bildirgec.org

küçükken boyama kitaplarında bulunan nokta birleştirme çalışmaları vardı. işte Animals on the Underground adlı bu site, ona benzer bir düşünce ile londra metro ağını kullanarak ve biraz da hayal gücünü katarak çeşitli hayvan şekillerini ortaya çıkarıyor. eğlenceli bir şekilde metro ağından onlarca farklı hayvan türeten site, isteyenlere bu sonuçları t-shirt baskı, kitap ya da e-kart olarak sunuyor. Ve hayvan haklarını savunan ifaw ı destekleyen site, kazancının %50 sini bu organizasyona aktarıyor.

ingilterede halkın oylarıyla belirlenen ve geçen yüzyılın en beğenilen tasarımı olarak kabul edilen ingiltere metro haritası üzerinde böyle bir uygulamanın gerçekleştirilmesi, londra’nın ne kadar gelişmiş bir metro ağına sahip olduğunu kanıtlıyor.
ülkemizde bulunan metro ağları ile biz böyle bir şeyi henüz gerçekleştiremesek de en azından bir nokia yılanı çizebiliriz.

http://news.bbc.co.uk/1/hi/uk_politics/7376621.stm

Super Kule

Ne kadar gerçek olur bilinmez ama, İngilizler adaya sığamadıkları için içinde 1 milyon kişiyi barındırabilecek, 1524 m yüksekliğinde bir kule fikirleri ile daha çok yaşam alanı yaratabileceklerini düşünüyorlar. Popularchitecture’ın uçuk projelerinden biri olan Super Kule gerçekleşebilecek mi göreceğiz. Detay bilgilere buradan ve buradan ulaşabilirsiniz

http://ingilteredefteri.blogspot.com/2008/03/dancing-cloud-for-heathrow.html

http://ingilteredefteri.blogspot.com/2008/01/grmememi-olaym.html

http://ingilteredefteri.blogspot.com/2008/01/duy-da-inanma.html

New York ve Londra’nın Lüks restoranları unutun; Zimbabwe’de bir hamburger milyon dolarlara mal oluyor.
Güney Afrika ülkelerinden Zimbabwe’nin merkez bankası 10 milyon dolarlık banknotu çıkardı. Ülkenin en büyük banknotu olmasına rağmen sıradan bir kafede bir hamburgerin ortalama fiyatı 15 milyon Zimbabwe doları.
Kaynak

http://ingilteredefteri.blogspot.com/2008/01/speaker-corner.html

londra

TRT de bir programa ingiliz bir amcayla eşi konuk olmuşlardı. Bu çift Türkiyede yaşamanın yanı sıra Türk Vatandaşlığı içinde başvurmuşlardı. Sunucu Hanfendi sordu : ” Neden ? ”
İngiliz amca cevapladı : “Burda (Türkiye) yaşlılara saygı var güven ortamı var (bu kadar temiz Türkçesi yoktu tabi:). İngilterede gençler uyuşturucu kullanıyor, yaşlılara saldırıyor , güvenlik yok.
(amca sayfiye yerinde yaşadığından orası güvenlik ve yaşam açısından rahattır)
İçimden Hoppala dedim bize yıllardır , İngilizce Kitaplarında pompalanan İngiltere böyle değil , bir yanlışlık olmalı ama yok. Bu programı ve seyrettiğimi Londrada yaşamış bir arkadaşımla paylaşınca ondan da benzer cevapları alınca düşünmeye başladım , ingilizce öğrendiğim bütün kitaplarda bir güzellik olduğunda londradan ve londralılardan bahsediyordu.

londra çift katlı otobüs

Ne zamanda problemlerden konu açılsa Hindistan,Pakistan ,Bangledeş ve bazılarında Türkiyeden bahsediliyordu. İnsana öyle geliyordu ki bu ingilterede hiç problem yok bunlar beyfendi yaşıyorlar, paraları da kıymetli , bir elleri yağda bir elleri bağda. Görünen o ki bazen size sunulana değil mutfağa da bakmak gerekiyor. Kendimizi o kadar alt seviye bir toplum olarak görmeye alışmışız ki herkesi bizden üstün zannediyoruz. Ben Londrada hiç bulunmadım ama arkadaşımın dediğine göre hastanede bile ilgilenmiyormuşlar hani o çift katlı otobüslerde dıştan güzel görünürmüş (sarhoşlar sayesinde içi pek temiz olmazmış) , Londrada bulunan ve yaşayanınız varsa anlatmanızı isterim.

İngiltere’de kaybolan şoförler için “SatNav” olarak ilk kez verilmeye başlanan hizmet, şimdi de “SatLav” adıyla alışveriş sırasında sıkışanlara en yakın tuvaleti bulmalarına yardımcı olacak.Detaylar burada