bildirgec.org

önlem hakkında tüm yazılar

ÇOCUKLARINIZIN GÜVENLİĞİNİ SAĞLAYACAK 9 İPUCU

aysuncaner | 19 April 2012 10:05

Mutlaka okumuş veya duymuşsunuzdur. Kaçırılıp zarar verilen , öldürülen , bulunamayan çocukların sayısı ne yazık ki her geçen gün artmaktadır.Çoğu zaman suçlular hedeflerini rastgele seçerler. Ne olursa olsun , çocuklarımızın güvenliği gerçek bir sorundur.Onların güvende olduğundan emin olmak için yapılabilecek şeyler var…

  • ÖNEMLİ TELEFON NUMARALARINI VEADRESLERİNİ EZBERLETİNOkul öncesi için bu çok önemlidir.Ona ev adresini
    ve mümkünse telefon numarısını ezberletin.Bu , bir alışveriş merkezinde ya da parkta kaybolmaları halinde yetkililerin çok işine yarar.
  • YABANCILARLA GİTMEMESİ GEREKTİĞİNİ ANLATINOkul öncesi çocuklar için ‘ yabancilar’ onunla ilgili olmayanlar anlamına geldiği öğretilmelidir.Ona sadece annesi ,babası ( veya onaylı aile üyeleri ve arkadaşları ) ile gitmesi gerektiği söylenmelidir.*OKUL ÇIKIŞLARINDA BEKLEMİSİNİ SÖYLEYİNÇocuğunuzun okul servisi ile gitmesi daha iyidir.Ama eğer çocuklarınızı okuldan alan biri iseniz ona ,sizi okul içinde beklemesi gerektiğini öğretiniz.
  • ÇEVRESİNİ GÖZLEMLEMEYİ ÖĞRETİNYalnız yürüyorsa zaman zaman omuzunun üstünden arkasına baksın.Park eden arabaların çok yakınıdan geçmesin.
  • ONA BİR DÜDÜK ALINŞüpheli görünümlü bir kişi onayaklaşırsasürekli düdük çalmasını tembihleyin.Büyük çocuklara biber gazı spreyi almayı düşünebilir siniz.
  • ONA KENDİNİ SAVUNMA TEKNİKLERİNİ ÖĞRETİNÇocuğunuza karate dersleri aldırmayı düşünebilisiniz .O bir karete uzmanı olmak zorunda değildir.Öğrenmesi gereken potansiyel suçlulardan uzaklaştırmaya yardımcı olacak tekniklerdir,
  • ONUN İNTERNET KULLANIMINI DENETLEYİNSuçlular cinsel suç gibi suçlar için kurbanlarını internetten buluyorlar.Ona kendi kişisel bilgilerini herkese vermemesini söyleyin.( kendi ev adresi,cep tlf. numarası, okulunun adı ) gibi.
  • KENDİSİNİ RAHATSIZ EDEN HER KONUYU SİZE ANLATMASINI SAĞLAYINÇocuğunuzla konuşun, onunla kaliteli zaman geçirin.Onunla konuşurken kesinlikle başka bir şeyle ilgilenmeyin.
  • ÇOCUĞUNUZUN ARKADAŞLARINI TANIYIN

    Arkadaşlarını daha iyi tanımak için onları eve davet edin.Atıştırmalıklar hazırlayıp onlarla bağ kurun.Mutlaka telefon numaralarını bir yere kaydedin. Çocuğunuza ulaşamadığınız zaman onlardan bilgi alabilirsiniz.SON BİR KAÇ SÖZ…Bu önlemler ,çoçukları paranoyak bir bireye dönüştürür mü diye düşünmeyin.Bu onlara kendilerini korumaları gerektiğinin önemini anlatır.Unutmayın, ÇOCUKLARIMIZ AVUCUMUZDAKİ KELEBEK GİBİDİRLER.ÇOK SIKARSANIZ ÖLÜRLER,ÇOK AÇARSANIZ UÇUP GİDERLER…

Japonya Depreminin ve Tsunamisinin Bize Hatırlattıkları

admin | 12 March 2011 14:35

Tsunami felaketi
Tsunami felaketi

Bugün itibariyle Japonya’nın kuzeyinde meydana gelen yaklaşık 9 şiddetindeki deprem ve ardından gelen tsunami neticesinde 400’den fazla kişinin öldüğü belirtildi. Birçok yerleşim yeri sular altında kalırken, bunun yanında sanayi bölgeleri, ekili tarlalar, limanlar, havaalanları vs. felaketin boyutunu gözler önüne seriyordu. Sular içinde yüzen arabalar, evler, devrilmiş gemiler tam bir küçük kıyameti andırıyordu.

