19 ekim 1895, Maraş’ın , Zeytun beldesi yakınlarında Karanlık Dere…
Ermeni çeteciler bir toplantı yaparak, ayaklanma kararı alırlar… Bölgenin , diğer yörelerle irtibatını sağlayan telgraf telleri kesilir ve saldırı başlar…
İsyanın finansmanını, Osmanlı Devletinin açtığı, bölgedeki tüm ihaleleri alan ve servetine servet katan Maraş’lı, Agop Hırlakyan sağlar…İngiltere’nin Halep ve Adana konsoloslukları da isyana destek verirler…Kamu binaları basılır; Kaymakam, asker, subay ve kamu görevlileri isyancıların eline geçer...Andırın Hükümet konağı yakılır…
Osmanlı, Zeytun isyanını bastırması için Mustafa Remzi paşayı görevlendirir...20000 Türk’ün şehit edildiği,125 ermenin öldüğü isyan, İngiltere,Fransa ve Rusya’nın da araya girmesiyle bastırılır…Asilerin bir kısmı tutuklanır, bir kısmı kaza merkezine sığınır…Dış güçlerin baskılarıyla , Osmanlı tarihinde bir ilk gerçekleşir ; Hükümran bir devlet, kendi yapısı içindeki bir azınlıkla anlaşma yapmaya zorlanır…
Osmanlı; Almanya,İngiltere,Fransa,Rusya’nın da katılımı ve gözetimi altında Ermeni çetecilerle “Zeytun” anlaşmasını imzalar…Yapılan antlaşmanın maddeleri arasında, vergi borçlarının affından tutun da , Ermeni komitacılarının ellerindeki silahlara dokunulmaması kaydı bile vardır…
Yirmi beş yıl sonra…
Birinci dünya savaşının nihayeti, Osmanlı yenilmiş,Maraş bölgesi Fransız işgali altında…
Ermeni komiteci Hırlakyan’ın torunu, Osep’in kızı, Helena Fransız işgalcilerin komutanı ile bir baloda dans etmektedir…
Fransız subay,Helena’nın somurtganlığından şikayetçidir;
-Matmazel!, Kendinizi tam olarak bana veremiyorsunuz, sebebini öğrenebilirmiyim… der.
Helena’nın yanıtı çarpıcıdır…Maraş kalesinde dalgalanan Türk bayrağını göstererek;
– Mösyö, kalesinde hala Türk bayrağı dalgalanan bu topraklarda kendimi nasıl özgür hissedebilirim de mutlu olabilirim!…