bildirgec.org

omlet hakkında tüm yazılar

Kabuklu derdine son!!!

Beacool | 16 April 2010 16:49

Kabukları Kabukları ayıklayayım derken yumurta gibi kalmayın!
Kabukları ayıklayayım derken yumurta gibi kalmayın!

Basit ama yararlı şeyleri daha bir seviyorum. Hele birde ucuz ve gündelik kullanımda zaman kazandıran ürünleri daha da bir çok. Bana “Ya ben bunu neden düşünemedim ki!” dedirtebilen her yeni ürünü incelemek ve haberini vermek daha bir hoşuma gidiyor. Şu an yine böyle bir haber yazıyorum. Günlük işlerimden eve dönüp nette sörf yaparken bu ürüne rastladım.

Ez Cracker
Ez Cracker

Yurt dışında bizim bazı TV kanallarımız gibi tvlerde de satışı yapılan ürünümüz mutfakta yardımcı olmaya yönelik basit bir ürün. Kendisi bir yumurta kıracağı. Ama daha evvelkiler gibi hantal ve tek işlevliliğin dışında, daha az yer kaplayan ve aynı anda yumurtanın sarısını ve beyaz kısmını ayırabilecek yapıda dizayn edilmiş. Üstelik rafadan yumurtaların kabuklarını da ayırabildiğinden sizi bu dertten de kurtarabiliyor.

bugün yemek yapmadım.

nazokiraze | 06 February 2009 09:18

Bugün akşama kadar eve ugramadım, çocukları sinemaya neyin götürdügümden, evin yolunu anca buldum. Dolayısıyla yemek yapmak için geç oldugundan yemegi kolaya baglamam lazım. Eh bu hafta hazır yemek söyleme hakkımı iki kere kullandıgım için kendime de yediremiyorum öyle yapmayı. Bende omlette karar kıldım ve bu akşamın menüsü muhteşem pırasalı omlet efendim, yanında on dakikada hazırlanmış şişirme bir makarna salatası begenmeyen yanaşmasın, zaten biz tokuz kızarmış piliçleri götürürken evde ne pişircez diye düşünemezdik haliyle degilmi ama…

Votka, Omlet ve ayrılık

kopanisti | 13 June 2007 15:57

İbiza’daki son günlerimdi. Birkaç hafta sonra sezon bitecek ben de evime dönecektim. Aylak yaşamak, nerde akşam orda sabah yapmak hoşuma gidiyordu bu günlerde. Belki bazı şeyleri unutmamı kolaylaştırırdı. Buradan sonra sırada askerlik vardı. Ciddiyetin yeri orasıydı. Eğer askerliği bu hayattan sonra delirmeden bitirebilirsem bana karada ölüm yok diye düşünürdüm hep.
Para harcayan, tatil yapan, çılgınca eğlenen, sapıtan, dağıtan, sevişen insanları seyretmek hoşuma gidiyordu. Tatil bitip de evlerine dönünce nasıl olsa yeterince bunalım yaşayacaklardı bu kapital dünyasında. Böyle davranmaları bana hep normal gelirdi o yüzden. Gündüzleri plajda, şezlongları düzeltir, şemsiyeleri açar, tatilcilere tuvaletlerin ve duşların yerlerini gösterir, geceleri de Cafe del Mar da ne iş olsa yaparım modunda çalışır, pesetalardan oluşan bahşişleri ve ücretleri de harcamamayı tercih ederdim.

Mahallede bir kıza deliler gibi tutulmuştum, bütün gün evden dışarı çıkmaz balkonda oturur O’nu seyrederdim, O da beni tabi. uzun süre bakıştıktan sonra tanışabilmiş, beraber bazı şeyler paylaşabilmiş, fırtınalı birbuçuk yıl geçirmiş sonra da kopmuştuk. İbiza’ya gelmemdeki sebep onu tamamen unutabilmekti. Çılgın eğlenceler, özgür insanlar arasında ben de biraz dağıtıp unutabilirdim belki. Bir tanıdık sayesinde bulduğum bu iş ile hem orada staj yaparım değişik insanlar tanırım hem de eğlenirim diye düşünmüş olmalıyım ki, pasaportumu vizemi ve bir ufak çanta eşyamı hazırlayıp İzmir’den ayrılmıştım. Geceleri gerek barda gerek mutfakta bardakları yıkar, masalar arasında dolanıp fazlalıkları toplar, yada kim sıkıştıysa yardımına koşar kısaca her işi yapardım. Plajdaki işi daha sonra gündüzlerim boş kalmasın diye bulmuştum. Bu yorucu işler bana tüm gece dinlediğim chillout ve ambient müzikler ile çok da zevkli gelirdi aslında, yorulduğumun farkına bile varmazdım.