Aynı felaket acaba Türkiye’de olsaydı, deprem bölgemiz Marmara bölgesinde meydana gelseydi acaba durum ne olurdu? Ölü sayısı 3 haneli değil belki 5 belki 6’lı hanelerle ifade edilecekti. O Japonlar tarihlerinin en büyük felaketlerinden birini yaşadılar. Bu kadar büyüğünü beklemiyorlardı doğrusu, onların tabiriyle onlar bile korkmuştu. Ama hepimizin tanıdığı meşhur Türkiye’deki Japon sunucu ve oyuncu Ayumi Takano şunları söyledi bir TV kanalında: “Bizler küçüklükten beri depreme duyarlı ve bilinçli yetiştirildik. Her yıl 1 Nisan’da okullarda deprem için eğitim yapılır, deprem çantaları hazırlanır, eksikler tamamlanır. Mühim olan deprem anında soğukkanlılığı korumaktır. Deprem sonrasında yönetimin direktiflerini uygulamak gerekir. Herkes kendi kafasına göre hareket edip karışıklığa neden olmaz.” bağlamında sözler sarf etti. Bu sözler bizim için çok büyük anlam ifade ediyor. Hele ki deprem sırasında yerlerinden kıpırdamayan, bulundukları bina ve yapıların sağlamlığına 0 güvenen bu insanların yerinde bizim vatandaşımız söz konusu olduğunda tepki tam tersi oluyor.

Her eve Sismograf!

Beacool | 21 November 2010 14:28

Her eve Sismograf!

Gragraph deprem!
Deprem!

Biraz paranoyakça yaşamanın insan hayatına katkıda bulunduğuna inanıyorum. Zaten paranoyanın birazı da tedbir oluyor. Eğer sizde tedbirliyseniz ve doğal afetlerin (bana göre en insan psikolojisini bozanı) depremden korkanlardansanız (ya da birazdan fazla paranoyanız varsa) tanıtacağım bu ürün tam size göre. Evinizde sizin için sürekli sarsıntıları kontrol eden ve olası bir tehlikede sizi uyaran bir ürünle karşı karşıyayız.

Gragraph
Gragraph

Gragraph ismiyle piyasaya sürülen ürünü evinizde düz bir zemine yerleştirilerek çalıştırıldığında sizin hissedemediğiniz sarsıntıları hissederek takvimine sürekli kaydediyor. Bu şekilde bir gözlem ve tahmin yapabileceğiniz gibi olası bir tehlike anında cihaz uyarı vermek üzere tasarlanmış. 3 ve 10 arası tüm sarsıntıları hissedebilen yapısı sarsıntının şiddetine göre görsel ikaz sesle uyarı ve alarm veriyor. Bu sayede uyku anında depreme yakalanma (veya benim gibi hissetmeme) riskinizi azaltmış oluyorsunuz. Tabi bu en kötü senaryo…

Bir Musibet yada Bin Nasihat ve Gölcük Depremi…

firatocal | 21 August 2010 17:01

Bir Musibet yada Bin Nasihat ve Gölcük Depremi…
Yaşanan bir musibetin söylenen bin nasihatten iyi olduğu söylenir… Belki dünyanın bir çok yerinde bu kural geçerlidir ve sıklıkla doğruluğunu ispat ediyor olabilir… Ama konu canım Türkiyem oldu mu , orada şöyle bir durup düşünmek gerekiyor…

17 Ağustos 1999 da yaşadığımız Gölcük depremi kolay kolay unutulmayacak etkileriyle ülkem insanı üzerinde derin izler bırakarak tarihin tozlu sayfaları arasında yerini aldı… Keşke yaşanan her şey gibi olmasa , yaşanan acılar unutulmasa yada kasıtlı olarak unutturulmaya çalışılmasa da bu tozlu sayfalara ve raflara kaldırıvermek zorunda kalmasaydık…

Gaz kaçağı ev kazalarına karşı

Beacool | 31 May 2010 15:09

Bu gibi haberlerle sık sık karşılaşıyoruz...
Bu gibi haberlerle sık sık karşılaşıyoruz…

Ekonomik ya da eğitim durumu ne olursa olsun tanıdığım hiç kimsede bir yangın alarmı, acil durum çantası, ya da bir ilk yardım dolabı gibi önlemleri bu güne kadar görebilmiş değilim. Amerika’da ölümlerin en çok ev içi kazalarla gerçekleştiğini biliyor musunuz? Kimsenin pek de önemsediği bir konu olduğunu düşünmediğim ev içi güvenliklerini acaba aramızda kaç kişi uygulamakta? (bkz yazı sonu notu)

Türkiye’yi ele alırsak ev kazalarının en çok rastlananı soba ya da gaz zehirlenmeleri. Dikkatsizlik ya da ihmal sonucu hemen hemen her kış yüzlerce zehirlenme vakası gerçekleşiyor. Bu durum basit şekillerde önlenebilecekken ne yazık ki bu konuda olan eğitim eksiği ve klasik “Bana bişi olmaz” Türk mantığı yüzünden hem geride gözü yaşlı insanlar hem de ekonomiye büyük zararlar getirmekte.

O aslında hepimizin evindeki gizli bomba!
O aslında hepimizin evindeki gizli bomba!

Aslında şimdiki haberim bu noktada ülkemize çok yarar sağlayabilecek yapıda. EZ Gas Detector ismiyle piyasada kendine yer edinmiş ürünümüz gerek taşınabilir yapısı gerekse uygun fiyatıyla her eve misafir olabilir.

