alırken bu suya batırılıp kurutulmuş pamuk alev almıyordu.Yunanistan hemen harekete geçmiş ve kendi ormanlarını yangından korumak için bu sudan temin etmek üzere Faruk bey ile irtibata geçmiş.Bizim orman bakanlığımız henüz bir girişimde bulunmamış.Orman mühendislerimizi ve orman bakanlığımızı bu konuda daha duyarlı olmaya ve bu yeni icattan faydalanarak güzelim ormanlarımızı yangınlardan korumaya davet ediyorum.Bu buluş bilimsel olarak Balıkesir üniversitesinden de onay almış.Lütfen hemen harekete geçelim ve hem bilim adamlarımıza,mucitlerimize hemde ormanlarımıza sahip çıkalım.
Çanakkale 48 saattir yanıyor
odicik[pilli_silinen_hesap] | 20 June 2008 13:20
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/9229084.asp?gid=233&sz=81211
Evde Ağaç yetiştirmek
Chat Noir 1 | 12 June 2008 14:50
Ceviz gerçekten yararlı ve pahalı bir kuruyemiş.Daha önceki yazımda evde erguvan ağacı yetiştirdiğimi yazmıştım.Ama hepsi bu kadar değil.Aynı zamanda ceviz,iğde,çınar,balkabağı,gül,beyaz dut ve portakal (limonda olabilir emin değilim) da yetiştiriyorum.Anlayacağınız ben yediğim hiçbir meyvenin çekirdeğini çöpe atmıyorum.Her çekirdeğe on binlerce,yüz binlerce meyve verebilecek ağaç gözüyle bakıyorum.Hayranlık,hoşnutluk ve sevinç duyuyorum.O beyaz dut veren ağacın altında dut toplarken Allah’a böyle güzel bir meyveyi yarattığı için şükrediyorum.Ceviz konusuna gelirsek ileride bir ceviz bahçesi kurmayı düşünüyorum.Tabi bu düşüncemde komşumuzun bana ekmek için verdiği 12 cevizden 5 inin yeşerip beni heyecanlandırmalarının, mutlu etmelerinin büyük bir payı var.Uzun zaman aldı tabi yeşermeleri.Bir kaç ay sabırla bekledim ve suladım yoğurt kovalarına ektiğim cevizlerimi.Bir tanesini de bahçeye ektim henüz 15 santimken,gerçi evdekiler kadar çok ilgilenemediğimden o daha az sağlıklı gözüküyor.Ancak evdekiler yavaş yavaş büyümeye devam ediyorlar.Camımın önünde duruyorlar.Bende onları sabırla sulayıp sabırsızlıkla büyümelerini bekliyorum.Büyümelerini izlemek çok eğlenceli.Her gün yeni bir umutla güne başlıyor insan.Aynı saksıda çıkan iki tanesini büyük bir saksıya aldım.Dutların çıkması ise neredeyse 15 günü bulmadı.Beyaz duta bayılırım.Bütün sene dutların olgunlaşacağı zamanı bekledim.evdeki dutlar ise yeni ektiğim için henüz 1 santimler.Çınarda ekmiştim.Onlarda çıktı.Önce 2 yaprak sonra üçüncü sonra dördünncü.Onlar da henüz bir santim.ama bir gün ulu çınarlar olacaklar inşallah.Çınarların tohumları ise at kestanesine benziyor,dikenliymiş gibi gözüküyor,yuvarlaklar ve çoğunlukla iki üç salkım halinde bulunuyorlar.Aslında kısaca çınar ağaçlarının altına baktığınızda gördüğünüz o tüylü şeyler.O tüylü tohumlar rüzgarda savruluyor.Uçlarında tohumlar var.Onları toplayıp ekmiştim.Balkabaklarını ise yine çekirdeklerinden yetiştirdim.Çok su istiyorlar.Ektikten sonra müthiş bir hızla çıktılar.Büyümeye devam ediyorlar.İğdeler yavaş büyüyorlar.Bir iğde çekirdeğini ekmenizi tavsiye ederim.Toraktan nasıl çıktıklarını ve çekirdeklerinden nasıl sıyrıldıklarını görmelisiniz.Gülleri de yine tohumlarından yetiştirdim.Çoğunlukla güller açıp solduktan sonra üzerlerinde tohum oluşturuyorlar.Onları topladım.Ortadan ikiye kesip yardım.İçlerinde bir sürü çekirdek var.Yalnız içlerinde kıymık gibi küçük dikenler var dikkatli olun.Neyse gülü seven dikenine katlanır.Çok sayıda çekirdek ekmiştim.Şimdi 11 tane gülüm var.Birde Erguvan ağacının keçi boynuzuna benzeyen tohumlarını topladıktan sonra fazla bekletmenizi önermem.Çünkü ben çok sayıda oldukları için bir kısmının çekirdeklerini çıkarıp bir kısmını torbada bırakmıştım.Daha sonra torbanın içinde küçük böcekler gördüm.Çekirdeği yemek için oradalarmış zaten.Neyse onları da öldürmedim.Dışarı attım.İnanın bana bu ağaç yetiştirmek,toprakla uğraşmak çok zevkli bir iş.Biraz sabır biraz emek.Mutlu olmak istiyorsanız bir deneyin derim.Dünyamızın,ülkemizin yeşile ve bizim ekeceğimiz ağaçlara ihtiyacı var.Hepinizi bu konuda duyarlı olmaya ve göreve davet ediyorum.