bildirgec.org

orman hakkında tüm yazılar

Doğa severlere muhteşem bir panoramik gezi.

bithikotsis | 14 April 2011 15:46

Dağ, deniz, ova, bayır, göller, ormanlar, kısacası doğa ananın kendini gösterdiği her yere muhteşem bir panoramik gezi tadında düzen planlanmış. Siteye girdiğiniz zaman, farenizi sağa, sola, yukarı, aşağı istediğiniz yöne sürükleyerek bu geziyi gerçekleştirebiliyorsunuz. Ayrıca istediğiniz fotoğrafın üstüne tıklayıp daha yakından bakma imkanınız var.

Doğa, Mucizeler ve Büyük Göçler Koleksiyonu

Chat Noir 1 | 23 February 2011 12:39

Daha önce gazeten kuponla bir belgesel seti almamıştım. Şimdi ise elimde 49 kupona aldığım National Geographic’in “Doğa, Mucizeler ve Büyük Göçler Koleksiyonu” var. Ümitle beklemek ve sabretmek güzeldi. Bu setin içinde otuz dvd, onların kitapçıkları ve iki tane üç boyutlu gözlük var. Bu dvdler deniz canavarları 3d, büyük göçler bir, iki, üç, leoparın gözleri, çöküş, Akdeniz’in kayıp gemileri, Gelibolu karanlıktaki sırlar, kayıp filo, ikinci dünya savaşının bilinmeyen hikayeleri, mavi balina krallığı, Mısır ölümsüzlüğe giden yol, olağanüstü öyküler vampirler, anne karnında ikizler, üçüzler, dördüzler, anne karnında hayvanlar, muhteşem makine insan vücudu, Afrika’nın ölüm makinaları, Hindistan’daki on iki öldürücü hayvan, Amazon’un katil hayvanları, Okyanusların ölümcül hayvanları, Şehirdeki canavarlar,Manş tüneli, Petronas kuleleri, Airbus A380, cruise gemisi, çarpışma rotası, zaman bombaları, yıldız kapıları, evrende başka canlılar var mı ?, uzay fırtınaları başlıklarını taşıyor.

Süper Mario

witamin | 02 November 2010 13:38

Ellerim, kollarım, bacaklarım hatta saç tellerim bile yorgun bugün.Bir kilo mantar için bu kadar gezilmez ki canım.Benimki delilik.Geçen yıl kısa sürede kovalarla topladığımız yerde bu yıl tozu bile yok.Bizim yüzümüzden tükendi diyeceğim ama o kadar zarar vermiş olamayız ormana değil mi? Yağmurlar gecikti herhalde.2,5 saatlik dağ, tepe, çalılık yürüyüşümüzden; sık ağaçlara ,ardıçlara,pürenlere ,dallara karşı verdiğimiz mücadeleden sonra hepi topu 20-30 mantar.Aslında 20-30 mantar 5-6 kişilik bir tencere yemek için yeterli bir miktar.Ama asıl zevkli olan yemesi değil toplaması.Av meraklıları gibi ben de bu işim meraklısıyım.Son 2 haftada iki gidişimde 0(sıfır) mantarla dönüşümden sonra 3.gidişte bu kadarına zafer diyebilirm herhalde.

Bilmeyenler için kısaca anlatayım mantar toplama olayını.Mantarların bir çoğu toprağın üstünde görünmelerine rağmen o toprağın üzerinde görünen allı yeşilli pembeli morlu cinslerinin hemen hepsi zehirli mantarlardır.Onlar toplanmaz.Zaten öyle toprağın üstünde olsaydı toplaması zevkli de olmazdı kanımca.Genelde çam iğnelerinin ya da meşe yapraklarının altında saklanır o sevimli şeyler.Ya ucundan kıyısından görünürler yada sadece yaprakları kabartmakla yetinirler.İşte heyecan onları gördüğünüz an başlar.Çünkü orada tek başına olması neredeyse imkansızdır.Yanında yöresinde muhakkak arkadaşları vardır.Bunun için başlarsınız etrafındaki kabartılara bakmaya.Yaprakları kaldırmanızla birlikte altından sıralı şekilde bembeyaz ya da kıpkırmızı gösterirler kendilerini.Hatta bana gülümsüyorlar gibi bile geliyor.Sonra onları bulunduklerı yerden, şapkalarını kırmamaya özen göstererek alırsınız.Kovanıza koyar ve yolunuza devam edersiniz.Biraz öncekinden daha büyük bir hevesle tabi.

İntihar Ormanı

nazokiraze | 20 October 2010 11:33

Wataru Tsurumui tarafından yazılan The Complete Manual of Suicide (İntihar Klavuzu) kitabında ölmek için en güzel yer olarak geçen Aokigahara Japonya’da İntihar Ormanı olarak biliniyor. Kitap çıktığı dönem bazı yerlerde yasaklanmıştı, çünkü bulunan cesetlerin çoğunun yanında bu kitaptan vardı. (bilgi)

Yayınlandığı dönem (1993) olay yaratan İntihar El Kitabı 11 bölümden oluşuyor. Hazırlıklardan, intiharın şekline, hangi tür intiharın nasıl acı vereceğinden cesedi görenlerin nasıl tepki vereceğine, intihar çeşitlerine kadar pek çok zengin içeriğe sahip. İntihar için en yüksek şansı olan yüksek binaların adreslerinin yanı sıra bu orman için de bilgiler mevcut. (ayrıntı: Gel Beraber Ölelim)

