bildirgec.org

onur hakkında tüm yazılar

ÖKÜZLER VE İNSANLAR …

NLPMaster | 27 May 2007 22:45

Bu yazıda dostlar, yaratılmışların en şereflisi “insan” ile hakaretlerimizde en başta söylediğimiz “öküz” arasında bir mukayese yapalım istedim.

  • * *
  • Öküzler, arabasını tam yolun ortasına park etmezler!
  • Öküzler, sola sinyal yakıp sağa sapmazlar!
  • Öküzler, yolun ortasında böğürerek balgam tükürmezler!
  • Öküzler, mahallenin ortasında müziğin son sesine kadar açıp akşama kadar mahalleyi diskoya çevirmezler!
  • Öküzler, Pazar günleri sabah erkenden motosikletlerinin ne kadar çok bağırabildiğini test etmezler!
  • Öküzler, yemek yedikleri yere pislemezler!
  • Öküzler, yedikleri samanın hakkını vermeyerek, işten kaytarmayı düşünmezler!
  • Öküzler, bir gün silahın kendilerine dönebileceğini düşünmeksizin dolma tüfekleri doldurup durmazlar!
  • Öküzler, layık olmadıkları işe getirilmek için eşlerini, dostlarını araya sokarak ahbap çavuş ilişkisi ile makam mevki sahibi olmaya çalışmazlar!
  • Öküzler, yönetici olurlarsa eğer, yanlarına işin ehillerinin yerine yağcıları getirmezler!
  • Öküzler, yemek yerken ağızlarını şapırdatmazlar! (Şapırdatsalar da bundan rahatsız olacak kimse yoktur ya! Neyse…)
  • Öküzler, sattıkları malı yalanlarla överek 3 -5 ürün satmayı yapmayı kâr saymazlar!
  • Öküzler, yalakalık yaparak ye da onurlarını satarak bir yerlere yaranmaya çalışarak para kazanmayı şereflerine yediremezler!
  • Öküzler, yaşadıkları otlağın sorunlarına karşı duyarsız kalmazlar!
  • Öküzler, esnaf olurlarsa “öküzce” davranmazlar!
  • Öküzler, yaptıkları iyilikleri günü gelince hemen başa kakmazlar!

Öküzler…

Öne geçebiLmek için…

necronamber | 25 May 2007 12:44

Kendine, yaratılmışların en şereflisi olma payesi verilmiş insanoğlu, bireysel dünyasını oluşturan yapısallık içinde kaldıkça, sınırsız bir davranış özgürlüğüne sahiptir. İstediğini düşünmekte hür, çevreye zarardan arınmış eylemlerinde bağımsızdır.
Fakat toplum önderliğine soyunduğu an; onun kişisel keyif yaşamından ve bireysel davranış özgürlüğünden vazgeçmek zorunluluğu ortaya çıkar. Örneğin; şahsi hayatını sürdürürken, istediğini sevebilme serbestliği, toplum yöneticisi olduğu zaman; tüm yurttaşlarını,ayrımsız kucaklama mecburiyetine dönüşür.
Özetlersek yöneticilik; büyük bir ÖZVERİ oyunudur; toplumsallığı becerebilen oynar, hala kendi düşlerini sevme
bağımlılığı devam edenler ise, yönetememenin silikliği içinde yokluğa mahkum olurlar.”İsteyici olmamak, yalnız teklif edileni kabullenmeki” kuralı; insanımızın, DEVLET ADAMI olmak için
koyduğu önemli bir ayıraçtı. Asırlarca sürdü bu gelenek. Devlet kapısından ikbale uzanmak, kişisel istekten çok, halkın ve toplum büyüklerinin teklifleri ile gerçekleşirdi. Önüne makam sunulan kişi, görgüsüzlük hırsının verdiği “acüllükle”
dilek üstüne atlayıp, hemence, “OLUR” demez, öncelikle; “benden daha iyisi vardır, benden hayırlısı, daha uygunu bulunur” mazeretini ortaya koyardı. Açlıktan ölüm noktasına gelse bile, başkalarından ekmek dilenmeme milletimizin bir ONUR anıtıydı böylesi davranışlar.

DOĞU PERİNÇEK

necronamber | 22 May 2007 18:23

Doğu Perinçekİşçi Partisigenel başkanı olan bu şahıs, pkk ile olan samimi görüntülerini görmeyen yoktur sanırım.
Manavgat Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği tarafından işçi partisi genel başkanı Doğu Perinçeğe ‘onur belgesi’ verilmesi şehit yakınlarını ve gazileri kızdırdı.(kaynak) Bu manavgat şehit aileleri ve gazilerine ne söylenir bilmem ama bu belgenin Doğu Perinçeğe verilmesini terbiyesizlik olarak nitelendiriyorum.

SePpUkU

lorienn | 20 February 2007 15:40

seppuku
seppuku

Seppuku; düşmanın eline geçen ya da gurur kırıcı bir olaya sebep olan Samuray’ların törensel bir intihar şeklidir. Hara-kiri olarak bilinen terim, hara-kiri karın deşmek anlamına geldiği için japonlar tarafından kaba bulunur, en nihayetinde onur temizlemek için gerçekleştiren bir seremonidir ve günümüzde hala Yakuza (japon mafyası) lar tarafından uygulanmaktadır.

Seppuku’dan önce intihar edecek kişi banyo yapar, en sevdiği yemeği yer ve beyaz bir kimono giydikten sonra, sapı genellikle bir kumaşla süslenmiş, Tanto adı verilen bıçağı önüne koyarak bir ölüm şiiri yazar.

po f1 reklamı ve İSTİKLAL MARŞI

sbaskentli | 27 April 2006 22:07

Hala sessiz kalmaya devam edecekmisiniz yoksa bir araya gelip tepkimizi göstermenin yollarını bulacakmıyız….

Önce ki gün sevgili bildirgecimizde duyarlı bir arkadaşımızın PO nun yeni F1 reklamları ile ilgili yazısını okudum. Ben bu gruba karşı zaten gıcık illet ve hatta uyuz olduğum için tarafsız olmayacağımı düşünürek herhangi bir yorum yapmakdan kaçındım.

Ancak dün akşam reklamı kendim izledğimde durumun gerçekten içler acısı olduğunu yaşayarak gördüm. f1 aracı ekranda süzülürken fonda İSTİKLAL MARŞImız çalınıyor.