Bazı geceler el ayak çekilince Annie Lenox dinleyerek birkaç bardak buz gibi votka içer, sonra da yatar uyurdum. On gündür en nihayet biriyle beraberdim, ikimiz için de sıra dışı bir on gündü. O gece yine Annie Lenox dinliyor, yine votka limon içiyorduk. Sabaha kadar burada kalmak istemiştik. Deniz kokusu ve gece ile güneşin doğuşuna kadar öpüşerek, koklaşarak sabahı etmiş, beraberliğimizin son gününde aşırı bir romantiklik yaşamıştık. Burada geçirdiğim dört ay boyunca uzun süreli beraber olduğum tek kişiydi. Almanya’dan iki haftalığına gelmişti, ama ben ancak geldiğinin dördüncü gününde O’nu farkedebilmiştim. Sabah olunca votkanın da tesiriyle mideler kazınmaya başlamış, mutfağa girerek beraber yaptığımız omleti üç dakkada mideye indirmiş, katıla katıla gülmüş, sonrada kumsalda elele hiç konuşmadan kaldığı otele varıncaya kadar yürümüştük.
Sevişme öncesi malzemeler: votka, yeşil limon, buz, nane yaprağı, bardak, Annie Lenox, deniz kokusu, kadın, erkek, aşk, I saved the world today,
Sevişme sonrası malzemeler : yumurta, tereyağ, teflon tava, peynir, domates, ekmek, tabak, kadın, erkek, Miracle of love, kumsal, deniz kokusu, sabah serinliği, kadın, erkek, aşk, ayrılık, sweet dreams

Omletim var, hoş görünümlü

spinodal | 04 August 2006 22:34

katla katla servis et
katla katla servis et

“Efenim şööyle kırayım yumurtaları hafifçe pişirip üstüne malzememi ekleyeyim sonra da güzeeelce katlayıp sofraya getireyim arkadaşlara süper havam olur” düşüncesiyle girişilip berbat olmuş ocaklar, duvarlara sıçrayan yumurtalar ve hüsranla biten denemeleriniz mi oluyor… Alın işte bunu kolayca yapmanıza yardımcı olacak bir tava.

Not: “Neme gerek, katlayacakmışım da, güzel görünecekmiş de… Yiyoruz içerde karışıyor arkadaşım” diyorsanız o başka :o)

likit yumurta likit beyinler!

admin | 16 March 2006 15:20

yönetimdekiler kabuklu yumurta sevmiolar anlaşildi!! tayyep bey kabuklu yumurta atanlara dava açti..kemal bey ogluna likit yumurta fabrikasi inşa ediverdi üstelık vergisini de düsüsürdü 3. gensoruda aklandı kürsüden yıne hakaretler yagdırdı.. neyse bunlar belkı hepimizin bildigi seyler fakat suna dikkat cekmek istiyorum arkadaslar malumunuz kus gribinden dört vatandasimiz öldü üstelık uc yavrumuz aynı aileden ve daha cok kücüklerdi.. burdan tekrar ailelerine sabır diliyorum bu olay hepimizi hem üzdü hemde telaslandırdı işte dikkat cekmek istedigim konuysa su nasil oldu da o koca fabrika bı anda olusuverdi!! onca hayvanımız itlaf edildi ama baska yolu yokmuydu tabiki vardi ama bilinclendirilmedik! belkıde bu hastalıgın nasıl geçtigini merak etmedik çünkü bu tarafa yönlendirilmedik ve dikkatimiz baska yönlere cekıldi ve işte durum sudur ki etten yumurtaya gecirdik hastalıgı..bu bir aldaltmacadir ve bu sayede unakıtan likit yumurtalari ilk gün bır milyon! adet sattı!! bazen gözlerimizi herzamankinden daha fazla acmamiz gerek! boyle bi toplumsal saglik olayından bıle ticari bir amac cikarmalari ve bunun önceden planlı! olması cok uzucü..unakıtan AİLESİnin ticari hayatlarinda siyaseti kullanarak götürdukleri paraları daha cok duyacaga benziyoruz.. 4. gensoruda kendisini tekrar görmek dilegiyle bitiriyorum. ve son bişey daha bu oyunlara gelmeyelim bizler onların yönetecegi!(sonsuz süphelerimle söylüyorum bu lafı) halkız! müsterileri degil!!!