Muzaffer bir Roma generali, savaştan galip çıkıp sokaklarda zafer turu atarken, arkasındaki aciz köle geleneklerin icap ettirdiği şekilde kulağına eğilip şunları söyler: “Arkana bak! Sadece bir insansın, hatırla!” (“Respice post te! Hominem te esse memento!”). Bugün en tepede olsan da, yarın başka bir gün olacak. Kişi ne kadar güçlü olursa olsun, sonuçta bir faniden başka bir şey değildir. Bu hatırlatma, o zamanlardan günümüze “MEMENTO MORI”; yani, “Fani olduğunu hatırla” cümlesiyle bir anekdot mahiyetinde geçmiş. Bizim Zincirlikuyu Mezarlığı’nın girişinde yazan “Her Fani Ölümü Tadacaktır” ibaresi, müslüman kişilere aynı şeyi tüyler ürperterek hatırlatır.
Zaten müslüman ülkeler ve Doğu Avrupa’nın bazı yerleri dışında mezarlıkları şehrlerin içinde pek göremezsiniz. Hatırlamaktan korkarcasına yerleşim yerlerden uzakta ayarlanır ebedi istirahatgahlar. Bu anekdotun Tertullian‘ın Apologeticus‘unun 33. Bölümünde yer alıyor olması, İncilde (1 Thessalonians 5:23) insanı oluşturan 3 hayat elementinden; -Tanrıdan aldığımız can, irade ve arzularımızdan oluşan ruh ve etten ibaret vücut-tan bahsedilmesiyle alakalı mıdır bilinmez, ancak Tevratta Ecclesiastes’te “İnsanlar fanidir. Onları Tanrı böyle yapmıştır (Tanrı, böyle olmalarını istemiştir). Faniliklerine yenilmeleri de keza onun yaratışından ötürüdür.” diye yazar. Kur’an’ın Yûnus’da verdiği mesaj da gayet net ve açıktır: “Ey insanlar taşkınlığınız kendi aleyhinizedir. Sadece fani dünyanın zevkinden (başka bir şey elde edemezsiniz). Sonra bize dönersiniz, biz de size bütün yaptıklarınızı haber veririz.” (Yûnus, 10/22-23).