Bazı yıllarda yetmişin üzerinde cesedin bulunduğu da görülen Aokigahara Ormanı’nda her daim insan kemikleri, ilaç kutuları, ağaçlara asılı ipler, çürümüş cesetler veya kesici aletler bulmak mümkün. Ayrıca genellikle ormanlarda görülen ateş yakmayınız, ağaç kesmeyiniz gibi uyarı levhaları burada genellikle ”Son kez bira daha düşününüz” veya ”lütfen intihar etmeyiniz” şeklinde. Kaynaklara göre buraya bağlı orman müdürlüğünde cesetleri muhafaza etmek için özel oda bile mevcut. Tabii bu olaylar beraberlerinde pek çok efsane ve hayalet hikayesi de getirmiş. (Fotoları)

2009 yılındaki intihar oranının bir önceki yıla göre yüzde 15’lik arttığı kaydedilen Japonya’da, intiharların çoğunluğu bu ormanda gerçekleşmiş. İşsizlik, iflaslar, aşk acısı gibi olayların tetiklediği intihar eylemi, Japonlar tarafından onurlu bir hareket olarak görülüyor. Ormanda en fazla ceset 1998 yılındaydı , bu sayı 73’tü ancak 2002 yılında 78 kişinin bulunmasıyla orman kendi rekorunu kırmış oldu. İntiharlar bu ormanda 1950’li yıllardan beri gerçekleşiyor.

ORMAN

mavilikler | 05 August 2010 15:34

Neden sürekli gelmemi istiyorsunuz? Yanınıza… Hayır! Gelmeyeceğim! Ben iyiyim burada.

Gülüşünüz, yüzünüzdeki beni düşündüğünüzü, böylelikle de kendiniz dışında herhangi birini düşünebileceğinizi gösteren, bu yüzden de kendinize duyduğunuz nedensiz hayranlığa bir dayanak kazandırdığı için sizi çok mutlu eden o endişe ifadesi bu sefer kandıramayacak beni.

Belki gerçekten üzülüyorsunuz. Kendinizle barışmanızı sağlayacak bir araç değil yalnızca yüzünüzdeki ifade. Ama ben oraya gelirsem biliyorum, şu an gerçek de olsa her şey bir yalana dönüşecek. Yine kendinize dönecek, burnunuzun ucunu göremeyeceksiniz.

daha iyi bir başlık bulana kadar yeşil balığın son demeci

super hero | 05 May 2010 14:53

Kahramanımız Cevat henüz kahramanımız olduğunu bilmemekte ve sürücüsü olduğu otobüsün gazına devamlı surette basmaktadır. Sinirli olduğunu biz onun her davranışından anlamaktayız. Cevat iki şeye sinirlenmektedir. Bunlardan ilki, güzelim yazı otobüs şoförlüğü uğruna heba etmesi üzerinedir ve kendisi hiç tatil yapamazken tatile giden insanları taşımak fena derecede moralini bozmaktadır. İkinci ise, mevsimin en civcivli zamanında bile otobüsü dolduramamıştır; yani yeteri kadar adamın tatile çıkmamasından şikayetçidir.

Otobüsün yarı dolu olmasından gerek, Cevat otobüsü boş farz etmektedir ve arkadaki, canlarını bu sinirli adama emanet etmiş masum, içleri tatil heyecanıyla dolu zavallı insanların hayatıyla oynamaktadır. Sanki tabakhanede bok varmış da yetişmesi gerekirmiş gibi, habire hatalı sollama yapmakta, hız sınırlarına tecavüz etmektedir. Yine, önündeki uzunca bir mesafenin boş olması gerekçesiyle gaz pedalının kapasitesini ölçme testlerine girmişken önüne aniden bir Eskimo ineği çıkar. Tabi Cevat harbi şofördür; ve hızlı refleksleriyle hemen frene asılır. Otobüsün zınk diye durması neticesiyle ki bunda yeni aldığı lastiklerin payı büyüktür, yüksek olasılıklı bir çarpışmayı önler; fakat başının otobüsün camıyla moleküler yapıda karşılaşmasını engelleyemez. Oracıkta gidiverir.

Gözlerini açtığında karşısında çok güzel bir zenci kadın vardır. Kadının üzerinde sadece bacak arasını örten bir bez parçası… Cevat doğal olarak çok şaşırır ve repliğini unutarak şöyle der:

-Üf yavrum, hepsi senin mi?

Londra’da Tropik Orman

Chat Noir 1 | 26 November 2009 13:36

İngiltere’nin başkenti Londra bugünlerde ilginç görüntülere tanıklık ediyor.Düşünebiliyor musunuz ünlü Trafalgar meydanında yağmur ormanlarından gelmiş dev ağaçlar yer alıyor. İnsanı şaşrtan bu manzara çevreci İngiliz sanatçı Angela Palmer’ın küresel ısınma ve ormanların yok olması sorunlarına dikkat çekmek istemesi sonucu oluşmuş.Bir nevi ağaçlar çevre kirliliğine ve küresel ısınmaya dur demek için yağmur ormanlarından kalkıp taaaa Londra’ya protesto yürüyüşü yapmaya gelmişler.Haberin detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Pilli Ormanı Neden Olmasın?

rebirth | 08 September 2009 14:52

Ulus olarak orman yangınlarıyla mücadele ettiğimiz şu günlerde ekran başında olan bitene seyirci kalmak yerine, yanan ormanlarımızın yerine yenilerini koymak birçoğumuzun aklından geçiyordur şüphesiz.

Ekşi Sözlük yazarlarının bireysel gayretleriyle başlatılan “Ekşi Sözlük Ormanı” projesi, daha sonra ekşi sözlük yönetiminin de destek vermesiyle resmi bir projeye dönüşmüştü. TEMA ile yapılan yazışmalar kısa sürede sonuç vermiş ve internet sitesi üzerinden bağış yapılabilir duruma gelmişti.