EZ Gas Detector iki det AA pil ile çalışmakta. Ortamın gaz seviyesine göre kendi kendini kalibre edebiliyor. Üzerindeki Ledlerin yardımıyla çalışma durumunu gözlemleyip herhangi bir kaçak karşısında sizi bağrım bağrım bağararak uyarmakta.

Artık herkes haddini bilecek…

Beacool | 26 January 2010 12:10

Artık herkes haddini bilecek…

Anahtarlık şeklinde ve büyüklüğünde olan bu ürünü çıkarıp üflediğinizde size ne kadar limitte olduğunuzu haber veriyor. güç düğmesine bastıktan sonra on saniye içinde aletin ön tarafında bulunan deliğe üflemenizle üstündeki ledlerin yanışına göre kanınızdaki promil oranınızı anlayabiliyorsunuz.

  • Yeşil ışık – Güvenli (0.05% Promilin altında)
  • Sarı ışık – Dikkat (0.05% Promil)
  • Kırmızı ve Sarı – Tehlike bir taksi tutsanız iyi olur (0.05% Promilin üstünde veya çok üstünde)

eşyalarınızın çalınmasını önleme yolları

surudenAyrilanKuzu | 16 September 2009 09:48

  • eşyalarınızı etiketleyip, geri dönmelerini sağlamak

ilk yöntem kaybolan eşyanızın bulunması halinde size geri dönebilmesi için. ImHonest isimli etiketleme servisi sayesinde eşyalarınızın üstüne “ImHonest – It’ s return will reward you” (geri ulaştırılması halinde ödül var) yazan yapıştırmalar yapıştırıp, bulunması halinde size etiketteki id numarasıyla geri dönmesini sağlıyor. sistemin adı “ImHonest“, yani “Dürüstüm”. dolayısıyla, eşyanızın dürüst biri tarafından bulunması, bu sistemin işlemesi için ilk şart. bu sistem sayesinde adresiniz, adınız gibi istemediğiniz bilgiler de gizli kalıyor. ev yapımı yapıştırmalarınız da iş görür tabii ki ama flash memory, hafıza kartı gibi eşyalarınız için içerisinde isim ve adres içeren bir txt dosyası daha işe yarar olabilir.

yapıştırmalı fotoğraf makinesi
yapıştırmalı fotoğraf makinesi
  • yiyeceklerinizi daha az iştah kabartıcı yapmak

iş yerinizde, ofisinizde, kısaca çalışma ortamında yemek hırsızlığından muzdarip iseniz bu yöntem tam size göre. bu tip eşyalarda (yemeklerde 🙂 çalınmayı önlemek için “çalınma önleyici poşet” kullanabilirsiniz. 25 poşet 10$ dan satılıyor. almak için şurdan. poşet için para ödemem derseniz, ev yapımı poşetler de işinizi görebilir. sağlığa zararsız bir boya kullandıktan sonra aynı kapıya gelmesi kuvvetle muhtemel.

çocuk polisi ,çocuk ve suç

taha3045 | 06 August 2009 12:10

Emniyet güçlerinin çocuk polisi adlı biriminden herkesin haberi vardır, peki bu çocuk polisleri ne iş yapar, nasıl eğitim alır, hangi şartlarda çalışır bunlar hakkında bilgi vermeye çalışacağım.

Çocuk polisibünyesinde görev alan yetkililer öncelikle 0-18 yaş arası çocuk gelişimi hakkında eğitim alır,bu özel eğitim içerisinde yurdumuzda çocukların korunmasını, rehabilite edilmesini sağlayan kurumları öğrenme, çocuklarla iletişim kurma teknikleri, çocuk davranış ve gelişim üzerine bilgiler, çocuklara ilişkin hukuki düzenlemeler yer almaktadır.(Çocukların Hakları)

küresel fokurdama

miss ladybird | 03 January 2009 14:47

Küresel ısınma hepimizin ortak sorunudur.Yoksa siz tersini mi düşünüyorsunuz? Buzulların erimesi,hava sıcaklarının mevsimsel sıcaklığın üzerinde oluşu ve sıcaklık derecesinin ani iniş-çıkışları; kutup ayılarının, fok balıklarının ölmleriyle nesillerinin günden güne tükenmesi sizi ilgilendirmiyor mu? İsterseniz bir kere daha düşünün!
Yaktığımız fazla elektrik, gereksiz yere tükettiğimiz su elbet birgün bitecek,tükenecek. Er geç olacak bu. Dünya üzerinde her ülke kendi çapında önlemler almaya çalısıyorlar.Peki biz neden duruyoruz? Melen çöl olmak üzere! Meriçten ne kadar daha su kullanabiliriz ki! Toplum olarak bunların farkına varmalıyız. Belli aralıklarla elektrik kullanımını durdurmalı,atık suları dönüştürmeli, biriken yağmur suyunu iyi değerlendirmeliyiz.
Ülkemiz,dünyamız, geleceğimiz için hep birlikte elele!!! Haydi durmayın!!!!